Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hâl böyle olunca, çekişme konusu 102 ada 1, 2, ve 4 parsel sayılı taşınmazların tesciline dayanak teşkil eden Mayıs 338 tarihli 63 nolu tapu kaydının tapu müdürlüğünden getirtilmesi, öte yandan tapuda isim düzeltilmesi davalarında amacın tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi olduğu gözetilerek nüfus müdürlüğünden, kaydı düzeltilecek olan “.....” nın nüfus kaydının getirtilmesi, tapu kayıtları ile nüfus kayıtları arasında bağlantı bulunup bulunmadığının tespiti, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru değildir..."gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılma sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... ve ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R ... Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2015 tarih ve 2015/5 sayılı davanamesinde davalılar ... ile ...'ın nüfus kayıtlarında müşterek çocukları görünen ...'ın, gerçekte ...'ın diğer davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğu ileri sürülerek, nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesi istenmiş; ..., birleşen dava dilekçelerinde, nüfus kayıtlarında çocukları görünen ... ve ...'ın davalı ...'...

      un ... ile muris ...'un çocukları olmadığının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı ...'un, müvekkilleri olan davacılardan ...'nin kardeşi ve ...'nın da oğlu olmadığı halde nüfus kütüğüne ... ve eşi ölü ...'un çocuğu olarak onların nüfus kütüğüne kaydedildiğini ileri sürerek davalı ...'un davacı ... ile ...'un müşterek çocukları olmadığının tespitini ve nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini istemiş, mahkemece yaptırılan DNA testi sonucu alınan rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, davacı ...'un ...... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ... gerçek babasının da . olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemlerine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve ...'...

          Bu nedenle, ismi düzeltilmesi istenen “...kızı ... ...’a” ait anne, baba ve kardeşleri gösterir nüfus kayıt tablosu ile tapu kayıtlarının tüm dayanakları getirtilerek bağlantı oluşturacak biçimde incelenmelidir. Diğer yandan, taşınmazların bulunduğu mahallerde tapu kaydında kimlik bilgilerinin hatalı yazıldığı iddia edilen tüm kayıt malikleriyle ismi düzeltilmesi istenen “... ... kızı ... ...”ın aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi içini araştırma yapılması gerekirken, “... ...” ile “Ayşeana ...”nın ayını kişi olup olmadığının tespiti için zabıta araştırması yapılmıştır. Bu nedenle, Mahkemece, mülkiyet aktarımına neden olunmaması için 103 ada 86 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı ile getirtilmeyen tapulama tutanakları tüm dayanaklarıyla birlikte getirtilmeli, ismi düzeltilmesi istenen “... ... kızı ... ...”ın kök nüfus kayıtları ile uyumlu olup olmadığı denetlenmelidir....

            Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ila 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir....

              ( Yargıtay 18.Hukuk dairesinin 2015/5374 Esas, 2015/18705 Kararı ) Bu yasa hükmü dikkate alınarak Nüfus Müdürlüğünün yasal hasım olarak davaya katılımının sağlanıp Nüfus İdaresi Temsilcisinin huzuru ile yargılama yapılarak hüküm kurulması gerektiğinin dikkate alınmaması, 2- Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davaları kişiye sıkı sıkıya bağlı haklara ilişkin bulunan davalardan oldukları gerçeği dikkate alınarak bunların, bizzat kaydının düzeltilmesi istenen kişi tarafından açılması gerektiği Yargıtay uygulamalarında kabul edilmekte ise de, çoğun içinde azında bulunduğu kuralı uyarınca düzeltme isteminin aynı zamanda tespiti de içerdiğinden davacının, salt düzeltme isteminde bulunması, tespit kararı verilmesine engel oluşturmaz....

              Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Somut olayda, davalılar T3 ve T7'in davacı T1'in çocukları olmadığı anılan kişilerin annesinin nüfusta baba bir ana ayrı kardeş olarak gözüken Harun Sezer'in anneleri olan Hatice olduğu ileri sürüldüğüne göre, dava anneliğin tespiti istemine ilişkindir. Hemen belirtmek gerekir ki, anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemez. Dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmamaktadır. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir....

              Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; Mahkemece, dava nedeni ile hukukları etkilenecek olan, ... ve... kızı ... mirasçılarının da davalı sıfatı ile davaya katılımları sağlanıp, iddia ile ilgili olarak davacı ile nüfus kayıtlarına göre öz kardeşleri olduğu anlaşılan ... arasında öz kardeş olup olmadıkları açısından DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

                Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...

                  UYAP Entegrasyonu