Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı idarenin, Bölge idare Mahkemesi kararının, davacı adına 2014/Temmuz, Ekim-Aralık ve 2016/Aralık dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince; Yukarıda yer alan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, adi ortaklıklarda mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapıldığından, katma değer vergisinin mükellefi adi ortaklık olacak, beyanname ortaklık adına düzenlenecek, ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine verilecek, ancak verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir. Aynı zamanda adi ortaklıklar Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen bütün mükellefiyetleri yerine getirmek zorundadırlar....

    Şöyle ki; husumet, davalıya, adi ortaklığın ortağı olması sebebiyle değil, sebepsiz zenginleştiği iddiası ile tevcih edilmiş olup, davalı T3 davacı banka ile mudisi T3 Adi Ortaklığı karşısında üçüncü kişi konumundadır. Burada davalının şahsı değil, ödeme neticesinde sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği önem arz etmektedir.Davada tartışılacak olan, davalının adi ortaklık adına kayıtlı hesapla ilgili olarak münferiden işlem yapma / para çekme yetkisini haiz olup olmadığı ve buna göre adi ortaklık hesabından davalıya yapılan ödeme ile banka zararına bir zenginleşme gerçekleşip gerçekleşmediği olacaktır. Başka bir deyişle, uyuşmazlık banka ile adi ortaklık arasındaki bankacılık iş ve işlemleri nazara alınarak değil, 6098 sayılı TBK'nun adi ortaklığa ilişkin 620 vd. maddeleri değerlendirilerek çözüme kavuşturulacaktır....

    Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Her ne kadar adi ortaklık ilişkisi her hangi bir şekle bağlı değilse de, bu kural geçerlilik şekli bakımından söz konusu olup, ihtilaf çıktığında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklıkta yazılı sözleşme, geçerlilik koşulu değil, bir ispat aracıdır. HMK'nun 200/1. maddesi gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500,00 TL'yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir....

    Ortaklık malvarlığına dahil unsurlar, ortaklar arasında ihtilaflı ise, bu ihtilaflı unsurların ortaklık malvarlığına dahil olup olmadığı, genel ispat ilkeleri dikkate alınarak çözülmeli ve böylece tasfiyeye tabi olacak ortaklık malvarlığı tespit edilmelidir (Doç. Dr. Oruç Hami Şener, Adi Ortaklık, Ankara 2008, sf. 509-511, 591-592). Somut olayda; tarafların (asıl ve birleşen davadaki) tüm taleplerinin, adi ortaklığın tasfiyesi işleminde değerlendirilip, tartışılması ve çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....

      nın işletmenin müvekkili portföyünü geliştirerek bahse konu işletmeyi popüler ve kendi klasmanındaki mekanlardan daha üst düzeyde bir mekan haline getirdiğini, bilindiği üzere gerçek kişilerden oluşan adi ortaklığın, iki veya daha fazla gerçek kişinin malvarlıklarını ve emeklerini ortaklaşa bir gayeye ulaşabilmek için bu emek ve malvarlıklarını birleştirmeyi üstlendikleri bir ortaklık yapısı olduğunu, adi ortaklık sözleşmesi için yasa koyucu tarafından herhangi bir şekil şartı öngörülmediğinden adi ortaklığının sözlü olarak da kurulabililir olduğunu, nitekim somut olayda müvekkili ile davalılar arasında uzun yıllardan beri gelen dostluk ve güven ilişkisi bulunduğunu, adi ortaklık kapsamında müvekkilinin adi ortaklığa katılım payı koyma borcunu emeğini ortaya koyma şeklinde ifa ettiğini, müvekkili ...'...

        Noterliği'nce 22.06.2015 tarihinde 12355 yevmiye numarası ile tasdik edilen "adi Ortaklık Sözleşmesi" uyarınca taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunu, olup, sözleşmenin 4....

        Adi ortaklık sözkonusu olduğundan adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi halinde, tasfiyenin TBK.nun 642. ve devamı maddelere uygun şekilde gerçekleştirilmesinin temini için adi ortaklık malvarlığının muhafazası yönünden gerekli tedbirlerin alınması zorunludur. Ancak davalının kat karşılığı sözleşmesinde yüklenici durumunda olduğu, sözleşme gereğince yüklenicinin edimini yerine getirmediğinde tapulara hak kazanamayacağı değerlendirildiğinde, tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde adi ortaklığın zarar göreceği de muhtemeldir....

          adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını savunmuştur....

          Her ne kadar adi ortaklık aleyhine yapılan takip iptal edilmiş ise de adi ortaklığın borcu için yapılan takipte müteselsil borçlu olan ortaklar aleyhindeki takip devam etmektedir. Bu durumda adi ortaklık adına adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafından icra dairesine yapılan ödeme, derdest bir icra dosyasına yapılan ödeme olup, ödenen miktar kadar borçluların borcu sona erer. Bu halde adi ortağın borcu için bir takip ve dolayısı ile adi ortaklığın tasfiyesi sonucunda ortağın tasfiyedeki payının haczi söz konusu değildir. Öte yandan İİK’nun 361. maddesinin de olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra dairesince borçluladn fazla para tahsil edilip alacaklıya ödenmesi veya yanlışlıkla bir tarafa para ödenmesinden de söz edilemez. Takip talebinde adi ortaklar müteselsil borçlu sıfatı ile bulunmaya devam ettiklerinden tüzel kişiliği olmayan adi ortaklık hakkındaki takibin iptali İİK 361 göre, alacaklıya ödenen paranın iadesine imkan vermez....

            Dava konusu olayda, davalılar, davacı ile murisleri arasındaki ortaklık ilişkisini reddettiğine göre; ispat yükü, bunu ileri süren davacı tarafa ait olacaktır. Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia edene düşer. Bu iddiayı ileri süren taraf, adi ortaklık ilişkisi bir sözleşme olduğundan, iddiasını HMK. md.200 gereğince senet (kesin delil) ile ispat etmelidir. Somut olayda, taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunmamakta ise de; davacılar ile davalıların murisi kardeş olup, HMK.'nun 203/1 maddesi gereğince, olayda tanık da dinlenebilecektir. Davacı taraf, adi ortaklığın bulunduğunu iddia edip, bu iddiasının ispatı yönünden tanık deliline dayanmıştır....

            UYAP Entegrasyonu