AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2021/44 ESAS 2021/22 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 26/08/2000 tarihinde 2001 doğumlu Gülsine İleri isimli müşterek çocuklarının bulunduğunu, çeşitli sebepler ile evliliklerini yürütemediklerini, bu sebepler ile sundukları protokol doğrultusunda anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesine talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı erkek cevap vermemiştir....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....
Karar Düzeltme Sebepleri Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; erkeğin anlaşmalı boşanma kararı verilmesi ile boşanma kararını kesinleştiğini düşündüğünü ancak yeni bir evlilik yapmak için başvuru yaptığında boşanma kararının kesinleşmediğinden haberdar olduğunu, bu nedenle kararın tebliğe çıkartılmasının istendiğini, boşanma iradelerinin gerçek olduğunu belirterek karar düzeltme isteminin kabulü ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Mahkeme tarafından anlaşmalı boşanmaya dair verilen kararın uzun bir süre sonra tebliğe çıkartılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı, tarafların evilik birliğinin devam ettiği iddialarının değerlendirilmesi gerekip gerekmediği, anlaşmalı boşanma iddiasından vazgeçilmiş sayılıp sayılmayacakları, karar düzeltme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Taraflar arasında görülen boşanma davasında anlaşmalı boşanma koşulları oluşmamış ve davacı kadın eş manevi tazminata ilişkin haklarından vazgeçmemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkek eşin evliliğin devamı sırasında birlik görevlerini yerine getirmediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, geçimsizliğe neden olan olaylarda tamamen kusurlu bulunduğu gerçekleşmiştir. Davacı kadın eşin kişilik haklarının ihlali niteliğinde olan bu davranışlar nedeni ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek, davacı kadın eş yararına uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin anlaşmalı boşanma protokolünün kendisi ve çocukları aleyhine hüküm içerdiğini idrak edemeden mahkemenin sonuçlandığını, çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası talep ettiklerini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....
İlk derece mahkemesinin bu kararı davacı erkek mirasçıları ile davalı kadın tarafından katılma yoluyla istinaf edilmiş ve bölge adliye mahkemesince yapılan yargılamada "... mahkemece evlilik birliği ölüm ile sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, davanın anlaşmalı boşanma davası olarak açılması nedeni ile dava dilekçesi ile tarafların birbirlerine herhangi bir kusur isnadında bulunmadıkları, bu nedenle vefat eden davacının mirasçılarının TMK 181/2 maddesi gereğince kusur tespiti talebinde bulunamayacakları” ile “evlilik birliğinin ölüm nedeni ile sona erdiğinden karar verilmesine yer olmadığı kararının, mahiyeti gereği taraf vekilleri lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmemesinde de herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir" gerekçesi ile tarafların istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir....
Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasından önce davalı ile boşanma protokolü düzenlediklerini, bu protokolde ortak çocuk ...’nın tüm giderlerini karşılamak üzere kendisinin 300.000,00 TL’yi yatıracağının kararlaştırıldığını, boşanma protokolüne istinaden 300.000,00 TL’yi boşanma davasından önce 28.10.2014 tarihinde davalının hesabına yatırdığını, boşanma davasında da çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ödeneceğinin hüküm altına alındığını ve bu şekilde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kendisinin aylık yerine toplu bir şekilde ödeme yapmak niyetiyle bu parayı verdiğini, ancak ödediği...
Tarafların 14/07/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolü incelendiğinde; tarafların boşanma, velayet husunda anlaştıkları, ev eşyaları ve ziynet eşyalarına yönelik karşılıklı olarak anlaştıkları, davacı ve davalının karşılıklı olarak maddi-manevi tazminat, tedbir, yoksulluk nafakası, katkı veya katılma alacağı taleplerinin bulunmadığı anlaşılmıştır....
Tarafların 14/07/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolü incelendiğinde; tarafların boşanma, velayet husunda anlaştıkları, ev eşyaları ve ziynet eşyalarına yönelik karşılıklı olarak anlaştıkları, davacı ve davalının karşılıklı olarak maddi-manevi tazminat, tedbir, yoksulluk nafakası, katkı veya katılma alacağı taleplerinin bulunmadığı anlaşılmıştır....
Dairenin 04.12.2019 tarihli ve 2019/6171 Esas, 2019/11983 Karar sayılı kararıyla; davanın anlaşmalı boşanma davasında düzenlenen protokolden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu, davacı erkeğin anlaşmalı boşanma protokolünde kendisine bırakılan ve davalı eş adına kayıtlı taşınmazlara dair davalı eşinin edim borcunu yerine getirmesini ve bu taşınmazların adına tescilini, terdiden aile konutu olan ve davalı eşe bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 sinin adına kayıt ve tescilini istediği, anlaşmalı boşanma davalarında boşanma protokolünden kaynaklı anlaşmazlıklarda taşınmazının aynının bulunduğu yer mahkemesi yetkili olmayıp genel yetki kuralının geçerli olduğu, ayrıca davanın terditli açıldığı ve birlikte görülmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince davacının ilk talebinin tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olduğu, davacının Gökçeada Kaleköy 101 ada 33 parseldeki taşınmaza yönelik talebini yargılama sırasında 28.02.2018 tarihli dilekçesi ile...