Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlu akdi fesih gerekçeleri gerçek dışı olup, akıl ve mantığa aykırıdır. Davalı borçlu sözleşmesi erken feshedip müvekkil sözleşmenin devamında alacağı maaş ve sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeleri ödememe adına sözleşmeyi kötü niyetli olarak feshetmiştir. Davalı borçlu sözleşmesini feshederken herhangi bir şekilde müvekkilin savunmasını almamıştır. İş kanunu ve Yargıtay içtihatlarında; “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin sözleşmesi, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir, işverene savunma alma yükümlülüğünü, sadece sözleşmesinin feshinden önce yüklemektedir. İşçinin savunması, sözleşmenin feshinden önce alınmalıdır....

Mahkemece, davacının sözleşmesinin İş etiği kuralları ile yasaklanmasına rağmen davacının davalı şirketle yapan eksperlerden borç para istemesi ve bunu işverene bildirilmediğinin öğrenilmesi üzerine İş Kanunun 25/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle feshedilmesi yerine iyiniyetli davranılarak işverene verdiği hizmetlere ve işyerinin itibarına zarar vermemek için İş Kanunun 18 ve devamı maddeleri uyarınca kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği halde fesih bildiriminde sadece ihlal ettiği iddia edilen işyeri etik kuralları belirtilmiş, işveren tarafından fesih gerekçesi yapılan davacının davranışları açıkça yazılmadığından fesih bildiriminin fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunluğuna uyulmadığından feshin geçersiz olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle sözleşmesini feshetme yetkisi...

    Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda; davalı işveren tarafından sunulan davacıya ait mazeret izni formu başlıklı belgelerde, "Yıllık iznine mahsuben verilmiştir" açıklaması ile davacıya 7.3.2010-17.3.2010, 11.5.2010-17.5.2010, 22.11.2010-27.11.2010, 10.12.2010-16.12.2010, 27.6.2011-2.7.2011 tarihleri arasında yıllık izin hakkının kullandırıldığı görülmektedir. Söz konusu izin formlarında davacının da imzası bulunmaktadır....

      İŞ AKDİNİN FESHİKUSUR TESPİTİSAVUNMA ALMA ZORUNLULUĞU 4857 S. İŞ KANUNU [ Madde 18 ] 4857 S. İŞ KANUNU [ Madde 19 ] 4857 S. İŞ KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Davacı işçi, sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir. Davalı işveren, sözleşmesinin fesih bildiriminde belirtilen geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı, sözleşmesinin işverence koşullarının uygulanmaması nedeniyle sona erdirdiğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmuş ve fesih tarihini 31/07/2009 olarak açıklamıştır. İşveren ise, davacının 31/07/2009, 01/08/2009 tarihinde arka arkaya 2 gün mazeretsiz olarak işe gelmediği ve sözleşmesinin buna bağlı olarak sona erdirildiğini savunmuştur. Yerel mahkemece, davacının devamsızlık yaptığı, devamsızlığın haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı talebi reddedilmiş ise de, yerel mahkemenin kabulünde olduğu üzere davacının 31/07/2009 tarihi itibariyle ödenmemiş fazla çalışma ücreti bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'na göre, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin davalar sözleşmesinin feshinden itibaren on yıllık, yıllık izin alacağı sözleşmesinin feshinden itibaren beş yıllık, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları hakkın doğumundan itibaren beş yıllık zamanaşımı tabidir. Somut olayda, davacı vekilinin ıslah talebine karşı, davalı vekilinin süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı definin nazara alınması isabetli ise de, yapılan hesap dosya içeriğine uygun değildir....

            Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'na göre, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin davalar sözleşmesinin feshinden itibaren on yıllık, yıllık izin alacağı sözleşmesinin feshinden itibaren beş yıllık, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları hakkın doğumundan itibaren beş yıllık zamanaşımı tabidir. Somut olayda, davacı vekilinin ıslah talebine karşı, davalı vekili süresinde zamanaşımı defini ileri sürmüş, ancak mahkemece bu husus nazara alınmamıştır....

              Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'na göre, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin davalar sözleşmesinin feshinden itibaren on yıllık, yıllık izin alacağı sözleşmesinin feshinden itibaren beş yıllık, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları hakkın doğumundan itibaren beş yıllık zamanaşımı tabidir. Somut olayda, davacı vekilinin ıslah talebine karşı, davalı vekilinin süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı definin nazara alınması isabetli ise de, yapılan hesap dosya içeriğine uygun değildir....

                Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'na göre, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin davalar sözleşmesinin feshinden itibaren on yıllık, yıllık izin alacağı sözleşmesinin feshinden itibaren beş yıllık, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları hakkın doğumundan itibaren beş yıllık zamanaşımı tabidir. Somut olayda, davacı vekilinin ıslah talebine karşı, davalı vekili süresinde zamanaşımı defini ileri sürmüş, ancak mahkemece bu husus nazara alınmamıştır....

                  Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacınını, davalıya ait yerinde çalışmaya başladığını, ancak davacının akdinin sonlandırılması ile ilgili olarak ileri sürdüğü hususuların mesnetsiz ve haksız çıkar sağlamaya yönelik olduğunu, davacının sözleşmesinin davalı rşirket tarafından 4857 Sayılı İş Yasası Madde 25/II-g bendi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, davacının davalıdan tazminat talebinde bulunma hakkının yasal olarak olmadığını, davacının akdinin feshi tarihi itibari ile davalı şirketten talep edebileceği her hangi bir işçilik alacağının da bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Sungurlu Belediyesi cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu