Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Tüketici Mahkemesi ise, "Arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
İnşaat Mobilya Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile diğer davalı S.S ... Konut Yapı Kooperatifi arasında 15.05.2004 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeyle yükleniciye bırakılması kararlaştırılan ... Blok ... kat ... numaralı bağımsız bölümün 22.8.2005 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile kendisine satıldığını, bir kısım ödemeleri yaptığını ancak inşaatın bitirilip dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek, yüklenicisi ile olan temlik sözleşmesinden dolayı davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine üyeliğinin tesisini istemiştir. Davalı kooperatif, davalı yüklenici şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, inşaatın mevcut hali ile davacının kooperatiften bir istekte bulunamayacaklarını, Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olaya gelince; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davalıların murisi arsa sahibi ... ile davalı yüklenici ... arasında 05.01.1993 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 196 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yapım işi kararlaştırılmıştır....
Maddesindeki bu anlaşmaya göre yeni yüklenici ... ve ve ----- temsilcisi olduğunu, davalı şirketin yüklenicisine devir edileceğinin kararlaştırıldığını buna ilişkin ön protokol imzalandığını, yüklenicinin bu protokolle beraber arsa sahibine belirli koşullarda ödeyeceği 4,075,000 TL'nin teminatı olarak arsa sahibi arsa hissesinden %57 hisseyi davayı -----firması olan davalı şirkete tapusunu vererek devredeceğini, davalı şirket sözleşmedeki taahhütleri yerine getirmediği taktirde taşınmazı----- göstereceği üçüncü kişilere devir edeceğini, devir esnasında taraflara hisse oranın teminat ipoteğinin koyulacağını, bu bedelin inşaat yapımının ön harcamaları için sözleşme gereği yüklenicinin arsa maliyetine koyacağı harcamaların karşılığı olduğunu bu bedelin talep edilemeyeceğini, davacı şirket sahibinin %97 görme engelli olduğunu davalı yüklenici ile yapmış olduğu taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin geçersiz olduğunu ve davalı yüklenicinin temerrütü nedeniyle...
Sayılı dosyasının 08.07.2020 tarihli ara kararının yeniden yapılacak yargılama sonucunda ihtiyati tedbir ve ön inceleme talebinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, Gayrimenkul satış sözleşmesi, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir....
Burada temlikin konusu, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesiyle yükleniciye bırakılması gereken ve bir bakıma eserin bedeli olan ve halen arsa sahibi üzerinde bulunan bağımsız bölüm tapusudur. 24.04.2978 tarih ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında taşınmazda kat mülkiyeti kurulmamış olsa bile bağımsız bölüme ilişkin arsa payı ile bağlantılı veya bağlantısız olarak yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edildiğinden, davada dayanılan 11.04.1991 tarihli satış vaadi sözleşmesi hüküm ve sonuç meydana getirir. Bundan ayrı, taşınmaz mülkiyetinin henüz arsa sahibi üzerinde bulunması, değişik bir ifadeyle kaydın yükleniciye geçmemiş olması davanın dinlenmesine engel teşkil etmez....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 Sayılı Kanun'da kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda davacı, davalı yüklenici şirketten bağımsız bölüm satın alan kişi olup davalı yüklenici şirket ile aralarındaki satış sözleşmesine dayanmış ise de, eldeki uyuşmazlığın çözümünde davalı yüklenicinin, diğer davalı arsa sahipleri ile düzenlemiş olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini yerine getirip getirmediği tartışılacaktır. Bu durumda eldeki davada uyuşmazlığın 6502 Sayılı Kanun'a göre Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği (Yargıtay 23....
Paylı mülkiyet şeklinde malik olunan taşınmaz üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapılması da olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerinden olduğu ve aksi de kararlaştırılmadığından bütün paydaşların kabulüne bağlıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2023 NUMARASI : 2021/238 E - 2023/89 K DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Kentsel dönüşüm kapsamında İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Zuhuratbaba Mah. Gençler Cad. 46 Numarada bulunan tapuda 19 pafta, 139 ada 107 numaralı parselde kayıtlı taşınmazda yer alan konutların arsa payı karşılığı inşaat yapılması için davalı taraf ile T.C. Bakırköy 5. Noterliğinin 20.10.2017 tarih ve 22350 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, arsa paydaşları inşaat neticesinde davacı firma yükleniciye %30 hisse verileceği ancak devredilmediği, devredilmeyen arsa payına tekabul eden bedelin tazminat olarak tarafına ödenmesini istemektedir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda eldeki davada uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, davanın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....