Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/01/2015 NUMARASI : 2015/11-2015/6 Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK 184/5. maddesi uyarınca onaylanan boşanma protokolünden kaynaklanan isteğe ilişkin bulunduğuna ve mal rejiminde tasfiye istenilmediğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 Tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davanın boşanma protokolünden kaynaklanan itirazın iptali niteliğinde bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.06.2007...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yasal mal rejiminden kaynaklanan Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK 184/5. maddesi uyarınca onaylanan boşanma protokolünden kaynaklanan isteğe ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 24/06/2022 tarihli anlaşmalı boşanma protokolündeki iradesinden vazgeçtiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin protokolde geçen düzenlemeleri kapsayan iradesinden döndüğünü belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 24/06/2022 tarihli anlaşmalı boşanma protokolündeki iradesinden vazgeçtiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin protokolde geçen düzenlemeleri kapsayan iradesinden döndüğünü belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, tarafların anlaşmalı olarak Selçuk Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi'nin 14.12.2016 tarih ve 2016/341 esas 2016/263 karar sayılı ilamıyla boşandıkları, kadının erkeğe anlaşmalı boşanma davası açtığı, ekinde taraflarca imzalanmış 02.12.2014 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün sunulduğu, bu protokolde boşanma, nafaka, tazminat ve velayet konularıyla beraber "’Taraflar eşya konusunda bir talepleri yoktur. Karşılıklı birbirlerinden eşyalar konusunda bir talepleri yoktur’ hükmüne yer verildiği, 14.12.2016 tarihli yargılama oturumunda tarafların birbirlerinden hiçbir talebi bulunmadığını beyan ettikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları gereği birbirlerinden nafaka ve tazminat, eşya talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile, davalının Ladik İcra Müdürlüğünün 2018/32 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 46.000,00- TL asıl alacak ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizine devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir....
(Özata) arasında 03.10.2005 tarihinde anlaşmalı boşanma protokolü düzenlendiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ve anlaşmalı boşanma protokolünün tasdikine dair karar 13.10.2005 tarihinde kesinleştiği, tasdik edilen anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların karşılıklı hak ve alacaklarının bulunmadığına dair beyanları, anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte tarafların mevcut hak ve alacaklarının tasfiyesine yönelik olup anlaşmalı boşanma kararından sonra doğan alacakları kapsamadığı, banka kayıtları ve tetkike elverişli 18.03.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu nazara alındığında davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacılara anlaşmalı boşanmadan sonra 49.275,00 TL borç verdiği ve bu borcun davacı-karşı davalıya geri ödenmediği, o halde davacı-karşı davalının itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile davalı-karşı davacılara borç olarak verilen 49.275,00 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin olmadığı gerekçesi...
Mal rejimlerinden kaynaklanan malların TMK.nun 166/3. fıkrasında kastedilen boşanmanın mali sonuçları arasında olduğunun kabulü mümkün değildir. Çünkü, gerek doktrinde ve gerekse uygulamada baskın görüş; mal rejimleri ile ilgili davaların boşanmanın eki niteliğinde davalar olmadığı, onlardan bağımsız bir dava oldukları yönündedir. Uygulamada bu konuda bir duraksama söz konusu değildir. Bu bakımdan tarafların anlaşmalı boşanma protokolü yaparken mal rejimi konusunda anlaşmaları zorunlu değildir. Ancak, taraflar anlaşmalı boşanma protokolü yaparken aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan mallar bakımından anlaşmalarına engelleyen bir hükümde bulunmamaktadır. Bu nedenle, mal rejimi konusunda bir anlaşma yaparken bunu açık bir şekilde ifade etmeleri gerekmektedir....