Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana- babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkeme bu rızanın aranıp aranmayacağına karar verecektir. Olayımızda, küçük hakkında koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildiğine göre, evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ileride gerçekleşecek evlat edinme işlemi sırasında talep edilmesi gerekir. Buna göre davanın usulden reddine dair ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından ve yasaya uygun olduğundan, davacı kurum vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kurum vekili 22/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun yüksek yararı ve menfaati doğrultusunda ana babasının rızasının aranmaması kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava evlat edinme işlemleri için Ana Baba Rızası Arama davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kurum vekili 22/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun yüksek yararı ve menfaati doğrultusunda ana babasının rızasının aranmaması kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava evlat edinme işlemleri için Ana Baba Rızası Arama davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, koruma kararı ve evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece koruma kararı verilmiş, ana-baba rızası aranmaması talebi reddedilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Hasımsız olarak açılan davada, 03.10.2014 doğumlu ...'in 2828 Sayılı Kanun hükümlerine göre koruma altına alınması ve annenin beyanı doğrultusunda evlat edindirilmesi ve ana baba rızasının aranmaması kararının verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; duruşma açılmadan, küçük ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, ana baba rızasının aranmaması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, evlilik dışı doğan çocuğun annesi tarafından kuruma bırakılarak evlatlık verilmesinin istendiği belirtilerek, evlat edinmede ana ve baba rızasının aranmamasını istemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 07.12.2013 doğumlu ...'ün 09.12.2013 tarihinde kuruma yerleştirildiği ve bu karardan sonra temyize konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

      Evlat edinmede ana ve baba rızasının aranmamasına konu edilen küçük hakkında 5395 sayılı yasanın 5/1- c maddesi uyarınca bakım tedbiri uygulanmasına karar verildiği, evlat edinilmek amacıyla kuruma yerleştirilenler için evlat edinmede ana ve baba rızasının aranıp aranmayacağı kararının ne şekilde alınacağının Türk Medeni Kanunun 312. maddelerinde açıklandığı, Türk Medeni Kanunun 312/2. maddesi gereğince koruma kararı alınmasından sonra da, evlat edinme talebine ilişkin dava içinde rıza hususunda bir karar verilmesi mümkün olduğu, küçük hakkında koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildiğine hatta davacı kurum vekili tarafından dava dilekçesi ekinde yer alan bakım sözleşmesinden anlaşılacağı üzere koruyucu aileye teslim edildiğine ve 2 gün sonra geri alındığına göre evlat edinmede ana/baba rızası aranmaması kararının ileride gerçekleşecek evlat edinme işlemleri sırasında talep edilmesinin mümkün ve gerekli olduğu, bu durumda bağımsız olarak ileri sürülen talebin kabulüne...

      Medeni Kanunun 339. maddesine göre; “Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar. Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar. Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terkedemez...”. Yine medeni Kanunun 16. maddesine göre de; “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir...”. Mevcut bu düzenleme karşısında, ana-babanın çocuklar üzerinde velayetten doğan bir hakları olduğu, ana-babanın izni dışında evi terk edemeyecekleri, onların rıza ve muvafakatinin bulunmadığı ortamlara gitmek ve oralarda kalmaya yönelik rızalarının geçerli olamayacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....

        Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir....

          HD nin (17.12.2012 tarih ve 2011/19992 E, 2012/30658 K sayılı ilamı gibi) yerleşen kararlarına göre Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana/babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkemenin bu rızanın aranıp aranmayacağına karar vereceğini, koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildikten sonra; evlat edinmede ana/baba rızası aranıp aranmaması hususu evlat edinme davası sırasında davaya bakan mahkemece değerlendirileceğini, küçüğün kuruma yerleştirilmiş olması karşısında bu aşamada açılan davanın dinlenme olasılığı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir....

          TCK.nın 234/3. maddesinde “kanuni temsilcinin bilgisi ve rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini ve ya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutan kişi, şikâyet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmündeki “ana baba haberdar edilmeksizin” tabirinin sadece ana babaya haber vermek olmadığı, bunun aynı zamanda ana babanın zımni veya açık izin veya rızasını almak olduğu anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu