Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

belirlendiğinden ve kredi borcundan kaynaklanan alacaklarında likit olduğu nazara alınarak asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki karar tesis olunmuştur....

    kişinin mülkiyet iddiasını, kabul etmekte olduklarını, bu yönüyle kötü niyetli hareket ettiklerini, davalı şirketin ayıba karşı tekeffül, zapta karşı tekeffül ve üzerine düşen edimin ifa edilmemesi nedeni ile davalının Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, alacağın likit olduğundan ve davalının itirazında haksız olduğundan icra takip tutarının %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesine vekaleten talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Görevsizlik kararı : Kemalpaşa ... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin ... E. ... K. Sayılı 18/05/2015 tarihli görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır. İhtar: Beyoğlu ......

      İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili; takipte teminat mektuplarından kaynaklanan nakit alacak ile teminat mektubunun depo edilmesini talep ettiklerini, davalının iade edilmeyen teminat mektubunun deposundan ve bütün mektuplardan kaynaklanan nakit alacaktan sorumlu olduğunu, depo talebinin imzalanan genel kredi sözleşmelerine uygun olduğunu, dava konusu teminat mektupları kesin ve süresiz olup, vadesiz teminat mektuplarında mektup tazmin edilene veya iade edilene kadar bankanın komisyon isteme hakkının bulunduğunu, mektup iade edilene kadar oluşan komisyon alacağının, mektubun iadesi ile sona ermeyeceğini, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalının, genel kredi sözleşmeleri sebebiyle verilen teminat mektuplarından ve komisyonlarından sorumlu olduğunu, borçlunun teminat mektubu bedelini depo etme ve komisyon borçlarını ödeme yükümlülüğünün sözleşmelerden doğduğunu, mahkemece son bilirkişi raporuna göre hüküm verilmiş olup, rapora karşı itirazlarının değerlendirilmemesinin hukuka aykırı...

        DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... KARARIN YAZ. TARİH : 06/04/2023 KARAR SONUCU : BİRLEŞTİRME Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı ... tarafından itirazın iptaline konu olan alacakla ilgili icra takibi başlatılmadan önce menfi tespit davasının açılmış olduğunu ve bu açılan davanın Kayseri ... Asliye Ticaret Mahkemesine ait ... Esas sayılı dosyası olduğunu, davalı tarafın kooperatifin ortağı iken kooperatifin ... tarihli Genel Kurulunca alınan kararda; inşaatların tamamlanması için Temmuz 2022 tarihinde başlanmak suretiyle aylık net 2.500,00 TL olmak üzere toplamda 30.000 TL ödenmesine yönelik kararın alındığını, davalının bu ödemeyi yerine getirmediğini ve davalı aleyhine Kayseri ... Müdürlüğü'nde ......

          Somut olayda; davanın kredi kartı ve ticari krediden kaynaklanan itirazın iptali davası olup, dava değerinin 216.542,79- olduğu, İlk Derece Mahkemesi'nce ticari kredi kartı borcundan kaynaklanan takibin 8.907,88-TL, ticari krediden kaynaklanan takibin 204.267,75-TL yönünden uygulanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından hükmün reddedilen kısımlarına karşı istinafa gelinmiştir. Kredi kartında reddedilen alacak tutarı 1.234,99-TL, ticari krediden ise 2.132,17-TL'dir. Toplam reddedilen alacak tutarı 3.367,16-TL olup, istinafa ilişkin hükmün miktar itibariyle kesinlik sınırı içinde bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

            DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            Mahkemece 180 TL alacağın tahsiline, diğer istemlerin ise reddine karar verilmiş hüküm alacak istemi yönünden davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dilekçesinde 1.260 TL birikmiş kira alacağıyla birlikte elektrik ve su borçlarından oluşan toplam 3.000 TL alacağın davalı kiracıdan tahsili istenilmiş ise de, davacı duruşma zabıtlarına geçen imzalı beyanı ile elektrik ve su borcundan kaynaklanan alacak isteminden feragat etmiştir. Bu durumda mahkemece reddine karar verilen ve temyize konu olan miktar 1.400 TL'nin altındadır....

              Ayrıca kabule göre de,dava dilekçesinde SGK borcundan kaynaklanan bir alacaktan bahsedilmemesine rağmen davacı talebi aşılarak kabul edilen alacak miktarı içinde SGK borcundan kaynaklanan alacağın da eklenmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Osman vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece; davacı vekilinin muhteviyatını duruşmada tekrar ettiği dilekçesi ile satıcının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre dava açtığını bildirdiği, tapusu iptal edilen taşınmazı davacıya.....'un sattığı, bu nedenle davalı sıfatının bu kişiye ait olduğu, Hazinenin davalı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verlimişse de, mahkeme davcının bildirdiği maddi olay ile bağlı olup, bu olayın vasıflandırması ile bağlı değlidir. Dava dilekçesinde bildirilen maddi olaya göre dava, Medeni Yasanın 1007. maddesi hükümlerine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle doğan zararın 1007. madde hükmüne göre tazmini istemine ilişkindir. Bu davada Hazinenin davalı sıfatı vardır. Bu nedenle, davanın husumetten reddine karar verilmesi yasal değildir....

                  BK'nun 189 maddesinin birinci bendinde, "satıcı, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satımın akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı mes'ul ve zamindir." düzenlemesine yer verilmiş olup, madde metninden de açıkça anlaşılacağı gibi, mevcut ayıp ister subjektif bir haktan, isterse objektif bir hukuk kuralından doğmuş olsun satıcı, devrini taahhüt edip gerçekleştirdiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olduğu yönünü de zamindir. Devredilen hak, herhangi bir nedenle devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa satıcı bundan sorumludur. Bu sorumlulukta alıcının zapt nedeniyle uğradığı gerçek zarar kadardır. Somut olayda resmi şekle uygun olarak satış işlemi gerçekleştirilmiş, satış sırasında da taşınmazın tapu kaydında geçmişte orman olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca davalı ... zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur....

                    UYAP Entegrasyonu