Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ilâ 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Kural, borç ilişkisinin sonucu olan edimin alacaklıya ifasıdır. Fakat hayat şartları, ticaret ve ekonomi gereksinmeleri, alacaklının ifayı beklemeden alacağını başkasına devretmesi veya borçlunun borcunu bir başkasına nakletmesi yollarının da açılmasını zorunlu kılmıştır. Görülüyor ki, alacağın temliki hayat şartlarının gerektirdiği ihtiyaçlardan ortaya çıkan bir hukuk kurumudur. Örneğin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde bina yapım işini borçlanan yüklenici finans ihtiyacı duyar. Bu ihtiyacın kısmen veya tamamen yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölüm veya bölümlerin onun tarafından daha inşaat aşamasında üçüncü kişilere satılarak veya satış vaadinde bulunularak karşılanması olanağı bulunmaktadır....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı tasfiye hakedişi alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı tarafça 16.04.2014 tarihli duruşmada alacağın temliki sözleşmesi başlıklı 12.04.2014 tarihinde düzenlenmiş belge sunulmuştur. Sunulan sözleşmeden davacı ile dava dışı ......
Ancak alacağın temliki yolu ile devredilebilir. Bu yasağa rağmen yapılan ciro alacağın temliki hükümlerine tabi olur. Zira nama yazılı senetler ancak alacağın temliki sonuçlarını yaratmak üzere devredilebilirler. Nama yazılı senet üzerinde yapılan ciroda temlikin sonuçlarını yaratabilir. (Fırat Özten Kıymetli Evrak Hukuku 2.Bas. sayfa 200)Bu durumda senedi temellük edene karşı keşideci her türlü defiilerini ileri sürebilir. (H.G.K.11.4.2007 tarih 12-206/202 sayılı kararı) Takip dayanağı senet nama yazılı olarak düzenlenmiştir. Buna rağmen lehtar tarafından kaşe basılıp imzalanmak suretiyle yapılan ciro beyaz ciro olup bu devir alacağın temliki niteliği taşımamaktadır. Bu durumda lehtar tarafından yapılan devir alacağın temliki hükmünde sayılacağından borçlunun (keşidecinin) bononun senet lehtarları ile yapılan sözleşmenin teminatı olarak verildiği (bedelsizliği borcun doğmadığı) defiini takip alacaklısı senet hamiline karşı ileri sürülebilir....
Noterliği aracılığıyla düzenlenmiş 20.02.2020 tarih ve ...yevmiye sayılı “Alacağın Temliki Sözleşmesi”ne yönelik davalı tarafından oluşturulan muarazanın giderilmesine ve söz konusu temlik sözleşmesine konu alacağın borçlusu ... tarafından... Sulh Hukuk Mahkemesine yapılan başvuru sonucunda gösterilen tevdi mahalline ödenen 4.699.364,15 TL’nin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile tevdi edilen meblâğın ve nemasının müvekkiline ödenmesine, yargılama masraf ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, satım sözleşmesine dayalı alacağın temliki nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(TBK md. 470) maddesi hükmünde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türü olan “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin” taraflarından birisi yüklenici; diğeri ise arsa sahibidir. Arsa sahibinin yükleniciyle arasındaki eser sözleşmesine dayalı olarak eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi davasını açabileceği kuşkusuzdur. Ayrıca, Borçlar Kanunu’nun 162 ve izleyen maddeleri (TBK md. 183 vd.) hükümleri gereğince, yazılı olarak yapılan “alacağın temliki sözleşmesine” dayalı olarak da temlik alacaklısı tarafından, yüklenici hakkında dava açılabilir. 634 sayılı Kat Mülkiyet Yasası’nın 35. maddesinde yöneticinin görevleri gösterilmiş ve bu maddenin (1.) fıkrasında kat malikleri kurulu kararının yerine getirilmesi yöneticinin görevleri arasında sayılmıştır. Ancak, apartman yöneticisi ya da yönetim kurulu 634 Sayılı Yasa'nın tanıdığı yetkiler dahilinde dava açma hakkını kullanabilirler....
Noterliğinin 06.06.1997 tarihli ve 37685 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davada dayanılan satış vaadi sözleşmeleri yasanın öngördüğü biçim koşuluna uyularak düzenlenmiştir. Burada belirtilmelidir ki, satış vaadi sözleşmesinin Borçlar Kanunu’nun 162. vd maddelerinden yararlanılarak alacağın temliki suretiyle satış vaadi alacaklısı tarafından üçüncü bir kişiye temliki olanaklıdır. Bu şekilde bir temlik varsa yeni satış vaadi alacaklısı, alacağı gerçek alacaklıdan temlik alan kişidir. Dolayısıyla, davacının satış vaadi sözleşmesine dayanarak istemde bulunması mümkündür. Somut olayda; ... 32. Noterliğinin 24.02.1997 tarihli 5892 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinde, ... satış vaadi borçlusu, diğer davalı ... ise satış vaadi alacaklısıdır....
Bu bağlamda, adi yazılı yapılmış olan alacağın temliği sözleşmeleri geçerli olup, adi yazılı biçimde yapılmış alacağın temliği sözleşmesine dayalı olarak takibe konu alacağın devrinde her hangi bir engel bulunmaktadır. Ancak, icra dosyasında alacağın temliğine dayalı olarak taraf değişikliği yapılabilmesi bunun dosya alacaklısınca temlik sözleşmenin sunularak istenmesi ya da alacaklı ve alacağı temlik alanın icra müdürlüğünde alacağın temliği sözleşmesi yapılması gerekmektedir. Dosyada taraf olmayan üçüncü kişinin alacaklının onayı olmaksızın adi yazılı temlik sözleşmesine dayalı olarak taraf değişikliği isteminde bulunması olası değildir. Üçüncü kişinin dosya alacaklısının onayı ya da katılımı olmaksızın alacağı temlik sözleşmesine dayalı olarak taraf değişikliği isteminde bulunabilmesi, sözleşmenin noter ya da yetkili resmi makamlarca düzenlemiş ya da imzalarının onaylanmış olmasına bağlıdır....
Yüklenicinin yaptığı bu işlem hukukça, alacağın temliki işleminden ibarettir. Kısaca bir tanımlama yapmak gerekirse, alacağın temliki borçlunun rızası gerekmeksizin eski alacaklı (yüklenici) ile yeni alacaklı (davacı üçüncü kişi) arasında Borçlar Kanununun 163. maddesi hükmünce yazılı olarak yapılması zorunlu bir tasarruf işlemidir. Kuşkusuz alacağın temliki ile ancak hak kazanılan (gerçek alacak) temlik edilebilir. Başka bir anlatımla borçludan kazanılmış bir hak yoksa salt alacağın temliki işlemi yapılmış olması yeni alacaklıya temlik işlemine dayanarak talep yetkisi vermez. Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi uyarınca temlik işleminden sonra ifanın kendisinden talep edilmesi halinde borçlu temlik işlemi yapılmamış olsa idi eski alacaklıya karşı ne gibi bir itiraz ve def’i de bulunacak idi ise, aynı itiraz ve def’ileri yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir....
Dava ve icra takibine az yukarıda belirtilen "temlikname" başlıklı alacağın temliki sözleşmesi ile alacağını temlik eden dava dışı yüklenici M...-İ... İnşaat Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı Belediye arasında yapılan 03.11.2003 tarihli "Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşme" başlıklı, niteliğince ve Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca bir eser sözleşmesi olan sözleşme dayanak alınmıştır. Borçlar Kanunu'nun 162. maddesi hükmü gereğince, yasa, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça, alacaklı alacağını, borçlunun onayını aramaksızın, başka bir kimseye temlik edebilir. Alacağın temliki sözleşmesi ise, yazılı biçimde yapılmış olmadıkça geçerli olmaz (BK m. 163). Bir alacağın temliki, temlik edenin kişiliğine özgü olanların dışındaki öncelik haklarını ve öteki ek haklarını da kapsar (BK m. 168/1)....