ile davaya konu Kredi Sözleşmesini imzalayan müteveffa T13'ın eşi ve çocukları olduğu, müteveffa T13'ın davalı Denizbank A.Ş. ile yapmış olduğu Kredi Sözleşmesi ile bağlantılı olmak üzere banka tarafından verilecek olan kredinin ön koşulu olarak müvekkilin Hayat Sigortası yaptırması istenildiği, her ne kadar bireysel kredi kullanımlarında kanunen tüketiciye Kredi Sözleşmesi imzalayabilmesi için hayat sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmemişse de sözleşmelerde hâkim konumda olan bankalar, yüksek miktarlı kredi talep eden müşterileri ile imzaladıkları sözleşmelerin teminatı olabilmesi amacıyla hayat sigortası yapılmadığı durumlarda kredi vermediği, bankaların bizzat hayat sigortası yapmasa da iştirakleri veya anlaşmalı oldukları kurumlar ile kredi kullanacak müşteri arasında sözleşmelere aracılık ettiği, müvekkillerinin murisi T13 Denizbank'tan kullandığı ticari krediye istinaden davalı bankanın talebi ve aracılığı ile kredinin teminatı olarak dava dışı bir sigorta şirketi (Metlife Emeklilik...
Davalı vekili, müteveffa ile 05.09.2006-05.09.2007 arası 1 yıl süreli hayat sigortası poliçesi tanzim edildiğini, sigorta genel şartında intihar halinde ödeme yapılamayacağının belirtildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle; Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklı sigorta tazminatı istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut yazı cevabı ile dain mürtehin sıfatın haiz bankanın eldeki davaya muvafakat etmediği, cevap yazısı itibari ile güncel borcun 42.218,82TL olduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır. Dain mürtehin banka hükmedilmesi muhtemel tazminatın öncelikli olarak kendilerine ödenmesine yönelik olarak asli müdahale talebinde bulunmuş ve bu talep mahkemece kabul edilmiştir....
Hayat ve Emeklilik A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Mehmet Salih Bingöl'ün davalı bankadan 20.000,00 TL toplam bedelli 48 ay vadeli tüketici kredisi alıp bu kredi nedeniyle sigorta başlangıç tarihi 21.05.2010 olan 4 yıllık hayat sigortası yapıldığını, ancak murisin vefatı üzerine davalı sigorta şirketine başvurarak hayat sigortası bedelini talep etmelerine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek davalılara borçlu olmadıklarının tespitini, sigorta tazminatının ödenmesini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı ... Bankası AŞ ... Şubesi ile davacıların murisi ... arasında 21/05/2015 tarihinde imzalanan 20.000,00 liralık kredi sözleşmesi nedeniyle davacıların davalı ......
in davacı bankadan kredi kullandığını, bu krediye karşılık olarak banka tarafından hayat sigortası yaptırıldığını, davacı bankaca ... tarafından ... poliçe numaralı hayat sigortası yaptırıldığını, bu nedenle öncelikle dosyanın ...'...
Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacıların murisi .... ile davalı sigorta şirketi arasında konut kredisi sözleşmesi kapsamında hayat sigorta poliçesi tanzim edildiği iddiasıyla eldeki dava açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, poliçe tanzim tarihinde Hepatit B olan sigortalının bu durumu müvekkilinden saklaması nedeniyle tazminatla sorumlu olmayacaklarını ileri sürmektedir. Dosya içeriğinden, davacıların murisine Hepatit B tanısı 31.03.2010 tarihinde konulduğu, poliçenin ise 20.09.2010 tarihinde düzenlendiği, 22.11.2011 tarihinde ise sigortalının hepatocellüler carsinoma hastalığından öldüğü anlaşılmaktadır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : (Hayat Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan) KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353....
sigortası yaptırmak için bir talepte bulunmadığını, müvekkili bankanın, kredi kullanan davacıya hayat sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, ayrıca davacının hayat sigortası yaptırmak amacıyla bir talepte de bulunmadığını, dolayısıyla, müvekkili bankaya atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davacının, hesabından kesilen sigorta prim tahsilatlarının hayat sigortası olduğunu zannettiğini iddia ettiğini, davacının kendi hatasından kaynaklanan bu yanılsama nedeniyle müvekkili bankaya kusur atfedilmesinin hakkaniyete ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı yan davada, muris T8 davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kredi kullandırımı sırasında davalı tarafça hayat sigortası yapıldığını, banka tarafından sigorta poliçesinin yenilenmesi gerekirken yenilenmediğini, sorumluluğun davalı bankada olduğunu belirterek, murisin vefatından önce ödenen taksitlerin ve vefattan sonra ödenen taksitlerin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile tahsilini talep etmiş, davalı vekili davaya cevabında, hayat sigortasının ihtiyari olduğunu, bir yıl için düzenlendiğini ve yenilenmediğini savunarak davanın reddini istemiş, davalı banka mahkemeye sunduğu 30/09/2016 ve 18/11/2016 tarihli cevabi yazısında, davaya konu krediye ilişkin düzenlenmiş bir hayat sigortası poliçesi bulunmadığını bildirmiştir. Davacı yanın sigorta poliçesine dayalı olarak alacak talebinde bulunabilmesi için primleri ödenmiş geçerli bir sigorta poliçesi bulunduğunu ispat etmesi gerekmektedir....
yapma zorunluluğu bulunmayan davalı bankanın, dava konusu kredilere hayat sigorta poliçesi düzenlemediğinden kaynaklı herhangi bir kusurunun olmayacağının belirtildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak her ne kadar davacılar tarafından davalı banka aleyhine murisinin akdetmiş olduğu kredilerde davalı banka tarafından hayat sigortası yaptırılmadığı iddiasına dayalı olarak menfi tespit ve alacak talebine bulunulmuş ise de bankacı bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda müteveffanın kullanmış olduğu dava konusu kredilerle ilgili Hayat Sigortası yapılmasına yönelik talebi olmadığı, davalı bankanın da müteveffadan Hayat Sigortası yapılma şartını haiz herhangi bir evrakın yer almadığı, müteveffa ve davalı banka arasında tanzim ve imza olunan sözleşmelerde Hayat Sigortası ile ilgili yapılmasını zorunlu kılan herhangi bir ifadenin yer almadığı hususunun...