Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir....

    Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir....

      Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, burada Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk; tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, Devletin sorumluluğu için önem taşımayıp, sadece Devletin, memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir....

        Yine aynı yasanın 162.maddesine göre, ''Noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar''.Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu ''Kusursuz sorumluluktur''. Kusursuz sorumlulukta zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir.Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinini ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur.Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise;... başkonsolosluğu’nca düzenlenen sahte vekaletname ile dava dışı ... adlı şahıs tarafından davaya konu olan Muğla İli,......

          Mahkemece davalı BK. 58. maddesi gereğince kusursuz sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de tesis sahibinin sorumlu tutulabilmesi, uygun illiyet bağının varlığıyla mümkündür. Üçüncü kişinin ağır kusurunun varlığı illiyet bağını .... Bu nedenle ceza mahkemesi tarafından belirlenen maddi vakıa hukuk hakimini bağlayacağından ceza mahkemesinde görülmekte olan davanın sonucu beklenerek üçüncü şahsın ağır kusurunun olup olmadığı ve davalının tesis sahibi olarak kusursuz sorumluluğu ceza mahkemesinin tespitlerine göre tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...’e geri verilmesine 4.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Devlet, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan kusursuz olarak sorumlu olup tapu sicilinin tutulmasında, sicil görevlisinin hukuka aykırı bir işlemi ve bununla zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Eylemin kusura dayanıp dayanmamasının bir önemi bulunmadığından Devletin Sorumluluğu, kusursuz sorumluluğun özel bir durumu olarak ortaya çıkmaktadır. Burada, kusursuz sorumluluğun dayanağı, tapu siciline bağlı büyük çıkarların ve yanlış tesciller sonucunda sicile güven ilkesi yüzünden aynî hakların yeri doldurulmaz biçimde değişmesi ve bu hakların sahiplerinin onlardan yoksun kalmaları tehlikesinin varlığı ile açıklanabilir. Tapu sicilinin tutulmasını üzerine alan Devlet, tapu siciline tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlendiğinden, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan Devletin sorumluluğu, bir tehlike sorumluluğudur....

              Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk halidir. Diğer yandan özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur (kast veya ihmal) unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi hallerde, zararın, hukuka aykırı bir davranıştan doğması yani objektif koşulu gerçekleşmesi yeterli olup, ayrıca subjektif koşula, kusura ihtiyaç yoktur. Özellikle kusursuz sorumluluk hallerinde durum böyledir. Zarar, ihmalden de kaynaklanabilir ve ihmali bulunanlarda zarardan sorumlu olur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yapı Malikinin Sorumluluğu başlıklı 69. maddesinin 2. fıkrasında da “İntifa ve oturma hakkı sahipleri de binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumludur” hükmü düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle 818 sayılı B.K’nun 58. maddesi gereğince bina maliki meydana gelen zarardan kusursuz sorumludur....

                Görüldüğü üzere kanun hükmü, bina ve yapı eserleri nedeniyle sorumluluğu, bunların yapım bozukluğu veya bakım eksikliğine dayandırmaktadır. Burada yasa koyucu, her geçen gün artan yapılaşma nedeniyle, başkaların zarar görmesini engellemeyi amaçlamıştır. Bu sebeple, bu yapılar nedeniyle zarar tehlikesinin önlenmesi amacıyla yasa koyucu kusursuz sorumluluk ilkesini kabul etmiştir. "TBK'muz bu sorumluluğu "özen" ilkesine dayanan kusursuz sorumluluk halleri arasında saymıştır. Bina ve diğer yapı eseri sahibinin sorumluluğu bir kusursuz sorumluluk olduğundan, zarar gören kişinin, sorumlunun kusurunu kanıtlaması gerekmediği gibi, sorumlu kişi de kusursuzluğunu kanıtlayarak sorumluluktan kurtulamayacaktır. " (Ahmet M. Kılıçoğlu, Borçlar Hukuk Genel Hükümler, 23....

                Şüphesiz, anılan madde kusur sorumluluğu esasına dayalı olup, kusuru bulunmayan tarafın 2918 sayılı Kanun uyarınca araç işleten veya Borçlar Kanunu’na göre adam çalıştıran sıfatıyla kusursuz sorumluluğu söz konusu olamaz. 5510 sayılı Yasada sorumluluk durumu özel olarak öngörülmüş olduğundan, iş kazası nedeniyle işverenin tazmin sorumluluğunu düzenleyen anılan Yasanın 21. ve 23. maddeleri kapsamındaki sorumluluk hallerinin genişletilmesi veya genel hükümler uyarınca kusursuz sorumluluk yoluna gidilmesine olanak bulunmamaktadır....

                İşletenin, bu sorumluluğu kusursuz sorumluluk hallerinden tehlike ilkesine dayanmaktadır. Tehlike ilkesi gereğince kusursuz sorumlu olan işleten motorlu aracın işletilmesi sırasında sebep olduğu bütün zararlardan sorumludur. İşleten, bu sorumluluğunun karşılanması için karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır (KTK m. 91). Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortasının Karayolları Trafik Kanunu’ndan kaynaklanan sorumluluğu işletenin aynı Kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluğu ölçüsündedir. İşleten, KTK 85/1 maddesinde düzenlenen sorumluluktan ancak 86 ncı maddedeki koşulların gerçekleştiğini ispat ile kurtulabilir. Yani işleten kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir....

                  UYAP Entegrasyonu