"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, borçlu hakkında yapılan icra takibine 26.08.2005 gününde itiraz edildiği, davanın 6 aylık süre içinde 12.10.2005 tarihinde ... İcra Mahkemesince itirazın kaldırılması, takibinin devamı talebi ile açıldığı anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'nın 68. maddesinde yer alan itirazın kaldırılması ile ilgili düzenlemeye göre, 6 ay içinde icra hukuk hakiminden itirazın kaldırılmasının istenebileceği anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme ... İcra Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın kaldırılması istemdir. Mahkemece 10.599,55 TL alacağa yönelik itirazın kaldırılması isteminde, davanın kısmen kabulü ile takibin 1.919,87 TL üzerinden devamına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak temyiz isteminin itirazın kaldırılması ile sınırlı olduğu, uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle (5.440,00) TL yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur....
Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde, yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre, yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, itirazın, alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, itiraz, henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden, itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının, 06/05/2015 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi isabetsizdir....
Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece res'en gözetilmesi gerekir. İİK'nun 68. maddesinde, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık süre, öğrenme tarihinden değil borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça itirazın kaldırılması için öngörülen hak düşürücü süre işlemeye başlamaz. Bu durumda, alacaklının icra mahkemesine başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, süresinde yapılan itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile süre aşımından reddi isabetsizdir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı erkeğin karar düzeltme talebinin bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davasına yönelik olarak kabulüne ve hükmün münhasıran bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden BOZULMASINA, davacı erkeğin diğer karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 30.11.2017...
Nafakaların kaldırılması talebinin reddi yönünden; Dosyadan, davacının nafakaların kaldırılması davasını açarken başvurma harcı ile peşin nispi karar ve ilam harcını yatırmadığı, bu harçların daha sonra ikmal edildiğine ilişkin bir ara karar bulunmadığı gibi, tahsile dair bir bilgi ve belgenin olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının nafakaların kaldırılması için açtığı davada, yargı harçlarını ödeme yükümlülüğü altında olduğundan, başvurma harcı ile peşin nispi karar ve ilam harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme imkanı bulunmamaktadır. Mahkemece, soybağının reddi davası ile birlikte görülme imkanı olmayan nafakanın kaldırılması davasında harç ikmal ettirildikten sonra tefrik kararı verilerek ayrı bir dava ile görülmesi gerektiği ve eldeki davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
Borca itiraz henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının 26.03.2015 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesi'ne yaptığı başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık sürenin itirazın alacaklı tarafa tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını hükme bağlayan İİK’nun 68/1. ve 269 maddesinin emredici hükmü gözardı edilmek ve itirazı öğrenme tarihinin bu husustaki sürenin başlangıcına esas alınmak sureti ile istemin süre aşımından reddi isabetsiz olup, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
İtirazın kaldırılması bir dava olmadığı için, alacaklının dilekçesinde (veya başvuru tutanağında), dava dilekçesinde yer alması gereken unsurların bulunması gerekmemektedir. Ancak, alacaklı ve borçlunun isim ve adresleri ile borçluya karşı bir icra takibi yapıldığı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği, bu itirazın haksız olduğu belirtilmeli ve borçlunun itirazının kaldırılması ile yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi istenmelidir. İtirazın kaldırılması istemi üzerine, İcra Mahkemesi takip dosyasını İcra Dairesi'nden isteyecek ve uyuşmazlığı basit yargılama usulüne göre çözümleyecektir. İcra Mahkemesi'nin incelemesini mutlaka duruşmalı olarak yapması gerektiği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 70. maddesinde "Tetkik mercii, itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet eder ve 18. madde hükmüne göre kararını verir." şeklindeki hükümle açıkça ifade edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R- Davalı ... vekilince, temyiz süreaşımının kaldırılması talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, 14.07.2015 tarihli ek kararla, temyiz süreaşımının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş; ek karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 14.07.2015 tarihli ek kararda bahsi geçen temyiz süreaşımının kaldırılması için verilen dilekçe dosya içerisinde görülememiştir. Anılan dilekçe dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....