Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere TMK m. 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları smırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....
a satıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş adına tesciline ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalılar ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin 10.06.2015 tarih ve 2014/414 Esas, 2015/763 Karar sayılı kararı ile, taşınmazın aile konutu olduğu sabit bulunmamakla birlikte taşınmaz aile konutu olsa bile taşınmazın tapuda devri sırasında taşınmazın kaydında aile konutu şerhi olmadığı, davalı ... tapuya güven ilkesine uygun olarak taşınmazı devralmış olup bunun da ötesinde kötüniyetli olduğu dosyaya yansıyan deliller ışığında ispatlanamadığından davacının tapu iptali ve tescil davasının ve bu sonuca göre taşınmazın davalı eş adına kayıtlı bulunmadığı nazara alınarak taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması davasının reddine karar verilmiştir. IV....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tapu kaydına "aile konutu şerhi" konulması (TMK m. 194) talebine ilişkindir. Dava konutu taşınmazın aile konutu olduğu sabit olmakla beraber, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının kabulüne karar verildiği ve bu kararın 09.06.2015 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Evlilik sona erdiğine göre, dava konusuz hale gelmiştir. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin üçüncü fıkrasının 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı kanunla değiştirildiğini, yapılan değişiklikle aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebileceğinin kabul edildiğini bu sebeple davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına dair dava 18.05.2012 tarihinde açılmıştır....
Aile konutu şerhi konulması davasında davalı bankaya husumet yöneltilmesi doğru olmayıp, hükmün bu yönden bozulması gerektiği halde, bu hususun ilk incelemede gözden kaçtığı anlaşıldığından, davalı bankanın karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 16.06.2015 tarih, 2015/10500 esas-12789 karar sayılı ilamının aile konutu şerhi, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik onama kararının davalı banka yönünden kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı banka yönünden aile konutu şerhine yönelik bozulmasına, bozma sebebine göre davalı bankanın yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ..., davalı ... ile evli olduklarını, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın eşi olan davalı ... tarafından, rızası dışında diğer davalı Gülfısiyah'a satıldığını belirterek Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereğince tapu kaydının iptali ile yeniden eşi adına tescili ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemiyle dava açmış, ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile "..., Karesi, 2. Kayabey Mahallesi, 3168 ada, 3 parselde" tapuya kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davalı ... adına tesciline ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, verilen karara karşı davalı ... tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, davanın reddi ve davalılardan ..... A.Ş. tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İstek davalılardan ..... adına kayıtlı ve aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması (TMK. md. 194) ve davalı şirket lehine, bu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ilişkindir. Aile konutu şerhi konulması talebi maktu harca, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istek ise, nispi harca tabidir. İpotek bedeli üzerinden hesaplanacak karar ve ilam harcının peşin olarak ödenmesi gerekmektedir (Harçlar Kanunu md. 28/1-a). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunun md. 32, 127)....
Bu durumda, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişilerden “aile konutu” olarak kullanılan bölümlerin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde “aile konutu şerhi” konulması ve bu bölüm yönünden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı üzerine aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de; dava konusu taşınmaz ...1 parsel numaralı taşınmaz olduğu halde mahkemece ... 1 parsel numaralı taşınmazla ilgili karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı ile davalılardan Metin'in karardan sonra 22.12.2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile boşandıkları bu sebeple aile konutu şerhi konulması davasının konusuz hale geldiği mahkemece aile konutu şerhi konulması hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesinin sonucu itibariyle doğru olduğunun anlaşılmasına göre, davacının aile konutu şerhi konulması davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının evliliği, karar tarihinden sonra 22.12.2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Aile konutunun diğer eşin açık rızası alınmadan devrinin geçersizliğini, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettiriyor olması koşuluyla evlilik birliğinin devamı süresince ileri sürebilir. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre, davanın esası artık konusuz kalmıştır....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin "direnme gerekçesinde" açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutun devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konuludğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....