"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen (sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre) alacak davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; ......
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen adi yazılı araç satış sözleşmesinin geçersiz olduğundan bahisle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için açılan iş bu davada, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı para borcunun Türk Borçlar Kanunun 89. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda 6100 Sayılı HMK'nın 6. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerinin de Bursa olduğu anlaşılmakla, davaya bakmakla yetkili mahkeme Bursa Mahkemeleri'dir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen adi yazılı araç satış sözleşmesinin geçersiz olduğundan bahisle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için açılan iş bu davada, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı para borcunun Türk Borçlar Kanunun 89. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda 6100 Sayılı HMK'nın 6. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerinin de Bursa olduğu anlaşılmakla, davaya bakmakla yetkili mahkeme Bursa Mahkemeleri'dir....
Davacı vekili, 27.01.2012 havale tarihli dilekçesinde, takibe konu zamanaşımına uğramış senedi müvekkilinin ciro yolu ile edindiğini, hamil müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığını, davalarının dayanağının sebepsiz zenginleşme olup, davaya sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı itirazın iptali davası olarak devam edilmesini ve dava dilekçesini bu şekilde ıslah ettiklerini bildirmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkememizce verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2013/14303 esas - 2013/18067 karar sayılı kararı ile;"...dava konusu uyuşmazlık,davacının borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davalı alacaklıya ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir.818 sayılı BK.'nun 61-66.maddelerine (6098 sayılı TBK.'nun 77-82.maddelerinde) sebepsiz zenginleşme,bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir.Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli,zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....
Bu nedenle, taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebilirler." şeklinde davanın harici taşınmaz satımı nedeni ile ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkin olup sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanacağı açık şekilde belirtilmiş olup uzun yıllardır yapılan işbölümü uyarınca uygulama bu yöndedir. Konusunda uzman daire olan Yargıtay 3.HDnin süregelen kararları doğrultusunda resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz olan taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı davalar TBK 77 vd maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca çözümlenecektir. Paralel düzenleme olan HSK Birinci Dairesinin 13/02/2018 tarihli ve 208 sayılı BAM'nin iş bölümlerine ilişkin kararının Antalya BAM 7. Hukuk Dairesinin görev alanının düzenlendiği kısmın "8" numaralı bendine göre Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalara ilişkin istinaf incelemesinin Antalya BAM 7.Hukuk dairesince yapılacağında hiç bir tereddüt yoktur....
hükmü dikkate alınarak davacı tarafından icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmaksızın icra dosya borcunun ödendiğini, icra takibine dayalı olarak yapılan ödemeyi artık sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı olarak isteyemeyeceğinin Özel Kanun düzenlemesi niteliğindeki İcra İflas Kanunu hükmü gereği olduğunu, davanın istirdat davası olarak açılamayacağını, BK hükümleri gereği sebepsiz zenginleşme şartları da oluşmadığını, sebepsiz zenginleşmenin, ikincil (talî) nitelikte olduğunu ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceğini, aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacağını, sebepsiz zenginleşme davasının görülebilinmesi için "başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası...
Dava, davacı-hamilin ibraz tarihinde bankaya ibraz edilmeyen 25.01.2010 keşide tarihli ve 25.000 TL.bedelli çek nedeniyle davalı -keşideciye karşı TTK'nın 644. md.gereği sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davacı takip dayanağı çekte hamil, davalı ise keşideci konumunda olup taraflar arasında temel ilişki bulunmadığından davacı davasını TTK'nın 644. md. gereği sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırmıştır. Bu durumda ispat yükü davalıda olup bu çekten dolayı sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin davacının ticari defterleri incelenmek suretiyle ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
Davacı, dava dilekçesinde, borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için başlattığı takibe itirazın iptalini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Böylece davacının istemi İİK.nun 72. maddesi kapsamında istirdat değil, sebebi ortadan kalkan bir ödemenin iadesi yönünde sebepsiz zenginleşmeye dayalı (TBK.md. 77) alacak istemi olup, 2 ve 10 yıllık zamanaşımına (TBK.md. 82) tabidir. Talep yönünden hak düşürücü bir süre yasada öngörülmemiştir. Türk Borçlar Kanununun konuya ilişkin 77 (818 sayılı Borçlar Kanununun 61 v.d) ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Bununla beraber, çeki ciro yoluyla elde eden hamilin, aralarında akdi bir ilişki bulunmayan keşideciye karşı, temel ilişkiye dayalı olarak bir talepte bulunması da mümkün değildir. Ne var ki bu durumda keşideciye karşı, çekin zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl 2010/12132-14460 içinde, Türk Ticaret Kanununun 730/14. bendi yollaması ile, çeklerde de uygulanması gereken ve aynı yasanın 644.maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz zenginleşme davası açılması mümkündür. Ancak, böyle bir dava, Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme davası değil, kambiyo hukukuna dayalı bir dava türü olduğundan, bu halde çekin tüm yasal unsurlarını taşıması da zorunludur....