Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Uyuşmazlık, boşanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, hüküm Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine verilmiştir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 02.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya Alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanmadan kaynaklanan maddi tazminat ve düğün masraflarına ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanmadan bağımsız olarak açılan karı-koca arasında BK'dan kaynaklanan eşya davasından kaynaklanmaktadır. (İş bölümü 6.Hukuk Dairesi 9.md.) Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; boşanmadan kaynaklanan tazminat, velayet ve nafaka talebine ilişkin olup, 2. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulmuştur.Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 08/05/2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 02/10/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediklerinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, 02/10/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

          Davacının yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak ileri sürdüğü iddiaların anlaşmalı boşanma davasının konusunu teşkil etmediği, sonradan elde edildiği iddia edilen delil ve vakıaların da anlaşmalı boşanma davasında nazara alınamayacağı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ortada davacı açısından yargılamanın yenilenmesini gerektirir geçerli bir hukuki sebebin varlığının ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Taraflar arasındaki dava anlaşmalı boşanma sonucu kadın yararına bağlanan nafakanın indirilmesine ilşkindir. Davada, anlaşmalı boşanma ile kabul edilen aylık 200- TL yoksulluk nafakasının, davalının yetim maaşı alması nedeniyle kaldırılması, olmazsa azaltılması istenilmiştir. Bilindiği üzere, TMK.mad.176/lV hükmüne göre: “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Somut olayda, taraflar anlaşmalı olarak 10/09/2015 tarihinde boşanmış ve onaylanan anlaşma gereğince aylık 600- TL yoksulluk nafakası verilmesi kararlaştırılmış, aradan yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra işbu nafakanın kaldırılması olmazsa azaltılması istemiyle dava açılmıştır. Kadının babası tarafların boşanma davası tarihinden önce 2009 yılında ölmüştür....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2016 NUMARASI : 2015/770 ESAS, 2016/1292 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMADAN SONRA AÇILAN (BOŞANAN KADININ KOCASININ SOYADININ KALDIRILMASI) KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA VE SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 31.10.2014 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilin davalının boşandıktan sonrada soyadını kullanmasına izin verdiğini ancak davalının, davacı aleyhine velayetin değiştirilmesi, nafaka, mal paylaşımı davaları açtığını, 6284 Sayılı Kanun gereğince uzaklaştırma ve tedbir kararı aldırdığını, sevgilisi ile görüşmeye başladığını belirterek, soyadını kullanmasına...

          Davacının yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak ileri sürdüğü iddiaların anlaşmalı boşanma davasının konusunu teşkil etmediği, sonradan elde edildiği iddia edilen delil ve vakıaların da anlaşmalı boşanma davasında nazara alınamayacağı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ortada davacı açısından yargılamanın yenilenmesini gerektirir geçerli bir hukuki sebebin varlığının ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu