Davacı da sermaye artırımı kararının dürüstlük kuralına aykırılık taşıdığını iddia ettiğine göre, mahkemece, davacının bu iddiası üzerinde durulup karar tarihinde davalı Şirketin sermaye artırımına ihtiyacı bulunup bulunmadığı, kararda, davacının iddiası gibi hisse oranının düşürülmesinin amaçlanıp amaçlanmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir araştırma yapılmadan sermaye artırımı kararının şirket sermayesini korumasını amaçladığı şeklindeki soyut gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine, Vergi Mahkemesince verilen kararda; 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un "Matrah ve Vergi Artırımı" başlıklı Üçüncü Bölümü'nün "Gelir ve Kurumlar Vergisinde Matrah Artırımı" başlıklı 6. maddesi ile 9. ve 19. maddelerinde ve anılan Kanuna dayanılarak yayımlanan 1 Seri Numaralı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliğ'de; kurumlar vergisi yönünden vergi artırımında bulunulan yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak inceleme ve tarhiyat yapılmaması, Kanunda belirlenen oran esas alınarak hesaplanan fark verginin, mükelleflerince beyan edilmesi ve mükelleflerinin bu vergiyi ödemeyi kabul etmeleri koşullarına bağlanarak, matrah ve vergi artırımı sonucu ödenmesi gereken taksitlerin süresi içinde ödenmemesinin...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2015 NUMARASI : 2015/502-2015/1103 Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müşterek çocuk M...' ın velayetinin müvekkiline bırakıldığını, 30.07.2008 dava, 27.04.2010 karar tarihli nafakanın artırımı davası ile iştirak ve yoksulluk nafakasının ayrı ayrı 150'şer TL olarak belirlendiğini, aradan geçen sürede nafakanın, ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını belirterek ayrı ayrı 400'er TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; müşterek diğer çocukları F... Z... ve Y...'...
tarih ve ... sayılı yazısı ile bildirildiği, bahsi geçen süreç devam ederken ... tarih ve ... ilâ ... takip numaralı dava konusu ihbarnamelerin düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği, 21/01/2021 tarihinde 2016 ve 2017 yılları için katma değer vergisi yönünden vergi artırımı talebinde bulunduğu ve bahse konu ihbarname içeriği vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır....
sayılı yazısı ile bildirildiği, bahsi geçen süreç devam ederken ... tarih ve ... ilâ ... takip numaralı dava konusu ihbarnamelerin düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği, 21/01/2021 tarihinde 2016 ve 2017 yılları için katma değer vergisi yönünden vergi artırımı talebinde bulunduğu ve bahse konu ihbarname içeriği vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/333 Esas, 2009/137 Karar sayılı kesinleşen kararı uyarınca şirket sermayesinin yeniden 500.000,00 TL'ye indirildiği, dolayısıyla söz konusu hisse devirlerinin şirketin iptal edilen sermaye artırımı sonrasında 12.000 adet pay üzerinden yapıldığı, bu kapsamda somut olaydaki hisse devirlerinin, hem devreden ortakların sermaye artırımı öncesindeki kök paylarından, hem de sermaye artırımı sonrası ortakların artırılmış sermaye paylarından yapıldığı, sermaye artırımın iptaline ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının bulunmasının sermaye artırımından önceki payları da içeren iradi devirlerin geçersiz kılınmasını gerektirmeyeceği, pay sahipleri arasındaki iradi hisse devirlerinin başka, şirketin işleyişiyle ilgili, şirket içi bir işlem olan sermaye artırımı neticesinde pay edinilmesi veya diğer pay sahiplerinin rüçhan haklarını kullanmaması nedeniyle paya sahip olunması başka bir şey olup, diğer davacının, davacı A.. D..'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1)Suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hapis cezalarının 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesi uyarınca ertelenmesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, 2) Suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel cezaları olarak verilen “1 yıl 6 ay hapis cezasının” TCK’nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı ile “1 yıl 15 ay hapis cezası” ile cezalandırılmalarına, bu ceza miktarı üzerinden müştekinin hayati tehlike geçirmesi nedeniyle TCK’nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırımı sırasında suça sürüklenen çocukların “2 yıl 30 ay hapis cezası” ile cezalandırılmaları yerine “4 yıl 6 ay hapis cezası” ile cezalandırılmalarına karar verilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "birleştirilen nafaka artırımı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakaların miktarları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.12.2013 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... ile vekilleri gelmediler. Davacı-davalı ... vekili Av. ... adına çıkarılan mürafaa davetiyesinin dönmediği, .... veri tabanında yapılan araştırmada vekili Av. ...'e mürafaa gününün 28.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldı. Buna ilişkin çıktı dosyasına eklendi....
Dava konusu davalı şirket olağanüstü genel kurul toplantı tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere davacı şirket sermaye artırımı için davacı vekilince olumsuz oy kullanılması sonucu sermaye artırımına ilişkin karar nisabına ulaşılamamış, sermaye artırımı konusunda herhangi bir karar alınmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davalı şirketin dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısında davacı vekilinin olumsuz oy kullanması sonucu sermaye artırımına ilişkin karar nisabına ulaşılamadığı, davacının işbu davayı açmakta hukuki bir yararının bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olduğu gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan davacı yanın sermaye artırımına ilişkin olumsuz oy kullandığı, olumsuz oyuna ilişkin gerekçenin de tutanağa şerh edildiği görülmüştür. Dava konusu davalı şirket olağanüstü genel kurul tutanağının 6. paragrafı karşısında davacının tutanakta imzasının bulunmaması mümkündür....
Dava konusu davalı şirket olağanüstü genel kurul toplantı tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere davacı şirket sermaye artırımı için davacı vekilince olumsuz oy kullanılması sonucu sermaye artırımına ilişkin karar nisabına ulaşılamamış, sermaye artırımı konusunda herhangi bir karar alınmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davalı şirketin dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısında davacı vekilinin olumsuz oy kullanması sonucu sermaye artırımına ilişkin karar nisabına ulaşılamadığı, davacının işbu davayı açmakta hukuki bir yararının bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olduğu gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan davacı yanın sermaye artırımına ilişkin olumsuz oy kullandığı, olumsuz oyuna ilişkin gerekçenin de tutanağa şerh edildiği görülmüştür. Dava konusu davalı şirket olağanüstü genel kurul tutanağının 6. paragrafı karşısında davacının tutanakta imzasının bulunmaması mümkündür....