"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki isim tashihine ilişkin talepte ... 9.Asliye Hukuk ve ... 5.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan adının "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, ismin değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Adın değiştirilmesi istemi 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılacağı hükme bağlanmıştır.Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda; davacıların çocuklarının adının değiştirilmesi talebi nüfusa yanlış kaydedilen ismin düzeltilmesi değil, davacıların kullandığı ismin kayıtlı isim olmadığı gerekçesiyle adın değiştirilmesine ilişkindir. Bu nedenle, 6100 Sayılı HMK'nın 382/2-a-2 kapsamında olan uyuşmazlığın İstanbul 8 Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfusta anne adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı; davalının, resmî nikahlı eşi olan ...'ın gayri resmi eşi olduğunu, ... ile olan beraberliğinden dünyaya gelen çocukları ..., ... ve ...'ın davalının çocukları gibi nüfusa kaydedildiklerini belirterek çocukları ..., ... ve ...'ın nüfusta anne adının düzeltilerek, kendisinin çocukları olarak nüfus kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini istemiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır (Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "..." olan adının "..." olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ... olan adının ... olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın çekişmesiz yargı işlerinden olup sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir....
in adının ... olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin oğlu ...'in adının ... olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın çekişmesiz yargı işlerinden olup sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir....
ın adının... olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin nüfusa ... adı ile kaydettirilen oğlunun adının... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davanın aile mahkemesinin görevi kapsamında olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının adının nüfus kütüğüne “... ...” olarak kayıtlı olduğu, davacının çevrede "..." adı ile bilindiğini belirterek adındaki "..." isminin silinmesi istenilmiştir. Dava dilekçesine ekli vekaletname genel nitelikte olup, vekil eden davacının adının değiştirilmesi konusunda özel bir yetkiyi içermemektedir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan adın değişikliği davasının vekil aracılığı ile açılabilmesi için vekile verilen vekaletnamede özel yetki olması gerekir. Bu durumda mahkemece genel vekaletname ile dava açan avukata dava konusu işle ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini ibraz etmesi için dosya mahkemesine geri çevrilmiş, vekil verdiği yazılı beyanında "ismin düzeltilmesi konusunda özel vekaletname verilmediğini dosyada bulunan genel vekaletname ile davanın açıldığını" bildirmiştir....
, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, suç adının "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" olarak değiştirilmesi ve hükümdeki TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK'nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Gerekçeli karar başlığında ve hüküm fıkrasında suç adının başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması yerine iftira olarak gösterilmesi, 2- Sanık TCK'nın 267/1. maddesi gereğince cezalandırılırken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan TCK'nın 268/1. maddesinin gösterilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, gerekçeli karar başlığı ile hüküm fıkrasındaki suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” olarak değiştirilmesi ve hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "eylemine uyan" ibaresinden sonra gelmek üzere "TCK'nın 268/1. maddesi delaletiyle" ibaresinin eklenmesi suretiyle...
yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, suç adının "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" olarak değiştirilmesi ve hükümdeki TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK'nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....