"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yargılamanın İadesi (Boşanma) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davasının davalısı kadın; eşi tarafından açılan boşanma davası sonucu boşanmalarına karar verilmiş olduğunu vukuatlı nüfus kayıt örneği almak için nüfus idaresine gittiğinde 22.6.2000 tarihinde öğrendiğini, haricen yaptığı araştırmada; gerçekte boşanma davasından önce ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca açılan ve birleştirilerek görülen boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece, erkeğin asıl boşanma davasında, erkeğin boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına kadının nafaka ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin ön inceleme aşamasından sonra ileri sürüldüğü gerekçesiyle reddine karar verilmiş, kadının birleşen boşanma davasında ise kadının boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kocanın karşı boşanma davası hakkında bozmaya uyularak hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-karşı davacı (koca)'nın kendi boşanma davasının kabulü gerektiği yönündeki temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı (kadın)’ın temyizine gelince; Mahkemece, her iki davanın kabulü suretiyle verilen boşanma kararı, tarafların temyizi üzerine Dairemizce kocanın boşanma davasının reddi gerektiği belirtilerek bozulmuş bozma sebebine göre davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü incelenmemiştir. Hüküm kadının boşanma davası yönünden onanmadığına göre, bozulmakla tamamen ortadan kalkmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkek tarafından karşı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece karşı davanın kabulüne denilmekle yetinilerek karşı davada boşanma hükmü kurulmamış, sadece kadının davasında boşanma hükmü kurulmuş ve boşanmanın ferileriyle ilgili hüküm tesis edilmiştir. Karşı boşanma davası, asıl davadan bağımsız niteliktedir. Müstakil dava gibi görülüp, her dava hakkında ayrı ayrı boşanma hükmü kurulması zorunludur. Bu bakımdan, karşı boşanma davasında da boşanma hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususta hüküm tesis edilmemiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı tarafından, süresinde verilen cevap dilekçesiyle karşı boşanma davası açılmıştır. Asıl davada boşanma kararı verilmiş olması, karşı davadaki boşanma talebi hakkında karar verilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmaz. Bu bakımdan karşı boşanma davası hakkında hüküm kurulması zorunludur. O halde, davalı tarafından süresinde açılan karşı boşanma davası hakkında toplanan deliller çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken bu hususta hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Yukarıda açıklandığı üzere mahkemece verilen ilk hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından özel boşanma sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi gerekirken genel boşama sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesinden bahisle de temyiz edilmesi ve Dairemizce yapılan bozma sebebine göre, ilk hükmü kadının boşanma davalarının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü yönünden kesinleşmemiş, sadece temyiz edilmeyerek erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin hüküm yönünden kesinleşmiştir. Öyleyse, sadece kadının boşanma davaları ve fer'ileri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken, davacı-karşı davalı kadının boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davalı-davacı erkeğin boşanma davası hakkında da yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Kaldı ki davacının boşanma davasında nafaka isteği olmadığına ilişkin açıklamasının yoksulluk nafakasını da kapsayacağını kabul etmek hak arama özgürlüğünün bir sınırlaması olup, himaye görmez. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşullu ile, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" "hükmünü ihtiva etmektedir. Kanun koyucu yasa maddesini düzenlerken "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek" ifadesini kullanmıştır. Yine, TMK'nun 178.maddesi ile de "evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakkının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı" belirtilmiştir. Davacı da bu davayı boşanma kararının kesinleşmesinden bir yıl geçmeden açmış bulunmaktadır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde de işbu karşılıklı boşanma davalarıyla birleştirilen 08.09.2014 tarihli ayrı bir boşanma davası daha açılmıştır. Mahkemece, davalı-davacı kadının kusurları yazılmak suretiyle erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının ise münhasıran karşı boşanma davasının da iddialarını ispatlayamadığından reddine karar vermiştir. Mahkemece, davalı-davacı kadının davasının ispat edememesi nedeniyle reddine karar verildiğine göre "ret" kararının, davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğin boşanma davasına mukabil açtığı 02.10.2014 tarihli karşı boşanma davasına münhasıran verildiği ve kadının 08.09.2014 tarihli birleşen boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Dava, karşı dava ve birleşen davalar birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
kesinleşmiş olduğu halde yeniden kadının boşanma davasına, nafakalara ve velayete yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü istinaf edilmiş olup, bölge adliye mahkemesince kadının kusur ve tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulü ile erkeğin ağır kusurlu olduğuna ancak erkeğin boşanma davasında kusur gerekçesi düzeltilmek suretiyle erkeğin davasının kabulüne ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiş olduğundan erkeğin boşanma davasında yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelmiş ise de, kadının boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden konusuz hale gelen erkeğin boşanma davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar...
Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Yerel mahkeme genel boşanma sebebine (TMK md .166/1) dayalı olarak hüküm kurmayı tercih ederek özel boşanma sebebine dayalı istem hakkında bir karar vermemiştir. Davacı-karşı davalı kadının Türk Medeni Kanunun 161. maddesindeki zina hukuki sebebine dayalı açtığı boşanma davası hakkında hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....