Mahkemece itirazın kaldırılması isteminin feragat nedeniyle reddine, tahliye isteminin kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı HMK.nun 176. maddesinde "Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda bir davada sadece usul işlemleri ıslah edilebilecek olup, ıslahla yeni bir dava açılamaz ve istemde bulunulamaz. Olayımıza gelince; Davacı vekili 22.09,2011 tarihli dava dilekçesi ile davalı borçlunun aleyhine yapılan icra takibine itiraz etmediğini belirterek temerrüt nedeniyle tahliye davası açtıktan sonra 11.01.2012 tarihli dilekçesiyle davasını itirazın kaldırılması ve tahliye olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekili başlangıçta itirazın kaldırılması isteminde bulunmadığı halde yeni bir dava niteliğinde olan itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Bu şekilde yapılan ıslah HMK.'ya göre geçerli ve usulüne uygun bir ıslah olarak kabul edilemez....
Davada, kira parasının ödenmediği, yapılan icra takibine itiraz edildiği ileri sürülerek itirazın iptali istenilmiş, mahkemece, davacının önce itirazın kaldırılması istemiyle icra hukuk mahkemesine başvurduğu ve bu istemin reddedildiği, davacının, temyiz talebinde bulunmayarak işbu davayı açtığı, böylece davacının seçimlik dava hakkını itirazın kaldırılması yönünde kullanması nedeniyle itirazın iptaJi istemiyle dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, 4949 sayılı Kanunla İİK'nın 67/1. maddesindeki "... ve itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen" ibaresi madde metninden çıkartılarak itirazın kaldırılması talebi reddedilen alacaklıya (itirazın tebliğinden itibaren l yıl içinde) itirazın iptali davası açma hakkı tanınmıştır (Hükümet Gerekçesinden)....
Davanın niteliği gereği velayetin değiştirilmesi talebi hakkında verilecek karar iştirak nafakasının kaldırılması talebini etkileyeceğinden, Dairemizin söz konusu bozma ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebine göre davacının iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz itirazlarının incelenmesi doğru değildir. Ancak, bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşıldığından davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK.nın 103.maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya 21.01.2016; kıymet takdiri raporu 20.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekili icra mahkemesine kıymet takdirine itiraz etmiştir. Ayrıca, satış ilanı borçlu vekiline 08.01.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre, borçlunun 05.02.2018 tarihinde icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurusu, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacılar ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir....
Alacaklı vekili, itirazın kaldırılması istemi ile birlikte ... 3. Noterliği’nin 02.09.2014 tarih 28505 yevmiye numaralı ihtarnameyi dilekçe ekinde sunmuştur. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Şu hale göre alacaklının takip talebinde dayandığı belgeler dışında bir belge dilekçeye eklenmek suretiyle itirazın kaldırılması istenemez. Alacaklının itirazın kaldırılması talebinin reddi yerine itirazın kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz....
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Her ne kadar davacı dava dilekçesinin sonuç kısmında, davalının haksız itirazının kaldırılmasına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş ise de, dava dilekçesinin “davanın konusu” kısmında davanın itirazın kaldırılması ve tahliye isteminden ibaret olduğu ve dava dilekçesi içeriğinde davalının haksız itirazının kaldırılması ve kiracının taşınmazdan tahliyesini sağlamak için iş bu davanın açıldığı bildirilmiştir. Davacı kiraya veren tarafından itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine yönelik açılan işbu davada, mahkemece davacının istekleri arasında yer alan tahliye istemi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olup bu husus mahkemece hüküm ve değerlendirme dışı tutulmuştur....
Mahkemece her ne kadar davacının itirazın kaldırılması istemi reddedilmiş ise de kiralayan ..., taşınmaz üzerindeki haklarını ..., ... ve ...’e devrettiği 28/07/2008 tarihine kadar olan kira alacaklarını talep edebilir. Mahkemece, davacının alacağa ilişkin talebinin esası incelenmeksizin itirazın kaldırılması isteminin tümden reddedilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ; Kararın, yukarıda bir nolu bentte yazılı nedenle tahliye isteminin reddine ve kefil hakkındaki itirazın kaldırılması isteminin reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, iki nolu bentte yazılı nedenle davalı kiracı hakkında itirazın kaldırılması isteminin reddine ilişkin bölümünün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan harcın temyiz eden davacıya iadesine, 28/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....