Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/02/2007 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı yasadan kaynaklı rücuen alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- 01.07.2016 tarihinde kabul edilip 23.07.2016 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi 1 ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanundan kaynaklı Hal Hakem Heyeti kararına itiraz istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 11.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İstinaf kanun yoluna başvurulması hakem kararının icrasını kendiliğinden durdurur” şeklinde değiştirilmiş olup, yine 7078 sayılı Kanunun 18. maddesi ile aynen kabul edilen 694 sayılı KHK’nın 18. maddesi ile 3533 sayılı Kanuna eklenen geçici 4. maddede “6 ncı maddede yapılan değişiklik hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle itiraz aşaması tamamlanmamış olanlar dahil olmak üzere hakemde görülmekte olan davalarda da uygulanır” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince, 7078 sayılı Kanunla aynen kabul edilen 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamındaki KHK’nın 17. ve 18. maddeleriyle 3533 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerle, 3533 sayılı Kanun uyarınca hakem sıfatıyla verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna değil, istinaf kanun yoluna başvuru yolu açılmış olup, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi sonucu verilen kararın kesin nitelikte olduğu düzenlenmiştir....

        Davanın konusu, Maliye Hazinesi ile Belediye arasındaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin alacak davasıdır. 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 17. maddesi ile 3533 sayılı Kanun'un 6. maddesi; “2 nci madde kapsamında verilen kararlar hariç olmak üzere hakem kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi yapacağı inceleme sonucunda; a)Hakem kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu kanaatine varırsa, başvurunun reddine, b) Hakem kararının usul veya esas yönünden hukuka aykırı olduğu kanaatine varırsa gerekirse duruşma açarak yapılacak yargılama sonucunda yeniden esas hakkında, kesin olarak karar verir....

          Hakem sıfatıyla açılıp sonuçlandırılan dava sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununun 1.maddesi gereğince, umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyeler, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan, adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar, 3533 sayılı mecburi Tahkim Kanununda yazılı tahkim usulüne göre halledilir. Bir uyuşmazlığı 3533 sayılı yasa hükümlerine göre bakılabilmesi için, davanın her iki tarafının da Yasanın birinci maddesinde sayılan kamu kurumundan olması gerekir. Taraflardan birisi yasada belirtilen kamu kuruluşu değilse, davaya mecburi hakem sıfatıyla bakılamaz. Davalının 3533 sayılı yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur....

            Mahkemece, davaya hakem sıfatıyla bakılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununun 1.maddesi gereğince, umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyeler, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan, adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar, 3533 sayılı mecburi Tahkim Kanununda yazılı tahkim usulüne göre halledilir. Bir uyuşmazlığı 3533 sayılı yasa hükümlerine göre bakılabilmesi için, davanın her iki tarafının da Yasanın birinci maddesinde sayılan kamu kurumundan olması gerekir. Taraflardan birisi yasada belirtilen kamu kuruluşu değilse, davaya mecburi hakem sıfatıyla bakılamaz. Davalının 3533 sayılı yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur....

              Mahkemece, davanın 3533 sayılı kanun hükümlerine göre zorunlu tahkime tabi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununun 1.maddesi gereğince, umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyeler, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan, adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar, 3533 sayılı mecburi Tahkim Kanununda yazılı tahkim usulüne göre halledilir. Bir uyuşmazlığı 3533 sayılı yasa hükümlerine göre bakılabilmesi için, davanın her iki tarafının da Yasanın birinci maddesinde sayılan kamu kurumundan olması gerekir. Taraflardan birisi yasada belirtilen kamu kuruluşu değilse, davaya mecburi hakem sıfatıyla bakılamaz. Davalının 3533 sayılı yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur....

                Sulh Hukuk Mahkemesi ise "...3533 sayılı Kanuna konu uyuşmazlıkların anılan Kanunun 4. maddesi uyarınca o yerdeki en yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından çözümleneceği, ... Adliyesindeki en yüksek dereceli hukuk mahkemesinin asliye hukuk mahkemesi olduğundan davaya bakma görevinin ......

                  -TL'sinin 31/7/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini dava ettiği anlaşılmıştır. 3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununun 1. maddesi gereğince, umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyeler, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan, adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar, 3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununda yazılı tahkim usûlüne göre halledilir. Bir uyuşmazlığa 3533 sayılı Kanun hükümlerine göre, bakılabilmesi için, davanın her iki tarafının da Kanunun birinci maddesinde sayılan kamu kurumundan olması gerekir. Taraflardan birisi kanunda belirtilen kamu kuruluşu değilse, davaya mecburi hakem sıfatıyla bakılamaz. Davacı ...'...

                    Hemen belirtelim ki; bir dairece Kuruma 3533 Sayılı Kanunun uygulanması için "Mülhak Bütçeli ve İktisadi Devlet Teşekküllü" olması yeterli olmayıp kendisine verilen görev ve hizmetin yürütülmesi için yönetimindeki malların da tamamiyle "Devlet Malı" olması zorunludur. Devlet malları, muvazenei umumiye kanununda belli edilmiş olup vakıf malları bu kanunun kapsamı dışında bırakılmıştır. O nedenle vakıflar malları devlet malı sayılamaz. (Bkz. 26.5.1975 günlü ve 78/5 Sayılı içtihadı birleştirme Kararı) Öte yandan mülga 2762 sayılı yasada ve 5737 sayılı yasada mazbut vakıfların Vakıflar Genel Müdürlüğünün mal varlığına dahil bulunduğuna ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. İdare bu malları temsilci olarak yönetir. Ayrı hükmü şahsiyeti bulunan, mazbut vakıfların, bağımsız bir hükmü şahsiyete sahip ve öz mal varlığı ayrı olan Vakıflar Genel Müdürlüğüne tab’an 3533 Sayılı Yasa Hükümlerine tabi olacağı kabul edilemez....

                      UYAP Entegrasyonu