"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından emyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal tescili ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, taşınmazın aile konutu olduğunu ve aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası bulunmadan" davalı ... ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın davalı ... ... adına olan tapu kaydının iptalini ve aile konutu şerhi konulmasını dava etmiştir. Davalı ... ...'nın, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bankası A.Ş.’ye ihale edilmiş, dava dışı banka talepten fazla olarak konulan bu ihtiyati tedbir ve aile konutu şerhi nedeniyle tapuda gerekli işlemleri yapamamıştır. Dava dışı banka tarafından bu durumun farkedilmesi üzerine karar tarihinden sonra 21.03.2016 tarihinde ihtiyati tedbir ve aile konutu şerhi yönünden mahalli mahkemeden ihtiyati tedbirin ve aile konutu şerhinin kaldırılması yönünde talepte bulunulmuş, mahkemece, verilen kararın henüz kesinleşmediğinden bahisle dava dışı bankanın işbu talebinin 30.01.2017 tarihli ek karar ile reddine karar verilmiş, dava dışı banka tarafında da bu hüküm ve aile konutu şerhi konulması temyize konu edilmiştir. Olayların akışı karşında dava dışı bankanın eldeki davayı temyiz etme de hukuki yararı olduğunun kabulü gerekir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepten fazlasına hükmedemez (HMK m.26)....
İlk hükümde aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu durumda aile konutu şerhi konulması davası yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi davalılar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalılar aleyhine, aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere mahkemece ilk hükümde davacı kadın tarafından açılan tapu iptal tescil davasının kabulü ile davacı kadın yararına 10.830.00 TL nispi vekalet ücreti takdir edilmiş ve davacı kadın tarafından bu husus temyiz konusu yapılmamış ve bu durumda tapu iptal tescil davası yönünden vekalet ücreti davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur....
Davacı koca, aile konutu olarak kullanılan, davalı... adına tapuda kayıtlı konutun aile konutu olduğu ve kendisinin rızası dışında diğer davalı bankaya ipotek verildiğinden bahisle taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması ve davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmadığından tapuya, aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Aile konutu şerhine ilişkin karar kesinleşmiştir....
Bu durumda, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişilerden “aile konutu” olarak kullanılan bölümlerin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde “aile konutu şerhi” konulması ve bu bölümler yönünden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı üzerine aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılardan ...'ye verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.05.2015 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Kat 5 nolu bağımsız bölümün Aile Konutu olduğunun tespitine, davacının dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinin reddine ve aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteminden ibarettir....
Ancak, aile konutu şerhi konulması davasının kabul edilmesi nedeniyle, davalı banka aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp, hükmün bu yönüyle bozulması gerekir. Bu sebeplerle, temyiz edilen hükmün, ipoteğin kaldırılması kararı yönünden onanmasına, aile konutu şerhi konulması davasının kabulü nedeniyle davalı banka aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden bozulmasına, aile konutu şerhi konulması davasının kabulüne yönelik temyiz isteminin ise hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bozulmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
A.Ş.’nin kötü niyetinin ve muvafakatnamedeki bu sahteliğin, bunu hazırlayan banka yetkilisiyle diğer davalının ortaklaşa olarak hazırlandığının ya da yetkilinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının reddine, dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması davasının ise kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere TMK m. 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....