Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 5846 sayılı Kanun kapsamında, esere tecavüz nedeniyle tecavüzün ref'i, basım ve satışının durdurulması ve maddi tazminat talebine ilişkindir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 1/B ve 2. maddeler uyarınca, ilim ve edebiyat eseri herhangi bir şekilde dil ve yazıyla ifade olunan ve sahibinin hususiyetini taşıyan fikir mahsulüdür. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişilerce düzenlenen raporda, her iki kitapta müşterek olarak bulunan 12 adet sorunun cevabının davacı kitabında daha önce mevcut olan çözümün alınarak davalı yayınevi tarafından piyasaya sunulan kitapta kullanıldığından bahisle, fikri hak ihlali bulunduğu görüşü açıklanmıştır....

    HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I DOSYA NO: 2022/133 Esas KARAR NO: 2022/105 Karar İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ: 18/03/2021 NUMARASI: 2016/21 E. - 2021/144 K. DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 28/01/2022 İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ'nce verilen 18/03/2021 tarihli kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi. G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davalı vekilinin istinaf dilekçesi ile birlikte, 2.117,61 TL karar ve ilam harcının 1/4'ü oranında 529,40 TL nispi harç yatırması gerekirken, 59,30 TL maktu harç yatırdığı anlaşılmıştır. Nispi harca tabi davalarda verilen kararların davalı yanca istinaf edilmesi halinde hüküm altına alınan karar ve ilam harcının 1/4'ü nisbetinde nispi istinaf harcının alınması gerekir....

      FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/266 Esas KARAR NO : 2022/1 DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/08/2021 KARAR TARİHİ : 11/01/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı ... arasında 17.05.2019 tarihinde, ...’ün yazarı olduğunu, müvekkilinin ise kitap tasarımcısı ve kitap içeriği, resim, fotoğraf, grafik, tablo, çizelge gibi tasarımların bir kısmının doğrudan eser sahibi, bir kısmının ise –dava dışı 3....

        FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/266 Esas KARAR NO : 2022/1 DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/08/2021 KARAR TARİHİ : 11/01/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı ... arasında 17.05.2019 tarihinde, ...’ün yazarı olduğunu, müvekkilinin ise kitap tasarımcısı ve kitap içeriği, resim, fotoğraf, grafik, tablo, çizelge gibi tasarımların bir kısmının doğrudan eser sahibi, bir kısmının ise –dava dışı 3....

          DAVA : Menfi Tespit (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/12/2022 KARAR TARİHİ : 04/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2023 DAVA: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı taraf arasında 01/09/2021 tarihli yayın ve eser sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme kapsamında müvekkili şirketin davalı yazara "..." adlı eserin yazımı, meydana getirilmesi ve müvekkiline teslim edilmesi karşılığında ve diğer yazarların "..." onayı alındıktan sonra 10.000,00 TL telif ücreti ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalı eser sahibi tarafından sözlemeye konu eser meydana getirilmediğini ve müvekkili firmaya teslim edilmediğini, müvekkili firma yetkilileri tarafından davalı eser sahibi ile teslim süresinin üzerinden yaklaşık 3 ay geçtikten sonra yapılan görüşmelerde de davalının açıkça; kitabın hazırlanması işleminin bitmediğini, gecikme nedeniyle hatanın kendisinde olduğunu, bu kitap için yapılan masrafları...

            Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, bozmaya uyulup toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiği diğer taleplerine ilişkin alacaklarının da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Kanun'un 1. maddesinde, “Bu Kanun hükümleri Türkiye'de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki işçi tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” şeklinde kurala yer verilerek Kanunun kapsamı ve gazeteci tanımı ortaya konulmuştur. Buna göre Kanunun kapsamında kalan işyerleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajansları olarak sıralanabilir....

              Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

                Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

                  Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

                    Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu