Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olması dava şartıdır.” hükümlerini içermektedir. 05/04/2023 tarih 32154 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Orman kanunu ve bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair 7442 sayılı Kanunun 31.maddesinde "6102 sayılı kanunun 5/A maddesinin 1.fıkrasında yer alan "paranın ödenmesi, alacak ve tazminat talepleri hakkında" ibaresi "para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında" şeklinde değiştirilmiş, aynı yasanın geçici 1.maddesinde "bu maddeyi ihdas eden kanunla 6102 sayılı kanunun 5/A maddesinin 1. fıkrası ve 7036 sayılı kanunun 3....

    Dava; 12.500, 00 TL bedelinin istirdat istemine ilişkindir Uyuşmazlık; Eldeki davanın arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddeye göre; bu Kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır....

      Dava; 12.500, 00 TL bedelinin istirdat istemine ilişkindir Uyuşmazlık; Eldeki davanın arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddeye göre; bu Kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır. Görüldüğü üzere, 6102 Sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda arabuluculuk, dava şartı olarak belirlenmiştir....

      DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/12/2021 KARAR TARİHİ : Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; Davalı tarafından Diyarbakır İcra Dairesi'nin .... E. Sayılı dosyası üzerinden müvekkili banka aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkil bankanın, cebri icra tehdidi altında ...2021 tarihinde icra dosyasına 3.872,24 TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkili banka tarafından cebri icra tehdidi altında dosyaya ödenen 3.872,24 TL'nin istirdatına karar verilmesini talep zorunluluğu hasıl olduğunu, Diyarbakır İcra Dairesi'nin ..... E....

        Her ne kadar davacı yan menfi tespit ve istirdat talep etmişse de, iddianın ileri sürülüş şeklinden davacının takip konusu borcu icra tehdidi altında ödedikten sonra işbu davayı açtığı ve ödenen bedelin istirdatını talep ettiği, istirdat hükmü kurulurken alacak-borç durumu da tartışılacağından menfi tespit yönünden bir hüküm kurulmaksızın yalnızca istirdat yönünden hüküm kurulacağından dava, istirdat davası olarak nitelendirilerek inceleme yapılmıştır. Yürürlük tarihi 01/01/2019 olan 7155 sayılı yasa ile Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesinde; " 1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili İstinaf yoluna başvurmuştur. Dairemizce İstinaf incelemesi 6100 Sayılı HMK’nun 355 ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına göre: Somut olayda icra borcuna ilişkin son ödeme 21/01/2020 tarihinde yapılmış ve istirdat davası ise 22/01/2021 tarihinde açılmıştır. Dava açılmasına ilişkin hak düşürücü süre işlemeye başladıktan sonra 7226 sayılı kanunun geçici 1. Maddesi uyarınca 13/03/2020- 15/06/2020 tarihleri arasında hak düşürücü süre durmuş olduğundan istirdat davası süresinde açılmış bulunmaktadır. Hal böyleyken mahkemece davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş olması isabetli olmamıştır....

          CEVAP: Davalı vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, öncelikle davaya yetki, görev, zamanaşımı ve arabuluculuk yönünden itirazları bulunduğunu, huzurdaki davada istirdat davası koşulları oluşmadığını, istirdat davasının ikame edilmesi için borcun cebri icra tehdidi ile ödenmiş olması gerektiğini, ve kişinin asıl itibariyle böyle bir borcunun olmaması gerektiğini, bununla birlikte borcun ortadan kalkmış olması ve buna rağmen tekrardan ödemek zorunda kalması gerektiğini, ancak müvekkili banka alacağı haklı bir alacak olup, dosya kapsamından görüleceği üzere davacının borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dosyada deliller toplanmış, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin ... ve ... Esas sayılı dosyaları celp edildi....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın İİK 72.madde kapsamında istirdat davası olduğunu, icra dosyasının infazen kapandığını, ancak genel görevli mahkemede istirdat davası açılabileceğini, esas yönünden de davanın reddi gerektiğini söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2020/13890 Esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine İstanbul 31. İş Mahkemesi'nin 2019/185 Esas, 2019/508 Karar sayılı hükmüne dayanılarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin davacı borçluya 02/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibin 13/07/2020 tarihinde şeklen kesinleştiği, davacı borçlu tarafından 16/07/2020 tarihinde dosyaya ödeme yapılarak dosyanın işlemden kaldırıldığı, davacı borçlu vekilinin 11/08/2020 tarihinde yapılan ödemelerin iadesi talebiyle işbu şikayet davasının açtığı anlaşılmıştır....

            DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ: Dava, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenmiş abonelik sözleşmesi nedeniyle kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacak haciz baskısı sonucunda ödenmiş paranın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72'ye göre istirdat davasıdır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davalı ... vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacının aynı faturalarla ilgili olarak .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında dava açmış olması nedeniyle derdestlik itirazında bulunmuştur. .... Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası UYAP kaydı getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmış ve incelenmişti. Bu dosyanın taraflarının da davacı ... Ltd....

              Buna göre; istirdat davasında hak düşürücü süre kanunda açıkça belirtilmiş olup, borçlu olmadığı parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahıs, ödeme tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içerisinde istirdat davasını açmak için mahkemeye başvurmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11/04/2007 tarihli, 2007/3-164 E. ve 2007/204 K. sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; istirdat davası, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının, borçlu olunmayan bir paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu