Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasa gereğince yapılıp 1980 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

      Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

        Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

          İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında davalı adına tespit edildiği, 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda öncesinin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle orman sınırları içine alınarak daha sonra 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle 2B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, yörede yapılan makiye ayırma çalışmasının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığından geçersiz olduğu, çekişmeli taşınmaz, 1944 yılında yapılan tahdidin içinde kalmakla, genel arazi kadastrosu yoluyla oluşan tapu kaydının 4785 Sayılı Yasa karşısında yasal değerini yitirdiği, kamu malı olan orman niteliğindeki taşınmazlar hakkında, özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümlerinin uygulanamayacağı, bu nedenle, aslında orman olan taşınmazı tapu kaydı ile satın alan kişinin de 4721 Sayılı Medeni Yasanın 1023. maddesindeki iyiniyet kurallarından yararlanamayacağı,...

            Mahkemece; dava konusu taşınmazın, orman sayılmayan yerlerden olduğu, üzerinde yetiştirilen kavak ve fıstık ağaçları ile bir vejetasyona sahip olduğu bundan dolayı memleket haritasında yeşil olarak göründüğü, dere yatağı üzerinde açık alan olduğu, en eski tarihten itibaren dere yatağı üzerinde açıklık olduğundan bu alanların tapu ve zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmazın orman niteliğinin çekişmeli olması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yaylımlı köyünde orman kadastrosu çalışması henüz yapılmamış olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış orman kadastrosu vardır, yapılan bu çalışmada çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; taşınmazın orman niteliğinin çekişmeli olması nedeniyle tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 20.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında belgesizden davalı adına tespit edildiği, 1945 yılında yapılan orman kadastrosunda (A) bölümünün orman sınırları içine alınarak 1995 yılında yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulamasında 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği ( H.G.K. 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 sayılı kararı) bu tür taşınmazların hazine adına tescil edilmesinde 2924 sayılı yasanın 3. maddesi hükümlerine göre yasal zorunluluk bulunduğu ve H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419/528 sayılı kararında belirtildiği gibi hiçbir süreye bağlı kalmadan açılacak dava sonucu iptal edilebileceği gözönünde bulundurularak davanın...

                  Hukuk Dairesinin 11/03/2013 tarih ve 2012/12944 E. - 2013/2491 K. sayılı kararı ile tapu iptali ve tescil davası yönünden onanmış ve elatmanın önlenmesi davası yönünden bozulmuştur. Dairece verilen onama ve bozma kararında özetle; ''Tapu iptali tescil davası yönünden; çekişmeli taşınmazın 2/B alanı içinde kaldığı, ancak, halen eylemli biçimde orman niteliğini koruduğu, davanın devamı sırasında Milli Emlak Müdürlüğünce tapuda taşınmazın niteliğinin orman olarak değiştirildiği, bu nedenle, tapu iptali ve tescil yönününden davanın konusuz kaldığı belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün onanmasına; elatmanın önlenmesi davası yönünden ise, dava konusu taşınmaz, dava tarihinde, tapuda 2/B'lik alanda kaldığından tarla niteliği ile Hazine adına kayıtlı olup, davalılar lehine de beyanlar hanesinde kullanıcı şerhi bulunmaktadır....

                    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1949 yılında orman kadastrosu, daha sonra 1976 yılında 1744 Sayılı Yasaya göre 2. madde ve 1984 yılında da 2896 Sayılı Yasa uyarınca 2/B uygulamaları yapılmış ve kesinleşmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu