Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar arasındaki adi ortaklık ilişkisine dayanılarak açılan alacak ve tazminat talebine ilişkin Mahkememizin ... esas ... karar sayılı dosyasının sonucu işbu davanın sonucunu etkileyeceğinden bekletici mesele yapılmış, ilgili dosyada davacı ... davasını dayandırdığı adi ortaklığın varlığını ispatla yükümlü olduğu, ancak dayandığı adi ortaklığın varlığını yazılı delil ile ispat edemediği, davacıya adi ortaklık sözleşmesinin varlığı yönünden yemin teklif edildiği, davalı ...Ltd.Şti.nin müşterek imza yetkilileri tarafından yemin eda edildiği, davaya dayanak adi ortaklık sözleşmesinin varlığı yasal deliller ile ispatlanamadığından davanın reddine ilişkin verilen kararın Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2022/4593 esas, 2022/7364 karar sayılı 05/10/2022 tarihli ilamı ile onanmasına karar verildiği, davacı tarafından aynı zamanda %100 sahibi ve yöneticisi olduğu davalı......

    Bakanlığı nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının tahsili amacıyla İİK'nun 89/1. maddesi gereğince 1. haciz ihbarnamesi gönderildiği, borçlu şirketler tarafından kurulan adi ortaklığın hakedişlerine haciz konulduğunu, adi ortaklık vekilinin 14-15/10/2015 tarihlerinde, icra dairesine başvurarak, ihbarnameyle adi ortaklığın hakedişleri üzerine konulan haczin kaldırılması ve bu hususta yazı yazılmasını talep ettiği ve müdürlükçe bu yöne ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddi üzerine, adi ortaklık adına icra mahkemesine başvurularak müdürlük işleminin iptalinin istendiği, mahkemece adi ortaklığın hakedişleri üzerine haciz konulamayacağından bahisle şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Sadece gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti bulunmaktadır (Prof. Dr....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Taraflar arasında davacının %50 ortak olduğu T1 ve T4 Adi Ortaklığı adıyla 24.10.2014 tarihinde Konya 9.Noterliği'nin 24.10.2014 tarih ve 34050 yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile ortaklık kurulduğu, sözleşmenin 5. Maddesi ile ortaklığın süresinin 24/10/2014 tarihinden başlamak üzere 5 yıl olarak belirlendiği, sözleşmenin 13. Maddesine göre adi ortaklığın münferiden davalı T4 tarafından temsil edileceğinin kabul edildiği, tarafların bir araya gelerek 07/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile adi ortaklığı feshettiklerine ilişkin sözleşme yaptıkları, akabinde 10/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile yeni bir sözleşme yaptıkları ve sözleşmenin 7....

      HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yukarıda yer alan madde hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden katma değer vergisi uygulaması bakımından işletme bazında değerlendirilen adi ortaklıklarda mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapıldığından, katma değer vergisi mükellefi adi ortaklık olacak, katma değer vergisi beyannamesi ortaklık adına düzenlenecek, ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine verilecek, ancak verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir. Aynı zamanda adi ortaklıklar Vergi Usul Kanununda belirtilen bütün mükellefiyetleri yerine getirmek zorundadırlar. Bu açıdan, Kanunun belirtmiş olduğu belge düzenine uymaları, yani, fatura, gider pusulası gibi belgeleri bastırmaları, defter tutmaları, kullandıkları defter ve belgeleri zamanaşımı süresi içinde muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmeleri gerekmektedir....

        birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur şeklinde niteleme yapıldığı ve sonrasında da, dosya kapsamından, davacının iddia ettiği sözlü adi ortaklık sözleşmesinin varlığına ilişkin yapılan değerlendirmede, tarafların birbirlerine göndermiş oldukları havale evrakları incelendiğinde açıklama kısmında "ortaklık bedeli", "adi ortaklık kar-zarar" ibarelerine yer verildiği, adi ortaklık sözleşmelerinin yazılı şekil şartı taşımadığı dikkate alındığında taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi ilişkisinin varlığının bulunduğu kanaatine varıldığı, davacı tarafından hukuki ilişkinin varlığı ispat olunmuş ise de, itirazın iptaline konu adi ortaklığın feshedilerek ödenmiş ortaklık bedelinin iadesine ilişkin dosyada esas alınabilecek nitelikte delilin bulunmadığı, davalı tarafından davacıya gönderilen havalelerde adi ortaklık kar zarar ibaresinin bulunduğu ve ödemelerin birbirini takip eden aylarda benzer miktarlarda gönderildiği, TBK 622- 623. maddelerinde ortaklar arasında kazanç ve...

        birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur şeklinde niteleme yapıldığı ve sonrasında da, dosya kapsamından, davacının iddia ettiği sözlü adi ortaklık sözleşmesinin varlığına ilişkin yapılan değerlendirmede, tarafların birbirlerine göndermiş oldukları havale evrakları incelendiğinde açıklama kısmında "ortaklık bedeli", "adi ortaklık kar-zarar" ibarelerine yer verildiği, adi ortaklık sözleşmelerinin yazılı şekil şartı taşımadığı dikkate alındığında taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi ilişkisinin varlığının bulunduğu kanaatine varıldığı, davacı tarafından hukuki ilişkinin varlığı ispat olunmuş ise de, itirazın iptaline konu adi ortaklığın feshedilerek ödenmiş ortaklık bedelinin iadesine ilişkin dosyada esas alınabilecek nitelikte delilin bulunmadığı, davalı tarafından davacıya gönderilen havalelerde adi ortaklık kar zarar ibaresinin bulunduğu ve ödemelerin birbirini takip eden aylarda benzer miktarlarda gönderildiği, TBK 622- 623. maddelerinde ortaklar arasında kazanç ve...

        Bu durumda; mahkemece, adi ortaklık sözleşmesinin dosyaya sunulmasının sağlanması, adi ortaklık sözleşmesinde adi ortaklığın, 3.kişilere karşı temsil hususunun ne şekilde düzenlendiğinin incelenmesi, davaya dayanak olan davacı ile imzalanan sözleşmedeki adi ortaklık ismi üzerinde bulunan imzanın kime ait olduğunun tespit edilmesi, adi ortaklık sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak, davacı ile imzalanan dava konusu sözleşmenin yetkisiz temsilci tarafından imzalandığının anlaşılması halinde, davacının yaptığı iş ve işlemlere davalı adi ortağın icazet verip vermediği, bunlardan yararlanıp yararlanmadığının ve sonuç olarak davalının bu sözleşmeden sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi ve buna göre bir hüküm kurulması gerekirken bu hususlarda hiç bir inceleme yapılmaması usul ve yasaya aykırı olmuştur (Yargıtay 19....

          Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Her ne kadar adi ortaklık ilişkisi her hangi bir şekle bağlı değilse de, bu kural geçerlilik şekli bakımından söz konusu olup, ihtilaf çıktığında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklıkta yazılı sözleşme, geçerlilik koşulu değil, bir ispat aracıdır. HMK'nın 200.maddesi gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500,00 TL'yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir....

            HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , adi ortaklık sebebiyle alacak talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; 26.02.2008 tarihinde taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi düzenlenmiştir. Adi ortaklık sermayesi 180.000 ,-TL olup, hisseler .Fatma DURMUŞ,Serkan ÖZEN,.Ümit T7 T4 T6 isimli adi ortakların her birinin sermayesi 30.000,-TL olacak şekilde dağıtılmıştır. Dosyaya sunulan Hisse Devir Sözleşmesi ile ortaklardan Ümit Aygün hissesini; T1, T7 T6 ve T4 20.000,-TL karşılığında 14/03/2008 tarihinde devretmiş,ödemelerin devir sözleşmesinde yazılı sıralı senetle yapılacağı kararlaştırılmıştır. Her ne kadar adi ortaklardan Serkan Özen'in de hissesini devrettiği dava dilekçesinde bildirilmiş ise de ,bu ortağın hisse devrine ilişkin sözleşme ibraz edilmemiştir.Bu ortak davada taraf da gösterilmemiştir....

            Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde, davacı adına müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin dayanağı olan ve ortaklardan ayrı katma değer vergisi mükellefi olan adi ortaklık adına yapılan tarhiyatlara ilişin vergi/ceza ihbarnamelerinin müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına düzenlenmesinin 3065 sayılı Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediği gerekçesiyle karar verilmişse de, söz konusu tarhiyatların nedenini oluşturan fiillerin adi ortaklık olarak gerçekleştirildiği ve yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde fiili gerçekleştiren adi ortaklığın vergi ve cezalar açısından muhatap kabul edilmesinde yasal bir engel bulunmadığı anlaşıldığından adi ortaklık adına ihbarname düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Nitekim Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun 18/09/2019 tarih ve E:2018/633, K:2019/652 sayılı kararı da bu yöndedir....

              UYAP Entegrasyonu