Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlçesi Konaklı Köyü Harebe Mevkii 102 Ada 8 Parsel numaralı taşınmaza ... tarafından kamulaştırmasız el atıldığı açıkça belirtildiği Kamulaştırmasız el atılan yerler İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imza altına alınana kadar ... tarafından kullanıldığı İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi uyarınca davacı şirketin sorumluluğunun bulunmayacağını, ayrıca özelleştirme süreci sonrası dağıtım şirketleri hiçbir şekilde işletme hakkı dışında mülkiyet hakkı gibi bir hakka sahip olmadıkları 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 18/2 md. “...’ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme ve varlıklar üzerinde, mülkiyeti saklı kalmak kaydı ile ... ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenebilir.'" hükmü gereği dağıtım faaliyetleri için gerekli işletme ve varlıklar üzerindeki mülkiyet hakkı ...’a ait olduğunu, bu nedenlerle ......

    HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuan alacak istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/06/2012 tarihli ve E:2010/153, K:2012/696 sayılı kararın incelenmesinden; S.S....

    Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacaktır....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/239 Esas sayılı dosyası nedeniyle davacı tarafından üçüncü kişiye yapılan ödemenin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin akdedildiği tarih olan 24/07/2006 tarihinden önceki döneme isabet eden olaylara dayandığı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 7. maddesi gereği, davacının icra dosyasına 05/05/2006 tarihinde ödediği 80.192,78 TL ve 08/09/2006 tarihinde ödediği 1.161,56 TL'nin toplamı olan 81.354,34 TL'yi talep ve dava hakkı bulunduğu, bilirkişi raporunda 05/05/2006 tarihinde yapılan ödemenin işletme hakkı devir sözleşmesinden önce yapılması nedeniyle davalıdan tahsilinin mümkün olmadığı belirtilmişse de, yapılan ödemenin davalı aleyhine kurulan ilama dayandığı, icra dosyasında borçlu olarak davalının gösterildiği ve taraflar arasında İHDS ile ilgili ön görüşmelerin yapılmaya başlandığı, ... bölgesindeki İHDS kapsamındaki işlemlerin o dönemde davacı tarafından yapılmaya başlandığı ve davacının bu kapsamda davalı yerine ödemeyi icra dosyasına yapmış olduğu...

      Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı şirket ile hisselerine sahip olduğu elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, devre ilişkin bilanço düzenlemeleri yapıldığını, geçmişe yönelik alacak ve borç işlemleri kesinleştirildiğinden geçmiş yıllar nedeniyle .... herhangi bir talepte bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddesine göre gerçekleştirilen iş ve işlemlerden ve bu işlemler nedeniyle açılacak davalardan doğan her türlü mali sorumluluğun ..... ait olduğu, ancak ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden davalının rücuya dayanak karar tarihinden sonra ortaya çıkan alacaktan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 91.960,49 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

        Buna göre, somut olayda, temyiz defterine kayıt da bulunmadığından, bu uygulanması gerekmediğinden, davacı tarafça bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin temyiz istemine gelince; dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 24.07.2006 tarihli sözleşme ile dört ilden oluşan elektrik dağıtım bölgesinde yer alan ve uhdesinde bulunan dağıtım sistemi, dağıtım tesisleri ve dağıtım tesislerinin işletilmesi için zorunlu taşınır ve taşınmazların, mülkiyet hakkı saklı kalmak koşuluyla, işletme hakkı devredilmiş, sözleşmenin 7. maddesi ile dağıtım faaliyetinden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırılması yoluna gidilmiştir....

          Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Anılan sözleşmenin 7.2 maddesi, "Dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak, sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar şirket tarafından derhal ...'a bildirilir. Söz konusu dağıtım tesislerinin mülkiyetine dair bu idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü sorumluluk ...'a aittir. Şirket, gecikmesinde tehlike olan durumlarda ...'a bildirimde bulunmakla birlikte ... adına ve/veya hesabına gerekli tedbirleri almak ve işlemleri yapmakla yükümlüdür....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2019 NUMARASI : 2018/716 Esas 2019/254 Karar DAVACI : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Rücuen Alacak DAVA TARİHİ : 11/10/2018 KARAR TARİHİ : 18/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2023 Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 7.4 madde gereğince dağıtım faliyetinin hisselerinin tamamının davalıya ait olduğu dönemde ...'ın özelleştirilmesinden önce yani ... ile ...'ın ayrılmaz bir bütün olduğu dönemde 23/03/2007 tarihinde meydana gelen elektrik çarpması olayı nedeniyle Konya 2....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2019 NUMARASI : 2018/716 ESAS 2019/254 KARAR DAVA KONUSU : Rücuen Alacak KARAR : Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 7.4 madde gereğince dağıtım faliyetinin hisselerinin tamamının davalıya ait olduğu dönemde MEDAŞ'ın özelleştirilmesinden önce yani TEDAŞ ile MEDAŞ'ın ayrılmaz bir bütün olduğu dönemde 23/03/2007 tarihinde meydana gelen elektrik çarpması olayı nedeniyle Konya 2....

              Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 29/05/2013 tarihi öncesi, 02.04.2012 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı TEDAŞ'tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 29/05/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir. Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır....

                UYAP Entegrasyonu