Mahkemece, alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davacının araçta meydana gelen imalat hatasına dayalı gizli ayıp nedeniyle ücretsiz onarım hakkını kullandığı ve bu kapsamda motor değişimi yapılıp tescil işlemleri de tamamlanarak ayıpsız şekilde teslim edildiği, ayıp giderildiğinden davacının artık ayıpsız misli ile değişim ve bedel iadesine yönelik talepte bulunamayacağı, ancak yapılan motor değişikliği nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiği, meydana gelen değer kaybı yönünden davalı .... sorumlu olduğundan davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL değer kaybının davalı .......
Nitekim Yargıtay, gizli ayıp teşkil eden araçta hasar bedeli düşük olmasına ve araç kullanılmasına rağmen, özellikle alınan malın (aracın) tüketici açısından önemi, güven sağlaması, tüketicinin araçtan beklentisi gibi sübjektif nedenlerle tüketicinin malının misli ile değiştirilebileceğine karar vermiştir (Sol arka çamurlukta verniklerin kalkması ile ilgili HGK. 23.09.2020 gün ve 2017/13-633 E, 2020/663 K.,Kaportada boya kalınlığı bulunması ile ilgili HGK. 27.06.2019 gün ve 2017/13-618 E, 2019/792 K., Araç direksiyonunda titreme, kapı, fren ve koltuklarda ayarsızlıkla ilgili HGK. 08.10.2019 gün ve 2017/19-947 E, 2019/999 K., Radyatör gelen taşın çatlak yapması ve koruyan parçasının bulunmaması ile ilgili HGK. 04.02.2020 gün ve 2017/13-694 E, 2020/71 K., Motor kaputunda boya kalınlığı ile ilgili HGK. 09.12.2020 gün ve 2017/(13)3-579 E, 2020/1012 K). 12....
(Mais A.Ş.) vekili cevabında; süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir kusurun mevcut olmadığını, vernik atması şeklindeki problemin davacı hatasından da kaynaklanmış olabileceğini, garanti süresi boyunca sorunsuz kullanılan aracın, teslim tarihinden iki yıla yakın süre geçtikten sonra önemli vasıfta kabul edilemeyecek bir ayıp iddiasına dayanılarak misli ile değişim istenmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı gibi değişime ilişkin yasal koşulların da oluşmadığını, değişim yönünde verilecek bir kararın davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı ... Oto. Ltd. Şti. ise davaya cevap vermemiştir. Mahkeme Kararı: 6. İzmir 3. Tüketici Mahkemesinin 16.01.2014 tarihli ve 2012/1260 E., 2014/21 K. sayılı kararı ile; “… Tüketici seçimlik hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....
Karar Düzeltme Sebepleri Davalı vekili; dava konusu araçta var olduğu iddia edilen ayıbın ağır kusur ya da hile ile gizlenmediğini, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, araçta herhangi ir arıza veya ayıp bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte misli ile değişim yönünde karar verilmesi şeklindeki bozma gerekçesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek bozma kararının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, satın alınan araçtaki ayıp iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim istemine ilişkindir. 2....
Davacı davalılardan --- üretici,----- yetkili servis sıfatıyla; ayıp sebebi ile ayıpsız misli ile değişim bunun mümkün olmaması halinde ücretsiz tamir ve tamir sürecindeki iş gücü kaybına ilişkin maddi ve manevi tazminat davası olarak terditli dava açmış yargılama sürecinde ----- tarihli ıslah dilekçesi ile hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin tazminat davası olarak davasını ıslah etmiştir. Davacı ----tarihinde aldığı araçta aldığı tarihten---- sonrasında boya dökülmeleri başladığını bu durumun ----tarihli servis kabul formu ile kayıt altına alındığını , ayıpsız misli ile değişim ve ayıp nedeniyle değer kaybını talep ettiğini ancak taleplerinin karşılanmadığını bu sebeple dava açtığını belirtmiştir....
dengeleme için ödeme işleminin bu şekilde yapıldığının söylendiğini, kısa bir süre sonra araçtaki kusurlar farkedilerek davalıya bildirildiğini, aracın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunu ileri sürerek; ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimine ve 5.000 TL manevi tazminat ile delil tespiti masrafı için ödenen 1.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında, tüketicinin harçtan ... olduğu, talebinin misli ile değişime ilişkin olduğu, davayı açarken kısmi bir değer belirtildiğinden dava değerini aracın değeri olan 229.834,50 TL'ye ıslah ettiğini bildirmiştir....
Aracın davacı tarafından 27/04/2012 tarihinde satın alındığı da göz önünde bulundurulduğunda araçtan yararlanmayı sürekli engelleyecek ayıbın bulunmadığı, davacının halihazırda aracı kullanmaya devam ettiği, yukarıdaki Yargıtay ilamlında da vurgulandığı üzere karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin reddi gerekmiş ve davacının terditli taleplerinden olan ayıp bedelinde indirim talebi doğrultusunda ayıp bedeli olan 20.000,00TL'nin kabulüne karar vermek gerektiği..." belirtilerek davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin reddine, davacının ayıp oranında bedelden İndirim talebinin kabulü ile uyuşmazlık konusu araçta tespit edilen ayıp bedeli 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine’ karar verilmiş, verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Aracın davacı tarafından 27/04/2012 tarihinde satın alındığı da göz önünde bulundurulduğunda araçtan yararlanmayı sürekli engelleyecek ayıbın bulunmadığı, davacının halihazırda aracı kullanmaya devam ettiği, yukarıdaki Yargıtay ilamlında da vurgulandığı üzere karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin reddi gerekmiş ve davacının terditli taleplerinden olan ayıp bedelinde indirim talebi doğrultusunda ayıp bedeli olan 20.000,00TL'nin kabulüne karar vermek gerektiği..." belirtilerek davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin reddine, davacının ayıp oranında bedelden İndirim talebinin kabulü ile uyuşmazlık konusu araçta tespit edilen ayıp bedeli 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine’ karar verilmiş, verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde özetle, vernik atmasının kanuni şartlarda aranan önemli ayıplardan olmadığını, üretim kaynaklı olmadığını, onarım ile giderilebilecek olduğunu, ayıpsız misli ile değişim talebinin her halde reddi gerektiğini, ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunulduğunu, bilirkişi raporunda araçta davacının neden olduğu değer kaybına yer verilmediğini, aracın maddi hasarlı trafik kazası sonucu daha önce hasar kaydı bulunduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafından satılan araçta gizli ayıp bulunduğu iddiası ile öncelikle değişim, bunun mümkün olmaması halinde boyanma ücreti ile bundan kaynaklanan değer kaybının tahsili istemi ile açılan davanın, misli ile değişim yönünde kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Tüm dosya kapsamındaki evraklar, tarafların talep ve duruşma beyanları, dosyaya celp edilen dava konusu araca ait araç ruhsat sureti, faturalar,tüm servis kayıt formları, keşif ve bilirkişi incelemeleri birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu aracın, servis işlemleri neticesinde arızasının giderilemediği, araçta kullanım hatasından kaynaklanmayan, üretimden kaynaklı ayıbın mevcut olduğu ve aracın gizli ayıplı olarak satışının gerçekleştirilmiş olduğu servise birden fazla başvuruya rağmen ayıbın giderilemememiş olduğu sabit hale gelmiş, tüketici konumundaki davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan ayıpsız misli ile değişim talebinin hak ve nesafet ilkelerine göre hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılarak, araç satışı ile aracın boya koruma ses yalıtım ve film kaplama işleminin de gerçekleştirildiği hususu dikkate alınmak üzere, davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir...