"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 06.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/205 Esas sayılı dosyasıyla görülmüş ve karara çıkmış bir alacak davası nda aynı Mahkemece, adi ortaklığın halen devam ettiğinden bahisle" hukuken devam eden adi ortaklık ilişkisinde alacak talebinde bulunulamayacağı, TBK' nun 639/7 maddesi uyarınca açılacak fesih davası sonucunda şirketin sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi halinde, ortaklığın tasfiyesinin yapılacağı ve ortakların ortaklıktan hak ve alacaklarının bu suretle tespit edilebileceği" gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, adi ortaklıkta ortakların birbirlerinden alacak talebinde bulunmalarının bir nevi adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi anlamına geldiğini, dolayısıyla alacak talebinde bulunan müvekkilin ayrıca bir tasfiye davası açmasına gerek olmadan bahse konu davada hem ortalığın feshi hem de alacak bakımından bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf ettiklerini, fakat aynı zamanda da eldeki dava dosyası ile müvekkilin hak mahrumiyetine uğramasını istemediğimizden tasfiye...
Bu nedenle ortakların davada taraf olarak gösterilmesi gerekeceğinden ortakların sorumluluğunun olduğu, alacak para alacağı ise ortaklar BK 638. Maddesi gereğince adi ortaklık borcundan müteselsil sorumluluğu bulunduğundan davalı tarafın husumet itirazına itibar edilmemiştir....
Somut olayda ,taraflar noterde bir adi ortaklık sözleşmesi yapmışlarsa da ; bu adi ortaklığın fiilen kurulup kurulmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Bu sebeple ,adi ortaklık sözleşmesinin kapsamının ve adi ortaklığa ait malvarlığı ve gelirlerin bulunup bulunmadığının net olarak tesbiti gereklidir. Yargılamada bilgisine başvurulan mali müşavir bilirkişiler raporlarında ; Taraflar arasında TBK'nun 620- 645....
Dava, taraflar arasında adi ortaklık olup olmadığı, varsa ne şekilde oluştuğu, tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri, adi ortaklığın fesih ve tasfiye şartları davalıların pasif husumetleri olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalılardan ... ile sözlü olarak kurulan bir adi ortaklık olduğunu iddia ederek bu adi ortaklığın tasfiyesi için davalının tek ortağı olduğu diğer davalı şirketin mal varlığının tespiti ve adi ortaklık hükümlerine göre tasfiyesinin yapılmasını talep etmektedir. Dosya kapsamına göre; davacı ....----davalı ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında her iki tarafın tacir olmadığı ve bu nedenle nispi ticari dava sayılamayacağı gibi adi ortaklığın tasfiyesi Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılacağından mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
F.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu, adi ortaklığın taraf ehliyeti bulunmadığı, bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerektiği, adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerektiği, taraf ehliyetinin 6100 sayılı HMK'nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece re'sen nazara alınabileceği, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 638 maddesi hükmüne göre; ortaklık sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça adi ortaklar birlikte yada temsilci vasıtasıyla üçüncü kişilere karşı deruhte etmiş oldukları borçlardan müteselsilen sorumlu oldukları, adi ortaklık adına dava açılırken ve temyiz yoluna başvurulurken adi ortaklardan...
Mahkemece,taraflar arasında...Restaurant adlı işyerinin 25.12.1995 tarihinden itibaren işletilmesi hususunda % 50’şer hisseler oranında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunu,davacı tarafça açıkca adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin istenmediğinden işyerinde daha önceden çalışan işçilere yapılan bir kısım tazminat ödemelerinin doğrudan diğer adi ortaktan istenmesinin mümkün olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi olduğu ihtilafsızdır.Davacı eldeki davada ortaklığa konu işyerinde önceden çalışan işçilere yaptığı ödemelerden davalının hisesi oranında sorumlu olduğu iddiası ile eldeki davayı açmıştır..Davacının bu talebi adi ortaklığın fesih ve tasfiye talebini de içermektedir.Hal böyle olunca adi ortaklık sözleşmesi gereği taraflar arasındaki ilişkinin B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesi gerekir....
Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalıların oluşturduğu adi ortaklık nezdinde 03.02.2016- 29.02.2016 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığı, ücretlerinin tamamının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının net 2500,00TL ücretle davalılar bünyesinde çalıştığı, 6850,00 TL ücret alacağı bulunduğu açıklanarak davanın kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T5 vekili süresi içerisinde verdiği İstinaf dilekçesinde özetle; davacının, davalıların oluşturduğu adi ortaklık nezdinde 03.02.2016- 29.02.2016 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığı, ücretlerinin tamamının ödendiği, bilirkişi raporunun somut delillere dayanmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....