daire ve dükkanların paylaşılacağının kararlaştırıldığı, inşaatın bitiminden sonra davalının 11 daire ve 3 dükkanın tapusunu aldığı, davacıya da 1 daire verdiği, bunun üzerine davacının davalı aleyhine 20.08.1996 tarihinde Ortaklığın Feshi, Tapu İptal ve Tescil ve İstirdat davası açtığı, ortaklık sözleşmesi gereğince davalının kendisine 1 adet dükkan ve 1 daire daha vermesi gerektiğini ileri sürdüğü, mahkemece, taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu, davacının adi ortaklık sözleşmesinin kendisine yüklediği tüm edimleri yerine getirdiği gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidildiği, arsa sahibi olan ... adına tapuda kayıtlı olan 21 nolu dükkan ve 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaliyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 31.03.2008 tarihinde kesinleştiği görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, taraflar arasında 17.12.2018 tarihinde imzalanmış bir adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu ve bu sözleşmede adi ortaklığın temsiline ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, adi ortaklığın diğer ortağı dahili davacının açılan davaya muvafakat etmediği, adi ortaklığın ortakları arasında devam eden ortaklığın feshi ve tasfiyesi davası bulunduğu, bu sebeple taraflar arasında çekişme bulunduğu, adi ortaklığın üçüncü kişiye karşı açacağı dava yönünden ortaklar arasında fikir birliği bulunmadığı, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından üçüncü kişi arsa sahibi ... Şirketi aleyhine açacağı tapu iptal ve tescil davasında adi ortaklığın hak ve menfaatlerinin korunması ve temsil edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacı ... Ltd. Şti. ile dahili davacı ... Ltd. Şti. arasında bulunan adi ortaklığa, dava dışı ......
Somut olayda davacı ... ve diğer davacılar murisi ... ve davalı ... arasında, davacıların malik olduğu ..., ... ilçesi, ... köyü 11 pafta 395, 396 ve 397 parsel sayılı taşınmazlar için 01.01.2006 başlangıç ve 31.12.2006 bitiş tarihli ortaklık sözleşmesi, 01.01.2007 başlangıç ve 31.12.2007 bitiş tarihli ortaklık sözleşmesi, 01.01.2001 tarihli 5 yıl süreli ortaklık sözleşmesi, 01.01.2011 başlangıç ve 31.12.2011 bitiş tarihli 1500.-TL bedelli kira sözleşmesi ve son olarak 30.11.2011 tarihli ve 5 yıl süreli adi ortaklık sözleşmesi imzalanmıştır. Davacılar, davalının 2012-2013 yıllarına ait ürün bedelinin hisselerine düşen yarısını ödemediğini iddia ederek alacak davası açmışlardır. Taraflar arasındaki ilişki kira sözleşmesinden kaynaklandığına göre bu davaya bakma görevi HMK'nın 4/1. maddesi gereğince değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesine aittir. Buna göre kira hükümlerine göre çözümlenecek olan uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Dosya içeriğine göre, dava konusu talebe ilişkin adi ortaklık sözleşmesinin dosya arasında mevcut olmadığı ve Dairemizce davalı ... arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinin incelenmesine ihtiyaç duyulduğundan, Mahkemece dava konusu talebe ilişkin adi ortaklık sözleşmesinin tamamının eksiksiz bir şekilde temin edilerek dosya arasına konulması, eksikliğin tamamlandığının bizzat mahkeme hakimince kontrol edildikten sonra, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için mahalline geri çevrilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın, ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 6100 sayılı HMK'nın 352(1) hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİNİKE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2014 NUMARASI : 2010/387-2014/369 Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,26.1.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia savunma ve dosya kaspamında; beyanlardan davacı tarafından davalıya bir ödeme yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının % 20 kötü niyet tazminat talebinin kabülüne kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir. 16.01.2012 tarihli protokol başlıklı sözleşmeyi davalı ... ile dava dışı ...birlikte imzalamış, bu nedenle taraflar arasında adi ortaklık oluşmuştur. Adi ortaklıkta ortaklardan birinin adi ortaklık lehine yaptığı işlem, tüm adi ortaklar lehine hukuki sonuç doğurur. Adi ortaklığın ortaklarından davalı ... icra takibine itiraz etmiş olduğundan icra takibi adi ortaklık açısından durmuş kabul edilir. TBK’nun 637 ve 638. maddelerine göre adi ortaklar aleyhine birlikte dava açılmalıdır. Davada diğer ortak olan dava dışı Mehmet Emin Dursun bulunmamaktadır....
Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Başka bir anlatımla, aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Bu açıdan ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Adi ortaklık adına, üçüncü kişiler aleyhine açılacak davaların bütün ortaklar tarafından açılması gerekir. Keza, bir ortağın diğeri aleyhine açtığı davada da, tüm ortaklar davaya dahil edilmelidir. Dosyada mevcut ve taraflar arasında imzalanan 29.4.2010 tarihli ortaklık sözleşmesinin incelenmesinden, her ne kadar ortak olarak davacı ile davalı Ö.. K.. gösterilmiş ve bu kişiler ortak sıfatı ile sözleşmeyi imzalamışlar ise de, sözleşmede ortakların kar payları belirlenirken, davacı ve davalı Ö. F. dışında , A.. K..' a da % 10 oranında kar payı verildiği görülmüştür. Öyle ise mahkemece, öncelikle dava dışı A.. K..'...
nun 18.md.uyarınca devrin batıl olduğunu ileri sürerek 6 nolu dairenin ve arsa payının adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan şirket borcu nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline, Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. sayılı dosyasında konu taşınmazın bedeli olarak tespit edilen 500.000,00 TL düşüldükten sonra ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 985.342,31 TL'nin davalı ... Dekorasyon İnş.Ltd.Şti.'nden tahsiline, tapu iptal talebi kabul görmediği takdirde 1.485,342,31 TL'nin davalı ... Dekorasyon İnş.Ltd.Şti.'nden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Zira muvafakat etmeyen adi ortak aleyhine husumet yöneltilmesine imkân tanınmaksızın davanın reddi gerektiğinin kabulü; ortaklardan bir kısmının hak arama özgürlüğünün, diğer bazı ortakların insiyatif ve vicdanına bırakılması yanında, ortaklığın ve bu kapsamda ortaklardan bir kısmının haklarının hukuk önünde korunamayarak, uyuşmazlığın çözümsüz ve ortada bırakılabileceği anlamına gelir ki, bu da hukukun adaleti sağlama amacıyla bağdaşmaz. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmayıp adi ortaklar arasında elbirliği ile mülkiyet söz konusu olduğundan adi ortakların sözleşmeye dayalı tapu iptâl ve tescil ya da alacak isteminde bulunabilmeleri için tüm ortakların birlikte dava açmaları zorunludur. (Y. 15. HD. 21.09.2020 T., 2019/3674 E. ve 2020/2487 K.)...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2018/118 E, 2020/191 K DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Adil Ortaklık Sözleşmesinin Feshinden Kaynaklı) KARAR : KONYA 6....