nın hakim ortağı davalı ... adına tescil ettirdiklerini, adi ortaklık söleşmesinin taraflarca feshedilmediğini, davalı ... 'nın arsa üzerine binalar inşa edip satmak suretiyle kar elde etmeye başladığını, bu nedenle anılan taşınmazın davalı ... adına olan tescilinin geçersiz olduğunun tespiti ile davacı şirket ile davalı ... şirketi arasında kurulan adi ortakılık ilişkisinden kaynaklanan kar payının tespiti ve tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı ..., davanın husumetten aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ... inş ve ... cevabında; davaya konu taşınmazın davalı ... adına olan tescil işleminin geçersiz olduğunun tespiti davası yönünden eksik harcın ikmal edilmesi gerektiğini, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı gerekçesiyle adi ortaklığa dayanan alacak davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilleri arasında adi ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığını, davacı tarafından adi ortaklık olduğu iddiasında bulunulan işyerinin " ......
Mahkemece seçilen tasfiye memurlarınca, davada iki tane adi ortak bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ve buna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın davalı T4 adına tescilli 'ENG Tekstil T4' isimli şahıs firmesi üzerinden yürütüldüğü tesbit edilmekle, davalı T4'ın da adi ortaklardan birisi olduğu ,böylece 3 ortaklı adi ortakığın mevcut olduğu anlaşılmakla ,davalı tarafın husumete ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacı tarafça ,dava dilekçesinde ,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,-TL nin tahsili talebiyle dava açılmıştır.Davanın niteliği itibarıyla ,dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.Davacının talebi, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan ve gelir hesaplamaları sonucu belirlenebilecek alacak istemine ilişkin olup, davacının bu alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığı gibi, talep edilecek miktar taraflarca tartışmasız ve açıkça belirlenmemiştir....
Maddesine göre lehine delil kabul edilebileceği, Davacı tarafın Ticari defter ve Belge ibraz etmediği (Defter Tutma Zorunluluğu olmadığını beyan etti), Adi ortaklık ilişkisinin ispatına yönelik olarak davacı tarafın tanık beyanı dosyada bulunmaktadır. Ancak söz konusu tanık beyanı dışında ortaklık iddiasını destekleyen başka bir husus dosya kapsamında tespit edilememiştir. Dosyanın mevcut hali itibariyle adi ortaklık iddiasının ispata muhtaç olduğu," şeklinde sonuç ve kanaatine karar verildiği beyan edilmiştir. DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir.Borçlar Kanunu hükümlerine göre adi ortaklık sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması şekil şartı olmayıp ispat koşulu yönünden değerlendirme yapılmalıdır. Davacı taraf aralarında ortaklık bulunduğunu iddia etmekte, davalı ise bunu inkâr etmektedir....
Mahkemece daha önce istemin kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nce "kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğu" gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık olduğu gerekçesiyle davacının kar payı konusundaki isteminin kabulüne, 10.000 USD'lik alacak iddiasını kanıtlayamadığından bu konudaki isteminin reddine karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Pendik 1.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 9.2.2010 gün, 1444-1818 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 4.5.2010 gün 1029-2611 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, sulh hukuk mahkemesince karar verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 3. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 07.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi de, taraflar arasındaki sözleşmenin kira değil ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Borçlar Kanununun 620. maddesinde "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir." hükmüne yer verilmiştir....