Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 07/02/2020 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, bu işleme ilişkin resmi senette "taraflarca tapu kütüğü ve elektronik ortamda kayıtların incelendiği" ibaresinin bulunduğu, kaldırılması istenen haczin 26/02/2019 tarihinde tapu siciline işlenmesi nedeniyle, aile konutu şerhi işlenmesi sırasında bu haczin kayıtlarda mevcut olduğu, davacının hacizden en geç bu tarihte haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Davacının resmi belgeyi okumadan imzaladığı ya da eğitim seviyesinin düşüklüğü iddiaları, resmi belge kapsamına göre sonuca etkili değildir....

Bankası vekili tarafından, aile konutu şerhi konulması ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil hükmü yönünden; ... vekili tarafından ise, temyize cevap dilekçesiyle (katılma yoluyla) tapu iptal ve tescil hükmü ile aile konutu şerhi konulmasına ilişkin karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın hak sahibi olan davalı kocası tarafından açık rızası alınmadan Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi hükmüne aykırı olarak 21.3.2012 tarihinde davalı ...'a “satış” suretiyle devredildiğini; aynı tarihte davalı ...'ın ...tan kullandığı kredinin teminatı olmak üzere taşınmaz üzerine bu banka lehine ipotek tesis ettirildiğini, davalı ...’ın şahsi borçları sebebiyle taşınmaz üzerine ... tarafından haciz konulduğunu ileri sürerek; davalı ...'a yapılan devrin iptali ile taşınmazın kocası adına tescilini, taşınmazı üzerine ......

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyulmasına karar verilen bozma ilamında da anlaşılacağı üzerine, davacı, aile konutu olduğunu iddia edilen taşınmazın bilgisi ve rızası olmaksızın davalı eş İsmail tarafından, diğer davalı ...’ye satıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasıdır. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ileri sürebilir....

      Dava, aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. TMK'nın 194/1 maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Davacı taraf, davalı T5'ın dava konusu taşınmazı mal kaçırma amacı ile diğer davalı T5'a satış sureti ile temlik ettiğini, davalı taraf ise dava konusu taşınmazın ilk alım tarihi olan 28/04/2010 tarihinde alınması amacı ile tüm bedelin annesi tarafından ödendiğini, annesi hasta olduğu için tapuda devri kendi adına yaptığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında dava konusu taşınmazın 2010 yılında Yusuf Ersoy' dan satın alındığı, taşınmaz bedelinin davalı T5adına kayıtlı olan banka hesabı aracılığı ile dava dışı Yusuf ERSOY'a ödendiği anlaşılmıştır....

      İcra Müdürlüğünün 2018/4576 esas sayılı dosyasından icra müdürlüğünce, ihale ile satılan evin satışından sonra kalan miktarın, tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasından dolayı borçlu ile aile konutu şerhi koyan Safiye Aygül arasında eşit paylaştırılmasına karar verildiğini, karara itiraz ettiğini, aile konutu şerhi koyan Safiye Aygül ile Kocaeli Aile Mahkemesinin 2019/407 esas sayılı kararı ile boşandıklarını, 24/09/2019 tarihinde boşanma kararının kesinleştiğini, mahkeme kararında tedbir kararı verilmediğini, evin ihale ile satışının boşanma meydana geldikten sonra gerçekleştiğini, buna rağmen ihale bedelinden artan miktarın yarının Safiye Aygül'e verilmesi kararının yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      ın, dava konusu aile konutu üzerinde diğer davalı lehine satış işlemi tesis ettiği, yapılan yargılama ve toplanan delillerle bu işlem şırasında davacı eşin açık rızasının alındığının ispatlanamadığı, taşınmazın tarafların aile konutu olduğunun beyanlar ve bilirkişi raporu ile tespit edildiği, eşin “açık rızası” alınmadan yapılan işlemin geçerli olduğunun kabul edilemeyeceği, dava konusu taşınmazın, satış tarihi itibari ile davacı ile davalı ...'ın aile konutu olduğundan, mahkemenin tapu iptal ve tescil davasının kabul kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, buna karşın davalılardan, davacının eşi ...'ın, yargılama devam ederken 22.11.2018 tarihinde öldüğüne göre aile konutu şerhi konulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davacının aile konutu şerhi konulması talebinin reddine, sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının, ipoteğin kaldırılması talebi bulunmamaktadır. Mahkemece de, bu hususta bir karar verilmemiştir. Bu sebeple davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava, münhasıran davalıya ait taşınmazın tapu kütüğüne "aile konutu" şerhi konulması isteğine ilişkindir. Taşınmaz üzerinde ayni hak sahibi olan davalı, ilk oturumda davayı kabul etmiştir. Kabul, kesin hükmün hukuki sonuçlarını hasıl eder (HMK.m.311). O halde, davalının kabulü nazara alınarak taşınmazın tapu kütüğüne "aile konutu" şerhi konulmasına karar verilmesi gerekirken, isteğin reddi doğru bulunmamıştır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekki ile kayıt üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

          Dava, aile konutundan kaynaklı ipoteğin kaldırılması, tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, aile konutu şerhi konulmasına, taşınmazın davalı banka adına olan tapu kaydının iptali ile davalı T5 adına tapuya kayıt ve tesciline kayıt verilmiş, davalı banka tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Aile Mahkemesinin 2017/835 Esas sayılı dosyasında boşanma davalarının devam ettiğini, TMK'nun 194. maddesine dayalı aile konutu şerhi talebi ya da tapu iptali ve tescil davası ikame edilemeyeceğini, hak sahibi olmayan eşin icazete yönelik beyanda bulunmadığı safhada aile birliği son bulur ya da aile konutu vasfı yitirilirse, hak sahibi olmayan eşin rızası alınmadan yapılan aile konutunun devrine ilişkin tasarruf işleminin iptali konusunda sıfat ve hukuki menfaati olmadığından aile konutuna matuf tapu iptali ve tescil davası açamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu