Öte yandan, şikayetçi 3. kişinin, 11.03.2015 tarihinde ihalesi gerçekleştirilen 2939 ada 7 sayılı parseldeki 40 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydına aile konutu şerhi konulması için yaptığı başvuru üzerine, İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesi'nin 11.02.2014 tarih ve 2012/1038 E., 2014/70 K. sayılı kararıyla talebin kabul edilerek, şikayete konu bağımsız bölümün kaydına TMK'nun 194. maddesi gereğince aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş olup, anılan kararın 17.12.2014 tarihinde kesinleştiği, ancak, şerhin, şikayetçi 3. kişi adına tapu siciline henüz işlenmediği görülmektedir. Bu durumda, şikayet tarihi olan 20.05.2015 tarihi itibariyle, taşınmazın tapu kaydına şikayetçi 3. kişi lehine henüz aile konutu şerhi konulmadığından, şikayetçinin şikayet hakkı bulunmamaktadır. Zira, şikayetçinin tasarruf işlemlerini yapabilmesi, aile konutu şerhinin tapu siciline şerh verilmesi şartına bağlı bulunmaktadır....
"İçtihat Metni" Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, aile konutu şerhi K A R A R Talep ve hükümden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesinden kaynaklı aile konutu niteliğindeki taşınmazın eşin rızası dışında satışının iptali ile, eski maliki adına tesciline ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olduğu ve davalı banka tarafından aile konutu üzerine ipotek tesis edildiği, ipotek tesis tarihinden önce de taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, her ne kadar davalı banka tarafından taşınmaz üzerine konulan ipotek ile ilgili davacı kadının açık rızasının olduğu iddia edilmişse de Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 16.03.2021 tarihli raporu içeriğinde de belirtildiği üzere muvafakatname altında bulunan imzanın davacı kadının eli ürünü olmadığı, aile konutu olan taşınmaz üzerine davacı kadının açık rızası alınmadan ipotek tesis edildiği, aile konutu şerhi konulması davası yönünden yapılan incelemede ise davacı kadının doğrudan dava açmak yolu ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep edemeyeceği, öncelikle tapu müdürlüğüne başvurup bu yöndeki talebinin reddedilmesi gerektiği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 194. maddesine dayalı dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması ve aile konutu olması sebebi ile davalı ... adına tapu kaydının iptali ile diğer davalı eşi Mahmut Şahin adına tesciline ilişkin bulunduğuna, hüküm aile konutu şerhi ile ilgili bölüm bakımından da temyiz edildiğine göre 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ün yardım etmek adına çeşitli yerlere sözler verip taahhütte bulunduğunu, kardeşinin başarısız olması nedeniyle de zor durumda kaldığını, malvarlığının çoğunu elden çıkartarak borçları kapatmaya çalıştığını, müvekkilinin bu durumlara sonradan vakıf olduğunu, bu vakıalardan dolayı evliliğin zarar gördüğünü ve müvekkilinin aile konutundan ayrılarak babasının tahsis ettiği evde tek çocuğu ile yaşamaya başladığını, davalı eşin o dönemde söz konusu taşınmazı tapudaki kayda binaen bedelsiz olarak gizli şekilde diğer davalı ...'e sattığını, taşınmazın 2012 yılında satıldığını müvekkilinin 2014 yılında taşınmaza aile konutu şerhi koydurmak için tapuya gittiğinde öğrendiğini, davalı ...'in buranın aile konutu olduğunu bilerek satın aldığını, tüm bu nedenlerden dolayı bahse konu taşınmazın tapuda yapılan satışının iptal edilerek ... adına hükmen tescili ve üzerine aile konutu şerhi konulmasını, mal ayrılığı rejimine karar verilmesini, müvekkili ve ortak çocuk yararına nafakaya, davalı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile davalı T3 adına kayıtlı 1/2 hisse üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, söz konusu hisse üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Yahya vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; vekalet ücreti ve yargılama giderini istinaf etmiştir. Davalı kooperatif vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olduğu aile konutu şerhi konulması talebinin maktu harca tabi olduğu, ipoteğin kaldırılması talebinin ise ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu, ipoteğin kaldırılması talebi yönünden nispi harç yatırılmış ise de aile konutu şerhi konulması talebi yönünden 44,40 TL maktu peşin harç yatırılmamıştır....
un taşınmaza aile konutu şerhi konulması hükmünü istinaf etmesinde hukuki yararı bulunmamakta ise de, İlk Derece Mahkemesince aile konutu şerhi konulması davasında vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verildiği, aile konutu şerhi konulması davasında kendisine husumet düşmeyen davalı ... aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı, ipoteğin kaldırılması davasında ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmadığı, bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamayacağı ve açık rızanın ancak “belirli olan” bir işlem için verilebileceği, dosya kapsamından; Ankara ili, Mamak İlçesi, ......
ın kendinden habersiz, rızası olmadan aile konutu olarak kullandıkları taşınmazı diğer davalı ...'a ipotek vererek kredi çektiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını belirterek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi bırakılarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı banka vekili dava dilekçesinde özetle; ipotek konduğu tarihte taşınmaz tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini, ipotek tesisi sırasında gerekli işlemlerin yerine getirildiğini, müvekkili bankanın kötü niyetli olduğu iddiasıyla ipoteğin fekkinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu ... ... İlçesi, ... Mahallesi, 350 ada 349 parsel sayılı 14 no’lu bağımsız bölüm üzerinde bulunan taşınmaza davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı ...'ın aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı olarak aile konutu şerhi konulması talebinde de bulunmuştur. Dava konusu meskenin 3\8 hisse oranıyla davalı eş adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece taşınmazın tamamına şerh konulması doğru olmadığı gibi aile konutu şerhi davasında taraf olmayan davalı ...'ın bu dava sebebiyle vekalet ücretinden sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir....
taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebi yönünden yapılan incelemede ise 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereği kayıt maliki olmayan eşin tapu müdürlüğüne giderek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep edebileceği, talebin tapu müdürlüğü tarafından reddedilmesi durumunda dava yolu ile talep edilebileceği, bu hususun dava şartı olduğu, somut olayda dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması amacıyla tapu müdürlüğüne başvuru yapılmadığı, bu yönde bir iddiada olmadığı, aile konutu şerhi konulması davası açmakta davacı kadının hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, aile konutu şerhi konulması davası yönünden ise davanın usulden reddine karar verilmiştir....