Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 27/04/2022 tarih, 2022/4778 E-2022/5392 K sayılı kararı) Tüm dosya kapsamından, yukarıda belirtilen ve Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu sözleşmesi hükümlerinin alt işverenler tarafından uygulanmadığı, davacının anılan toplu sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklarının verilmediği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı talep edilen alacaklara hak kazanmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere, davalı ile dava dışı yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğundan, davacının tarafı olduğu işçi sendikası ile alt işveren arasında Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklardan davalı asıl işveren sıfatı ile sorumlu olacaktır....

Hukuk Dairesinin 27/04/2022 tarih, 2022/4778 E-2022/5392 K sayılı kararı) Tüm dosya kapsamından, yukarıda belirtilen ve Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu sözleşmesi hükümlerinin alt işverenler tarafından uygulanmadığı, davacının anılan toplu sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklarının verilmediği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı talep edilen alacaklara hak kazanmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere, davalı ile dava dışı yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğundan, davacının tarafı olduğu işçi sendikası ile alt işveren arasında Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklardan davalı asıl işveren sıfatı ile sorumlu olacaktır....

Davalı Belediyenin asıl işveren sıfatının bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğine dair uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde alan ve bu için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır. Maddenin devamında, asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı belirtilmiştir....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03.11.2022 NUMARASI : 2020/36- 2022/537 E-K DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T3 Şirketi nezdinde 10.09.2012- 03.04.2019 arasında çalıştığını, akdinin hiçbir sebep gösterilmeden feshedildiğini, bu sebeple kıdem tazminatına hak kazandığını ve kıdem tazminatının ödendiğini, müvekkiline ikramiye ve toplu sözleşmesinden kaynaklanan alacak haklarının ödenmediğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10,00 TL ikramiye ve 10,00 TL toplu sözleşmesinden kaynaklı alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

Şti 'nin asıl işveren, davalı Umut İnşaat A.Ş nin alt işveren olduğu, sigortalının 01/04/2016 tarihinde geçirdiği kazası sonucu vefat ettiği, gerçekleşen kazası dolayısı ile sigortalının hak sahiplerine davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve cenaze masrafında bulunulduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı işverenlerin( alt işveren ve asıl işveren olarak) %75 kusurlu olduğu, bilirkişi hesap raporunun dosya kapsamı ile uyumlu olduğu ve bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin de hak sahibinin işverenden isteyebileceği miktarı geçmediği görülmekle davanın kabulüne, davacının davalıdan hak sahibi Şennur Satan'a bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 121.759,60 TL, hak sahibi Mustafa Satan'a bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 34.674,18 TL, hak sahibi Mert Ali Satan'a bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 32.141,86 TL ve yapılan cenaze masrafından kaynaklı isteyebileceği alacağının 366,75 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı...

İş Mahkemesi ise, davacının sözleşmesinin uzun süre önce sona erdiğini, uyuşmazlık konusu alacak istemlerinin davacının işçi olarak geçirdiği süreyle ilgisinin bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesine göre, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak ve iddialardan doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri mahkemeleridir. Somut olayda; davacı davalı işyerinde 2001-2008 yılları arasında çalışmış, 2008 yılında hizmet akdi feshedilmiş olup, bu dönemdeki işçilik haklarından kaynaklanan alacaklarını alamadığı yönünde bir iddiası bulunmamaktadır. Davacı akdinin feshinden sonra, davalıların haksız ve kusurlu hareketleri sonucu yeni bulmasının önüne geçilmek suretiyle maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasıyla davasını ikame etmiştir....

    Somut olayda, dosyaya sunulan bononun, işçi-işveren ilişkisinden ya da ücret ödemesinden kaynaklandığına yönelik dosyada hiçbir delil bulunmadığı, bonodan kaynaklanan alacak davası olduğu, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi ve sözleşmesinin unsurları bulunmadığı anlaşılmıştır.Bu durumda, uyuşmazlığın Ankara 23.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nin 25. ve 26.) maddeleri gereğince Ankara 23.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sosyal güvenlik prim borcunun ödenmesi istemine ilişkin olması sebebi ile görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir İş mahkemesi özel yetkili mahkeme niteliğinde olup; 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Yasasının 1. maddesinde; “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (bu kanunun değiştirilen 2. maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde mahkemeleri kurulur.” düzenlemesiyle mahkemelerinin görevi belirlenmiştir. 4857 Sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/570 KARAR NO : 2022/2309 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BODRUM İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2017/467 E., 2019/359 K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili davacının hizmet ilişkisinden kaynaklı işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini talep etmiştir....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2019 NUMARASI : 2017/419 E., 2019/505 K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili davacının hizmet ilişkisinden kaynaklı işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu