Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.07.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, kademeli olarak ise alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, kademeli olarak ise alacak istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazlara davalının elbirliği mülkiyeti halinde malik olduğu ve satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

    Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

      Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

        Somut uyuşmazlıkta; 24.06.1972 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi dava konusu taşınmazların geldi kaydı olan 13.11.1933 tarih 26 sayılı tapu kaydına şerh edildiği gibi, 1, 62, 64 ve 69 parsel kayıtlarına da “davalıdır” şerhi 14.01.2003 tarihinde bir kısım davalılara satıştan önceki tarihlerde işlendiğinden, satış vaadi alacaklısı olan davacılar, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklarını sonradan malik olan İsmail Doğan, İlham Usta ve 64 parsel maliki Aytekin Uçar’a karşıda ileri sürebilir....

        SAVUNMA: Davalı T3 ve davalı T4 ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde özetle; taraflarınca imzalanan 25/08/1998 tarihli satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmadığını, TMK'nun 125. maddesi gereğince zamanaşımına uğradığını, zira noterde yapılan satış vaadi sözleşmesinden sonra murislerine ait satışa konu taşınmazların zilyetliğinin davacıya devredilmediğini, satış vaadine konu muris babaları Ahmet Domatesçi'den ölümü ile kendilerine miras yolu ile intikal ettiğini ve edecek olan taşınmazlar denilmekte taşınmazların ada, parsel, mevkii ve miktarlarının belirtilmediğini, satış vaadi sözleşmelerinde satış vaadine konu taşınmazların açıkça belirtilmesi gerektiğini, davaya konu 25/08/1998 tarihli satış vaadi sözleşmesine karşılık 06/01/2006 tarihinde kendisi tarafından Uzunköprü 1....

        Davacının ikinci kademedeki isteği olan tazminat talebine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Yukarıda vurgulandığı üzere satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davalarda mülkiyet aktarımına ilişkin talebin kabulü için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmazda ortaklardan sadece birinin ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Sözleşme konusunun aynen yerine getirilmemesi durumunda ise satış vaadi sözleşmesinin vaat alacaklısı olan tarafı ödediklerinin istirdadını karşı taraftan isteyebilir. Davadaki ikinci kademedeki istemin nedeni budur....

          Noterliği'nce düzenlenen 29.09.2017 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarname ile harici olarak imzalanan satış vaadi sözleşmesi ile bağlı olmadıklarını bildirmiş olduğunu, davalı/satıcılar ...'in davacı şirkete gönderdiği Beyoğlu .... Noterliği'nce düzenlenen 15.08.2019 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarname, davalı/satıcılardan .... 'ın davacı şirkete gönderdiği Bakırköy .... Noterliği'nce düzenlenen 29.09.2017 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarname ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin noter aracılığı ile yapılması gerektiğini, adi yazılı sözleşmenin hukuken bağlayıcılığının olmadığını iddia ettiklerini, davacı şirketin taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak natamam bina için yapmış olduğu masrafları Büyükçekmece .......

            Bu nedenle, taşınmaz satış vadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir. Taşınmaz mülkiyeti satış vaadi borçlusunda ise ferağa icbar davası kabul edilmelidir. Somut olayda davalı ... tarafından, ... 2....

              Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

                Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına İlave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Eğer satış vaad edilen taşınmaz tapusunda temliki tasarrufu engelleyen kayıt varsa veya 3194 sayılı İmar Kanunun 18/son maddesi hükmüne aykırı şekilde satış vaadinde bulunulmuşsa veyahutta vaade konu taşınmaz bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olmuşsa bu gibi hallerde de sözleşmenin İfa olanağının varlığından söz edilemez. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanununun 1009 maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi mümkündür ki; böylece, sözleşme alacaklısı, sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını kuvvetlendirmiş olur ve üçüncü kişilere karşı ileri sürebilme olanağını kazanır....

                  UYAP Entegrasyonu