Davalı T4'nun aile konutu şerhi konulması davasına yönelik 59,30- TL istinaf karar harcı ve 162,10- TL istinaf başvuru harcını yatırdığı, ancak ipoteğin kaldırılması davasına yönelik ipotek bedeli (150.000- TL) üzerinden yatırılması gereken 2.561,62- TL istinaf peşin (nispi) karar harcını yatırmadığı anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2019 NUMARASI : 2018/200 ESAS-2019/73 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Alanya ilçesi, Hisariçi Mah. 424 ada, 4 parselde kayıtlı evde yaşadıklarını, bahsi geçen taşınmazın aile konutu olduğunu, müvekkili ile eşinin ipoteğin konulduğu tarihte ve şuanda oturacakları başkaca bir taşınmazları olmadığını, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, müvekkilinin eşinin davaya konu taşınmazı davalı İşbankası lehine 400.000 TL bedelli ipotek tesis ettirdiğini, ancak taşınmazın aile konutu olup müvekkilinin muvafakatı bulunmadan aile konutu üzerine sınırlandırıcı işlem yapılamayacağını, ipotek senedinde müvekkilinin muvafakatının veya imzasının bulunmadığını, müvekkili...
Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleşiyle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "kurucu" değil açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "belirli olan" bir işlem için verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı Konya 4. Aile Mahkemesince verilen 25.01.2016 gün ve 2015/1424 E., 2016/82 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.05.2017 gün ve 2017/2-1609 E., 2017/965 K. sayılı kararın karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....
taşınmazın açık artırma ile satışa çıkarılması üzerine ipotek işlemlerinden haberi olduğunu ileri sürerek teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, ipoteğin kaldırılması ile aile konutu şerhi verilmesini talep ve dava etmiştir....
Madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlık olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "aile birliğinin "korunması amacıyla sınırlandırıldığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1 maddesinin eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedeme aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlamayamaz hükmüne içermektedtir. Tesis edilen ipotek işlemi ile aile konutu üzerindeki haklar müvekkilinin açık izni olmaksızın sınırlandırıldığını, tüm açıklanan nedenlerden ötürü davaya konu edilen Adana ili Kozan ilçesi 998 ada 4 parselde kain Çanaklı Mah. 10231 Sok. No:1 Tahir Paşaoüğlu Apt. Kat:14 Daire 28 Kozan adresinde bulunan gayrimenkulün kaydına aile konutu şerhi konulmasına, gayrimenkul üzerine davalı banka lehine tescil edilen ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulduğu anlaşıldığından davacının, taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, taşınmazın aile konutu olduğunun adres beyanları ve tanık ifadeleri ile tespit edildiğini, aile konutu niteliğindeki taşınmaz için davacının açık rızası alınmadan ipotek konulduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine aykırı tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacının ipoteğe açık rızası bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutun devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Türk Medeni Kanunun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması ve İpoteğin Fekki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmüne göre, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun temyize ilişkin hükümleri esas alınarak yapılan incelemeye göre; Temyiz eden, incelemenin duruşmalı yapılmasını talep etmiştir. Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılabilmesi için, duruşma isteyenin tebligat giderlerini eksiksiz olarak istek sırasında vermesi gerekir. Aksi halde istek dikkate alınmaz. Açıklanan biçimde ödenen gideri yerel mahkeme dosya ile birlikte Yargıtay’a göndermek zorundadır (HUMK.m.438/1, Yazı İşleri Yönetmeliği 53/6, Yargıtay İç Yönetmeliği 96/g, 102 )....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi 2-... DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Fekki KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 25.4.2011 gün ve 17733-6747 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....