Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın bağımsız bölümü diğer davalı ....... 06/04/2007 tarihinde satın aldığı, hizmet tespiti davalarında aslında geçmişte var olan ancak kayıtlara girmemiş hizmetlerin tespitinin istendiği, bu nedenle de hizmet akdi ile çalışmanın sigortalılık hakları yönünden doğurduğu sonuçlar hizmet tespiti davasının kesinleştiği tarihte değil, hizmet akdi ile çalışma anı itibariyle doğmakta olduğu, bu nedenle de kat maliki olduğu dönemde, söz konusu çalışmanın olup olmadığı yönünde de bilgisi olan kat malikinin sorumluluğuna gidilmesinin hakkaniyete ve adalete daha uygun olacağı ve esasında tespit edilen döneme ait ......... olan bir borçtan dolayı sonraki malikin sorumluluğu cihetine gidilmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine, davanın.......... mirasçıları dahili davalılar yönünden kısmen kabulü ile........2012/8523 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 2.542,70 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %5 gecikme tazminatının...

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile apartman arasında hizmet akdinin mevcut olmadığını, davacının kiracı olarak apartmana geldiğini, davacının kapıcı dairesinde oturmasının sigortalı olarak çalışmış olmasına ispat olmadığını, açılan alacak davasında davacının haftalık 28 saat ve kısmi süreli çalıştığının tespit edildiğini, davacının kapıcı dairesinde oturduğu sürenin tamamında sigortalı olarak çalıştığını talep ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Fer'i Müdahil SGK cevap dilekçesinde özetle; hizmet tespiti davalarının yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini, kurum kayıtlarında davacının böyle bir çalışmasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/17 KARAR NO : 2019/16 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLU 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/140 ESAS - 2018/463 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının vekili aracılığıyla müvekkilinin yurt dışı adresine örnek-7 ödeme emri göndermek suretiyle Bolu 2....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/354 Esas KARAR NO : 2021/580 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/05/2021 KARAR TARİHİ : 04/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; --- plaka sayılı araç ile davalı ... şirketine ---- plaka sayılı araç arasında -- maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza nedeniyle --- sayılı aracın uğradığı hasar nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinin belirlenebilmesi için------ ekspertiz raporu düzenlendiğini, davalı ... şirketine e-fatura sistemi ile gönderildiğini, davalı şirket faturaya 8 günlük yasal süresi içinde itiraz etmediğini, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere 100,00-TL ücretin faiziyle ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilini talep ve dava etmiştir....

      CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında imzalanan 12.11.2013 tarihli protokol ile; davacı firma müşterileri, bankaya kredi talebinde bulunduğunda ve kredi talepleri banka tarafından onaylandığında, davacı müşterilerine kullandırılan kredinin davacıya aktarılması usulünü düzenlediğini, dolayısıyla işbu protokol davacıya bir alacak hakkı tanımadığını, Davacının kendisine alacak hakkı tanımayan protokole dayanarak alacak iddiasında ve asıl olan davacının hizmet verdiği ancak hizmet bedelini ödemeyen kendi müşterilerine husumet yönelterek alacağını tahsil etmesi gerekirken müvekkil bankaya husumet yöneltmesi haksız olduğu gibi usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacı taraf ile banka arasında alacak/borç ilişkisinin bulunmadığını, anılan protokol hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, bloke tutarın ödenmesi için; öncelikle işin tamamlanmasına ya da tamamlandığına dair yeni protokol hükümlerine göre tespiti ile blokenin tutulduğu, hesap sahibinin söz konusu...

        Mahkemece her ne kadar karar gerekçesinde, davacının hizmet süresinin hizmet tespit davasının kararı yönünde belirlendiği belirtilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının davalı apartman yönetimi nezdinde hizmet süresinin sonunun 20.04.2012 tarihi olarak kabul edildiği ve dava konusu alacak taleplerine ilişkin hesaplamaların da bu tarihe göre yapıldığı görülmektedir. Bu durumda karar gerekçesinde de belirtildiği üzere davacının hizmet süresinin sonunun kesinleşen hizmet tespiti davasına göre 31.12.2011 tarihi olarak kabul edilerek dava konusu alacak taleplerinin de buna göre hesaplanması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacının çalışma olgusunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine hükmedilmiş ise de tüm dosya kapsamı, davalının savunmaları, apartman işletme defterindeki kayıtlar, davacı tarafından davalı apartman yönetimi adına asansör bakımı için yapılan ödeme makbuzları ve davacı tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı apartman yönetimi nezdinde 2009 yılından itibaren kapıcı olarak çalıştığının ispatlandığı anlaşılmış olup mahkemece yanılgılı değerlenme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            in alacağının 7.180,00 TL olduğu, davalı taraf daha önceden temerrüde düşürülmediğinden davacının faiz talebinin yerinde olmadığı, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davanın kabulü yönünde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

              DAVANIN KONUSU : Alacak KARAR TARİHİ : 13/04/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 13/04/2021 Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. (Davacı DHMİ'nin tacir olduğuna ilişkin bkz. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/9368 esas 2019/419 karar sayılı ilamı) Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı gereğince belirlenen iş bölümünün, 23. Hukuk Dairesine ait olan kısmında açıkça “tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan hüküm ve davalar” da bulunmakta olup istinaf incelemesi konusunda görevli daire, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi olduğundan, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın istinaf incelemesi için görevli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23....

                DAVANIN KONUSU : Alacak KARAR TARİHİ : 13/04/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 13/04/2021 Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. (Davacı DHMİ'nin tacir olduğuna ilişkin bkz. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/9368 esas 2019/419 karar sayılı ilamı) Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı gereğince belirlenen iş bölümünün, 23. Hukuk Dairesine ait olan kısmında açıkça “tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan hüküm ve davalar” da bulunmakta olup istinaf incelemesi konusunda görevli daire, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi olduğundan, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın istinaf incelemesi için görevli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23....

                  UYAP Entegrasyonu