WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile dört ilden oluşan elektrik dağıtım bölgesinde yer alan ve... uhdesinde bulunan dağıtım sistemi, dağıtım tesisleri ve dağıtım tesislerinin işletilmesi için zorunlu taşınır ve taşınmazların, mülkiyet hakkı saklı kalmak koşuluyla, işletme hakkı ... devredilmiş, sözleşmenin 7. maddesi ile dağıtım faaliyetinden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırılması yoluna gidilmiştir. Davacı taraf, davalının kamulaştırmasız el attığı taşınmaz malikince tazminat davası açılması üzerine taşınmaz malikine 21.464,00 TL ödemiş, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca bu ödemeden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, davalıdan tahsilini istemiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2021/292 Esas 2021/846 Karar DAVACI VEKİLİ DAVALI : DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 12/05/2021 KARAR TARİHİ : 30/05/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/05/2024 Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi maksadıyla 4046 sayılı Kanun uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nev'inin değiştirilmesi suretiyle kurulduğunu, davalı ile 24.07.2006 tarihinde akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile elektrik dağıtım ve perakende satış işinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, faaliyetlerin davalı ... tarafından yürütüldüğü dönemde, Ankara 18....

      Davalı vekili, dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Hisse Satış Sözleşmeleri gereğince dağıtım faaliyetleri ile ilgili devre esas bilonçolar düzenlenip kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 24.07.2006 tarihinde imzalanmış olan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 md., 7.2 md, 7.3 maddelerinde, işletme hakkı ... tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki itiraflardan kaynaklanan her türlü sorumluluk ...'...

        Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Tarafın, davayı üçüncü kişiye ihbar etmemiş olması, üçüncü kişiye karşı olan rücu hakkının düşmesini gerektirmez. Yalnız, kendisine karşı rücu davası açılan üçüncü kişi (davalı), davacının birinci davayı iyi takip etmediği için(yani kusuru nedeniyle) kaybettiğini ispat ederek, kendisine karşı açılan rücu davasının kısmen veya tamamen reddini sağlayabilir. Yani, davayı ihbar etmemiş olan taraf, her türlü kusurundan sorumludur....

          Mahkemece, davacının alacak davası nedeniyle açılan dava sonunda aleyhine kurulan ve kesinleşen hüküm gereği, icra marifetiyle ödemek zorunda kaldıkları, tazminat, mahkeme masrafları ve icra masraflarını işletme hakkı devir sözleşmesine dayanarak davalıdan istediği, ... tarafından işletme hakkı devir sözleşmesinden önceki hakka dayanarak, yine bu sözleşmeden önce açılmış bir dava nedeniyle ödenen tazminat, mahkeme masrafları ve icra masraflarının, rücuan tahsili için dava açtığı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. maddesinin "Dağıtım faaliyetlerinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu ...'a aittir” hükmü gereğince, sözleşmeden önce ... tarafından yürütülen faaliyetler nedeniyle ileri sürülen hakkın ve tazminat isteminin kabulüne ilişkin, kesinleşmiş mahkeme kararı nedeniyle yapılan ödemeden davalı sıfatı bulunmadığına ilişkin hüküm kesinleşmiş olsa da, iç ilişkide nihai olarak ...'...

            kaynaklanan alacak talebi olduğunu, bu nedenle davacısının taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. maddesi anlamında üçüncü kişi olmadığını, ayrıca davanın ve icra dosyasının hiçbir aşamasında davalıya bildirilmemesi nedeniyle icra dosyasının giderlerinin ve faizin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak tarafın, davayı üçüncü kişiye ihbar etmemiş olması, üçüncü kişiye karşı olan rücu hakkının düşmesini gerektirmez. Yalnız, kendisine karşı rücu davası açılan üçüncü kişi (davalı), davacının birinci davayı iyi takip etmediği için(yani kusuru nedeniyle) kaybettiğini ispat ederek, kendisine karşı açılan rücu davasının kısmen veya tamamen reddini sağlayabilir. Yani, davayı ihbar etmemiş olan taraf, her türlü kusurundan sorumludur....

                Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, rücuya konu ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/642 esas sayılı kamulaştırmasız el atma davası İHDS’nin imzalanmasından sonra ... ve ... aleyhine açılmış ve mahkemece, kamulaştırmasız el atılan yerin tapusunun iptali ile ... adına tesciline ve kamulaştırmasız el atılan yerin tespit edilen bedelinin ...’tan tahsiline karar verilmiş olup, bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. İşbu davada ise davacı tarafından icra dosyasına yatırılan kamulaştırmasız el atılan ve kendi adına tesciline karar verilen yerin tespit edilen bedeli ile temyiz harç ve masraflarının davalı ...’tan rücuen tahsili talep edilmektedir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2020 NUMARASI : 2020/60 ESAS 2020/671 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                  Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır. Diğer taraftan rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı)....

                    UYAP Entegrasyonu