WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, tapulu taşınmazın ya da tapulu taşınmaz payının temlikini içerdiğinden, Türk Medeni Kanunu'nun 706, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 ve Tapu Kanunu'nun .... maddeleri ile Noter Kanunu'nun 60. maddeleri hükümleri gereğince, kural olarak zorunlu şekil koşuluna uygun şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Ancak, adi yazılı şekilde yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan inşaatın yasal koşullarına uygun olarak büyük oranda tamamlanmış olması veya arsa sahiplerinin yükleniciye tapulu taşınmazın ya da paylarının kayden temlik etmesi gibi durumlarda TMK'nın .... maddesi hükmü gereğince, adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, yanları bağlayıcı olur. Somut olayda, taraflar arasında, 04.07.1996, ....06.1998 ve ........2000 tarihli adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve eki niteliğindeki sözleşmeler düzenlenmiştir. Sözleşmeler gereği yapılması gereken inşaat, temel seviyesinde kalmış ve uzun süre ifa beklenmiştir....

    - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında 22.10.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, taraflar anlaşmaya varmadan önce binanın temelinin atıldığını, kaba inşaat olarak bodrum ve garaj katın da başkaca bir inşaat şirketi tarafından yapıldığını, müvekkilinin inşaatın yapımına bodrum kat üzerinden devam ettiğini, kesinleşen mahkeme ilamı ile 13.06.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilerek müvekkiline devredilen tapunun iptal edildiğini ileri sürerek 784 m²'lik inşaat alanına harcanan SSK prim ve işçilik ücreti dahil tüm maliyet bedelinden oluşan şimdilik 70.000 TLnin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslahla dava değerini yükseltmiştir....

      İnşaat A.Ş. arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, davacının daire farkı nedeniyle aracını davalı şirkete devrettiği, sözleşmenin ifa edilmediği, tarafların 08.05.2010 tarihli protokol ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini feshederek aldıklarını geri vermeyi kararlaştırdıklarından bedelsiz devredilen araç bedelinin sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi gerektiği, gerçek kişi davalıların da sözleşme öncesi aşamada arsa sahiplerine güven telkin ederek ve yüklenici izlenimi vererek devri sağladıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kabulü ile 19.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilin, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknoloji satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

          Davalı vekili, davacının, sözleşme ile yüklendiği edimleri yerine getirmediğini, tüm imalatın arsa sahibi olan müvekkilince yapıldığını, davacınını müvekkilinden haksız şekilde elde ettiği miktarların tahsili amacıyla takip başlattıklarını ve dava açtıklarını, davacının sözleşme nedeniyle alacağının bulunmadığına ilişkin 02.12.2009 tarihli ibraname bulunduğunu savunarak, davanın reddi istenmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, davacı şirket ortak ve temsilcilerince imzalanan 02.12.2009 tarihli ibraname ile davacının, sözleşmeden kaynaklı alacağını aldığı, dava konusu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle arsa maliki davalının ibra edildiği, ibranın geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizilğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, maddi ve manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, 6502 Sayılı Yasa hükümlerine göre Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsiline ilişkindir....

              Mahkemece arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesine değer verilerek, sözleşmenin halen ayakta olduğu belirtilmiş ve davalıların sözleşme tarafı ...’e tab’en taşınmazda oturduğu, hukuki ilişki nedeniyle taşınmazın yükleniciye teslim edildiği,taraflarca sözleşmenin bozulmaması nedeniyle sözleşme tarihinden itibaren yüklenicinin dava konusu taşınmazı zilyetliğinde bulundurma hakkına sahip olduğu,yüklenici ve onun yararlandığı kimselerin iyiniyetli zilyet sayıldığı belirtilerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi ayakta durmakta iken sözleşme feshedilip arsa sahibi ve yüklenicinin karşılıklı alacak ve borç ilişkileri tasfiye edilmeden elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir Taraflar arasındaki uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine yönelik olduğu anlaşılmakla; Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı...

                Dairemiz geri çevirme kararı ile dosyaya giren tevhid belgesi ve eklerinden tevhid işleminin arsa sahiplerince gerçekleştirildiği (arsa sahiplerinin verdiği vekaletnameye istinaden yüklenici temsilcisi .... tarafından) anlaşılmakta olup, ekindeki vekaletname içeriğinden de tevhide konu taşınmazlarla ilgili arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğuna ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vekaletname içeriğindeki “yapılacak inşaat” ibaresinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaat yaptırılacağı anlamını taşımadığı, arsa sahiplerinin kendilerinin yapacağı ya da para karşılığı eser sözleşmesi ile başkasına yaptıracağı anlamına geldiği de açık olup, bunun aksi iddia ve ispat edilmemiştir. Buna rağmen mahkemece, dahili davalı arsa sahipleriyle davacı yüklenici arasındaki anılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi değerlendirilmekle yetinilmiş, haciz konulduğu tarihte haciz koyduran davalı (temlik eden alacaklı) ....'...

                  (vekili ... aracılığıyla) arasında 1301 ada 10 ve 11 sayılı parselleri konu alan 30.11.2015 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalılar murisine düşen zemin kattaki bir dairenin müvekkili tarafından haricen satın alınması nedeniyle bu dairenin karşılığı olarak arsa sahibi vekiline 05.06.2016 tarihinde 130.000 TL ve 18.06.2016 tarihinde 50.000 TL olmak üzere toplam 180.000 TL ödendiğini, arsa sahibinin vefatından sonra davalılar tarafından arsaların tevhit edilmesi nedeniyle bu sözleşmenin yürürlüğe girmediğini, müvekkilinin yetkilisi olduğu ... ......

                    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. ../.. S.2. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu