Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal tescil, alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali tescil davasının kabulüne, alacak isteminin reddine dair verilen 10.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    şeklinde tapu iptal-tescil isteğinden farklı olarak alacak isteğinden bahsettiği, davalı vekilinin 12. celsede "Dava dilekçesindeki dava tapu iptali ve tescili olarak açılmıştır, bunun ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün değildir, davanın reddine karar verilmesini talep ederiz", 15. celsede "Bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz, davanın tapu iptali davası olarak açıldığı bellidir, davanın reddini talep ediyoruz" şeklinde itiraz ettiği, Mahkemenin hüküm fıkrasına geçen şekilde, davacı tarafça usulüne uygun sunulmuş bir ıslah dilekçesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı tarafın tapu iptal ve tescil talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talep dışına çıkılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

      KARAR Davacı, davalı ...’den ihale ile 17.4.1969, 28.4.1969 ve 27.9.1974 tarihlerinde dört adet taşınmaz satın aldığını, taşınmazların zilyetliklerinin devredilmesine rağmen tapu devirlerinin ise yapılmadığını, daha önce açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının da reddedilerek kesinleştiğini ileri sürerek, tapu devri yapılamayan dört adet taşınmazın, tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği 11.10.2001 tarihindeki rayiç değerleri olan 300.000.000.000 TL’nin, aynı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, daha önce açılan tapu iptal ve tescil davasının reddedildiğini, davacının bir kısım ihale bedellerini ödeyip, diğer bir kısmını ise ödemediğini, talebin kabulü halinde, ancak ödenen bedellerin faizleriyle birlikte talep edebileceğini, aksinin kabulü halinde ise elde edilen semerelerin tazminat miktarından indirilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

        Belirsiz alacak davası olarak açılmış olan davada davacı; dava dilekçesi ile 25.000 TL’nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, bu talebini 17/09/2019 tarihli dilekçesi ile 158.622,26 TL'ye yükseltmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesince; hüküm altına alınan alacağın tamamına tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir....

          Belirsiz alacak davası olarak açılmış olan davada davacı; dava dilekçesi ile 25.000 TL’nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, bu talebini 17/09/2019 tarihli dilekçesi ile 158.622,26 TL'ye yükseltmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesince; hüküm altına alınan alacağın tamamına tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir....

            Belirsiz alacak davası olarak açılmış olan davada davacı; dava dilekçesi ile 25.000 TL’nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, bu talebini 17/09/2019 tarihli dilekçesi ile 158.622,26 TL'ye yükseltmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesince; hüküm altına alınan alacağın tamamına tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir....

              Ferağın verilmemesi üzerine davacının 19.3.1992 tarihinde dava açarak tapu iptal tescil, olmaz ise tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda bu dava ile de tazminat talebi olmayacağı ve diğer gerekçelerle davanın reddine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kesinleşen bahsi geçen dava dosyasında, davacı kendisine satışı vaad edilen taşınmazın sözleşmede belirtilen miktardan daha az olduğu gerekçesiyle tapu iptal tescil olmaz ise tazminat talebinde bulunmuş olup, 12.11.1993 tarihli duruşmada davacı vekilinin de taşınmazın tamamına yönelik tazminat talebinde bulunduğuna dair bir beyanıda bulunmamaktadır. Bahsi geçen mahkeme kararında da davacının tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı belirtilerek bu dava ile birlikte tazminat talebinde bulunulamayacağı, bir başka deyişle tapu iptal ve tescil davası ile tazminat talebinin aynı davada ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir....

                HUKUK DAİRESİ DAVALILAR : Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil/alacak davasının davalı ... ... yönelik alacak talebinin kısmen kabulüne, tapu iptal tescil ve kira geliri kaybına ilişkin davanın reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ... ... istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı ve davalı ... ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca...

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil ile alacak davasında tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 13.925,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜTEKİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın tapu iptal ve tescil istemi yönünden reddine, alacak talebi yönünden ise kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalılardan ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 06/12/2022 tarihinde taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6.924,60 TL bakiye temyiz harcının...

                      UYAP Entegrasyonu