ve babası olduğu, bunların eşit olarak mirasçı olacakları, miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı; 497 nci maddesinde, altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçılarının, büyük ana ve büyük babaları olacağı, bunların, eşit olarak mirasçı oldukları, miras bırakandan önce ölmüş olan büyük ana ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babalardan birinin altsoyu bulunmaksızın miras bırakandan önce ölmüş olması durumunda, ona düşen payın aynı taraftaki mirasçılara kalacağı, ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babaların ikisinin de altsoyları bulunmaksızın miras bırakandan önce ölmüş olması durumunda, bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı, sağ kalan eş olması durumunda...
Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuklar hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan bu davanın reddi yerine kabulüne karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir....
Çocuk Mahkemesince koruma kararı verilip, kuruma yerleştirildiği ve bu nedenle evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ilerde evlat edinme işlemleri sırasında istenebileceği anlaşılmaktadır (TMK. m. 312/2). Bu durumda, rıza aranmama kararının küçüğün kuruma yerleştirilmesinden "sonra" evlat edinme işlemi bulunmadan talep edilebilmesi söz konusu değildir. Koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece "davalı annenin çocuğun evlatlık verilmesini istemediği ve kurumun davasını ispat edemediği" gerekçesiyle talebin reddi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md.438/son, 6100 s....
in evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenen küçüğün kuruma yerleştirilmiş olduğundan TMK'nin 312/1 hükmü gereği rızanın aranmaması kararının ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilmesinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine, davacı vekilince istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 13.12.2012 gün ve 19360-30172 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, oyçokluğuyla karar verildi. 11.03.2013 (Pzt.)...
ın evlat edinilmesinde ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiş, mahkemece dava kabul edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 28.06.2012 doğumlu...'ın 31.07.2013 tarihinde kuruma yerleştirildiği ve bu karardan sonra temyize konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan bu davanın reddi yerine kabulü doğru görülmemiştir....
Ana ya da babanın tek başına ya da birlikte çocuğun soyadını belirleme hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Çocuğun soyadı, soybağı hükümlerine göre kanun tarafından belirlenmektedir. b)Bu bağlamda,...nın 20. maddesinde düzenlenen aile hayatına saygı gösterilmesi hakkının ihlalinden de sözedilemez. Zira, aile aynı soydan olup, bir aile sıra numarası altında kayıtlı olan kişiler ile onların eş ve çocuklarıdır. Dar anlamda çekirdek aile ise, ana, baba ve çocuklardan ibarettir. Ana ve baba arasındaki hukuki ilişki, hısımlık ilişkisi olmayıp, uzun süreli bir sözleşme, yani evlilik sözleşmesidir. Bu sözleşme, ölümle ya da boşanmayla sona ermektedir. Oysa, çocuklar ile ana, baba arasındaki ilişki soybağı ilişkisi olup, ana, babanın ölmeleri ya da boşanmaları soybağı ilişkisinde değişikliğe yol açmaz. Aile bağları çocuklar açısından devam eder. Bu nedenle de kişinin ana ya da babasını seçme özgürlüğünden söz edilemez. Şimdi burada sorulması gereken soru şudur....
ı birlikte evlat edinmelerine karar verilmesini istedikleri, mahkemece davanın kabulü ile evlat edinmeye ve davalı Onur'un baba adının "..." anne adının "..." olarak tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında, eşler tarafından birlikte evlat edinilen ergin kişilerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılamaz. Bu durumda mahkemece, koşulların oluşması nedeniyle davanın kabulü ile evlat edinmeye karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ayrıca evlat edinenin ana ve baba adının değiştirilerek tesciline şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK'nın 311 vd. maddesi uyarınca küçük Hatice Nur Çimen'in evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmaması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacı kurum vekilinin bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, Dairemizin 2021/2637 Esas, 2021/2203 Karar sayılı kararında da değinildiği üzere; Yargıtay 8....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2020/641 ESAS - 2020/633 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Yukarıda mahkemesi, karar tarihi, esas-karar sayısı, konusu ve tarafları gösterilen karar aleyhine, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderilmiş olup, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosya incelendi, işin gereği görüşülüp düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı T1 Politikalar Gaziantep İl Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde özetle; Musa taşdelen'in evlat edindirme hizmetinden yararlandırılabilmesi için M.K'nın 311 ve devam maddeleri gereğince anne-baba rızasının aranmaması hususunda karar verilmesi talep edilmiştir....