HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/271 KARAR NO : 2022/445 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2019 NUMARASI : 2018/508 ESAS 2019/727 KARAR DAVA KONUSU : tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan KARAR : T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/271- 2022/445 T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/271 KARAR NO : 2022/445 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 09/10/2019 NUMARASI : 2018/508 Esas 2019/727 Karar İSTİNAF EDEN ASILDAVA VE BİRLEŞEN DAVALARDA DAVACI : T1 VEKİLLERİ : Av. Dinçer İŞİSAĞLAM - Av. ÖMER FARUK ALTIN ASIL DAVA VE BİRLEŞEN DAVALARDA DAVALI T3 Şti. VEKİLİ : Av. T4 ASIL VE BİRLEŞEN DAVA: Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kayn....
Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 03.09.2010 tarihli hisse satış sözleşmesinden yapılmıştır. Özelleştirme aşamasında 03.09.2010 tarihinde ... Elektrik A.Ş tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle ... Elektrik A.Ş'nin özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir. Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı ...'tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz....
sebebiyle tutanak düzenlenerek kaçak tahakkuku yapılması nedeniyle dava dışı abone tarafından açılan istirdat davası sonunda verilen kararın Yargıtay 19....
Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 3.6.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi ile ödediği aidat bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 20.6.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmede belirtilen odada tatil hakkının kullandırılmadığını, tesisin yapı kullanma izninin bulunmadığının ortaya çıktığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......
Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 13.08.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, yapı kullanım izin belgesi olmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, sözleşme nedeniyle verilmiş olan bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, tatil hakkından faydalandığını, süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......
Dosya kapsamından, davacının, taraflar arasında düzenlenen devre tatil sözleşmesinden yararlandırılmadığını ileri sürerek, devre tatil sözleşmesinden yararlandırılmasına ve yararlandırılmadan doğan zararının tazminine karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davanın devre tatil sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın niteliği itibarıyla taraflar arasında 6502 sayılı Kanunun 50. maddesinde tatil amaçlı taşınmaz malların da yasa kapsamında düzenlenmesine göre uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 9. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketle arasında devre mülk satış sözleşmesi tanzim edildiğini, kendisine başka yerden tapu verildiğini, sözleşme ile tapunun eşleşmediğini, sözleşmeye uygun olarak 18.000,00 TL'yi ödediğini belirterek, adına verilen tapunun iptali ile ödedeği bedellin kendisine iadesine, sözleşmenin iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı Erva T5 AŞ cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında akdedilen hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince davacının şirketlerine şahsen başvurması halinde taleplerinin karşılanması, iptal işlemlerinin gerçekleşmesi ve varsa yapmış olduğu ödemelerinin iade edilmesi, imzalamış olduğu senet veya senetlerin iade edilmesi hususunda yardımcı olacaklarını savunmuştur....
Davalı vekili, davacı özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini, İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, ayrıca davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....