in baba olarak tescil edildiğini, Kastamonu Aile Mahkemesinin 2020/515 Esas, 2021/28 Karar sayılı kararı ile kurum bakımına alındığını, çocuğun 2020 yılından bu yana koruma altında olduğunu, çocuğun öz ailesinin çocuğa bakabilecek sosyal destek sisteminin bulunmadığını, düzenli bir hayat kuramadığını, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine hitaben yazdığı 20.07.2020 dilekçesinde çocuğun evlat edinilmesini istediğini iddia ederek evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar davaya cevap vermemiştir. III....
Çocuk Mahkemesi’nin 01.11.2019 tarih ve 2019/216 Dosya numaralı kararıyla koruma ve bakım altına alındığı, ana-baba rızası aranmaması kararının ileride gerçekleşecek evlat edinme işlemleri sırasında talep edilmesinin mümkün ve gerekli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kurum vekili istinaf dilekçesi ile; sosyal inceleme raporunda her ne kadar küçüğün aile yanına yerleştirildiğinden bahsedilmişse de davaya konu çocuğun kurum bakımında olup herhangi bir aile yanına yerleştirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına, evlat edinme işlemlerinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiştir....
Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirilme işlemi tamamlandığına göre; ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davasında değerlendirilmesi gerektiğinden açılan davanın bu sebeplerle reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....
Dava dilekçesinde, evlat edinmede ana baba rızasının aranmaması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, kurumda koruma altında bulunan küçüğün evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiş; mahkemece, duruşma yapmadan, evlat edinmede ana baba rızası aranmaması kararının ileride açılacak evlat edinme davası içinde istenebileceğinden dinlenebilme koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :5395 Sayılı Kanuna Göre Koruma Kararı -Evlat Edinmede Rızanın Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm evlat edinmede ana-baba rızası aranmamasına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2014 (Per.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlat Edinmede Ana - Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... vasisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesinde, çocuk mahkemesinin bakım tedbiri kararı gereği Bakanlığın koruma ve bakımı altında olan Çiğdem'in evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenen küçüğün kuruma yerleştirilmiş olduğundan TMK'nın 312/1 hükmü gereği rızanın aranmaması kararının ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilmesinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre, ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ancak davanın reddedilmesi sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Katılan baba bunun üzerine tekrar şikâyetçi olmuştur. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3/1a maddesine göre ''Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile, 18 yaşını doldurmamış kişiyi...'' ifade eder. Medeni Kanunun 339. maddesine göre ''Velayet ... sahibi ana ve baba çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygular... Çocuk ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür... Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terk edemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.'' Yine 5237 sayılı TCK.nın 234/3. maddesine göre ''Kanuni temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutan kişi, şikâyet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.''...
Dava, Türk Medeni Kanununun 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen evlat edinmede küçüğün ana ve babasının rızasının aranmaması istemine ilişkindir. Mahkemece ana yönünden kabul kararı verilmiş, ancak baba yönünden bir karar verilmemiştir. Türk Medeni Kanununun 309. maddesi uyarınca; evlat edinme küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Aynı Yasanın 311. maddesi gereğince; ana ve babadan birinin kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa veya küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa bu hallerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz. 312. maddesi uyarınca ise; küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir....
Dava, kuruma yerleştirilen çocuğun ileride evlat edinme işlemlerine esas olmak üzere TMK 309- 312. maddelerinde düzenlenen ana-baba rızasının aranmaması davasıdır. Mahkeme davayı, küçüğün kuruma yerleştirildiğini, ana-baba rızasının aranmaması isteğinin evlat edinme davası sırasında görüleceği gerekçesi ile reddetmiştir. Davacı kurum bu ret kararını istinaf kanun yoluna taşımıştır. Dosya kapsamına göre yapılan incelemede, her dava kendi şartları içinde değerlendirilir, mahkemenin davayı reddetmesi, eldeki dava şartları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı kurumun istinaf talebinin esastan reddi gerekmekle aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur....