Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL'nin sehven davacının banka hesabına yatırılmasından kaynaklanan sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı bir alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 1/2. maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir....

    MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Davacı davalı ile arasında acentelik sözleşmesi imzalandığını, acentelik sözleşmesi gereği davalıya hak ediş ödemeleri yapıldığını, yapılan ödemelerin tacirler arasındaki ilişkiden kaynaklı ödemeler olduğunu, yapılan hak ediş ödemelerinin iadesini istemektedir. Dosya içerisinde bulunan ... 24 mahkemesinin 2017/798 esas sayılı dosyasında; davacı ...'ün MNG kargo yurt içi ve yurt dışı A.Ş karşı işçi ve veren ilişkisinden kaynaklı alacak davası açtığı, mahkemenin ticaret mahkemeleri görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiği, kararın istinaf edilmesi üzerine ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı İş Bölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 9. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/04/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 17/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

        İş mahkemesi ise, taraflar arasında İş Kanunu anlamında işçi-işveren ilişkisinden kaynaklı bir uyuşmazlık olmadığı, genel hükümlere göre açılan bir dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4857 sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir. Somut olayda uyuşmazlık, davacı ...’in, davalı .....'...

          Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesine göre, mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında akdinden veya Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir. 4857 sayılı İş Kanununun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacı ve davalı, dava dışı işçi ... 'nun asıl ve alt işvereni konumunda bulunmaktadırlar....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2019/558-2020/254 Dava, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O.'dan alınmasına, 27.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan tazminat ve alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında davalı Üniversitenin husumetinin bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık vardır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde alan ve bu için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır. Maddenin devamında, asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı belirtilmiştir....

              İş Mahkemesi tarafından ise taraflar arasında İş Kanunu anlamında işçi-işveren ilişkisinden kaynaklı bir uyuşmazlık olmadığı, genel hükümlere göre açılan bir dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4857 sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir. Somut olayda uyuşmazlık, davacının, davalı ...'un sahibi olduğu ......

                Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davasıdır....

                Davacının alt işveren işçisi olması nedeniyle asıl işveren işçisine sağlanan haklardan faydalanamadığı, davacının şahsından kaynaklı kişisel nedenlerle değil tabi olunan hukuki statü gereği asıl-alt işveren ilişkisinden kaynaklı olarak ücret farkı bulunduğu, muvazaalı işlemin tespiti ile davacının da bu haklardan faydalanacağı, davacının bu tespit yapılana kadar asıl işveren değil alt işveren işçisi olduğu ve asıl işverenin sadece alt işverenin borçlarından dolayı sorumluluğu bulunduğu, eşit durumda bulunan işçiler açısından ayrımcılık yapılmadığı anlaşıldığından ayrımcılık tazminatı talebinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile isteğin hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir. Kabule göre de ayrımcılık tazminatının miktarı açıkça yazılmadan, talep harçlandırılmadan miktar olarak değil "4 aylık ücret tutarında" ayrımcılık tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi de doğru olmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu