Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in davalı hariç diğer mirasçılarının miras paylarını satın aldığını, bu iş yerinde sadece davacı ve davalının ortak olarak kaldığını, davacının hissesinin %90,62, davalının hissesinin %9,38 olduğunu, tarafların müşterek murisinin ölümü ile taraflar arasında ortaklığın sürdürülmesi konusunda bir irade oluşmadığı gibi, bu adi ortaklığın sürdürülmesi konusunda taraflar arasında görüş ayrılığı da oluştuğunu, ortak hareket edemediklerini, adi ortaklığın haklı sebeplerle sona erdirilmesi şartlarının oluştuğunu beyan ederek, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesine, tasfiye sonunda davalı hissesine isabet edecek bir bedel tespit edilmesi halinde davacı tarafından davalıya ödenmesi kaydıyla bu ortaklıktaki davalının hissesinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Açılan dava Konya ....

    Bankası’nın, Adi ortaklık ile imzalanan sözleşmeyi feshettiği, bu nedenle adi ortaklığın kuruluş amacının ortadan kalkmış olduğu, davacı tarafın pilot ortağa, adi ortaklığın tasfiyesi için ihtarname gönderdiği, lakin bir sonuç alamadığı, Türk Borçlar Kanununun 639 ve 644. maddeleri göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafın tasfiye işleminin Mahkeme tarafından çözüme kavuşturulmasını talep etme hakkına sahip olduğu, Adi ortaklığın tasfiyesinin Mahkeme eliyle çözüme bağlanmasında bir sakınca bulunmadığı görüşü bildirilmiştir. Dava, "adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi" davasıdır....

      Mahkemece adi ortaklığın borcu sebebiyle adi ortak hakkında icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle davacı tüzel kişi adi ortağın açtığı menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir. Oysa adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmayıp, adi ortaklığın borcu sebebiyle adi ortaklık aleyhine dava açılması veya icra takibi yapılması mümkün değildir. Öte yandan 6098 TBK'nın 638/3 maddesi uyarınca adi ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığıyla bir üçüncü kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmadıkça müteselsilen sorumludurlar. Dairemizin yerleşik uygulamalarında da belirtildiği üzere adi ortaklığın borcu sebebiyle bu ortaklığı oluşturan kişiler aleyhine icra takibi yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır ( BKZ. Dairemizin 03/10/2016 tarih ve 2016/8637-7708)....

        Bu aşamada, iç ortaklığın bir alt türü olan gizli adi ortaklık kavramı üzerinde kısaca durmak gerekir. Gizli adi ortaklıkta gizlilikten kasıt, dışarıya karşı işlemlerin ortaklık olarak yapılmamasıdır. Dolayısıyla gizli adi ortaklıkta, ortakların diğer hususlar yanında, bilhassa dışarıya karşı sadece bir ortağın görüneceği hususunda anlaşmaları gerekir. Bu haliyle gizli adi ortaklık tamamen bir iç ilişki halindedir. Yine gizli adi ortaklıkta ortakların elbirliğiyle hak sahibi oldukları bir ortaklık malvarlığı da yoktur. Tüm işlemler dışarıdan görülen aktif ortak tarafından kendi adına gerçekleştirilir....

          den olan alacağının, ortaklığın tasfiye alacağından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; TBK'nın 644.maddesi gereğince adi ortaklığın tasfiyesinin mahkemenin görevi dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklığın tasfiyesi istemine istemine ilişkindir. TBK'nın 620. maddesindeki tanıma göre;"Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir". Ön uyuşmazlık; talebin bulunması halinde ve hakli sebeplerin varlığı ile Adi Ortaklığın Feshinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. TBK'nın 639.maddesinde sayılan hallerin varlığı halinde ortaklık ilişkisi sona bulur. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesi ortaklığı sona erdirir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre " İhtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi için TTK 449 maddesi uyarınca yönetim kurulunun görüşünün alınması yasal zorunluluk olduğundan davalı şirket yönetim kurulunun görüşünü bildirmesi için duruşma günü tayin edilmiş davalı şirket yönetim kuruluna duruşma günü bildirilmiştir. Davalı şirket yönetim kurulu üyelerinden ....., ....., ....., ....., ..... mazeretlerini bildirerek yazılı olarak görüşlerini bildirmişlerdir. Görüşlerinde kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş olan şirketlerde rüçhan hakkının kısıtlanması yetkisinin yönetim kuruluna verilebileceğini, bu yetkinin verilmesinin mutlaka kullanılacağı anlamına gelmediğini henüz bu yetkinin kullanılmadığını, sermaye artırımının ihtiyaç olduğunu ve yasada aranan çoğunluk ile karar alındığını, tedbir kararı verilmesine şirketin zarara uğratacağını bildirmişlerdir....

              ve davalı şirketin grup şirketi olan dava dışı ----- müvekkil şirketten gizli bir şekilde arsa malikleri ile anlaştığını, davalı---- Yönetim şirketi adi ortaklık sözleşmelerinin temeline yatan güven ilişkisini geri dönülmez bir şekilde zedelediğini, davalı şirket, arsa sahipleri ile yapılan sözleşme kapsamında müvekkil şirket ile bu taşınmaza ilişkin yükümlülüklerine uymayarak sözleşmenin kasıtlı olarak feshine sebep olmuş ve akabinde haksız rekabet teşkil edecek şekilde aynı iş davalı şirketin grup şirketine yaptırıldığını, arsa sahiplerinin de sözleşmenin feshi aşamasında ---- Yönetim şirketi ile birlikte hareket ettiğini, zira, arsa sahiplerinin 1.500.000-TL bedelli ----- tarafından verilen teminat mektubunu bozdurmadığını, davalı ---- Yönetim şirketi, kötü niyetli olarak haksız kazanç sağlamak amacıyla adi sözleşme feshi ve tasfiye edilmesi talebi ile ----.Asliye Ticaret Mahkemesinin -----Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, ---- Yönetim şirketi işin görülmesine mani olacak zararın...

                Belediye Başkanlığı'nca ihaleye çıkarılan ....Merkezi yapım işi için adi ortaklık kurduklarını ve ihalenin bu ortaklıkça alındığını, alacağın tahsili için icra müdürlüğünce ... ... Belediye Başkanlığı'na yazılan haciz müzekkeresi ile adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konduğunu, borçlu ortağın kişisel borcu için hükmi şahsiyeti bulunmayan adi ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz konamayacağını ileri sürerek adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine konan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, takip konusu senette adi ortaklığın borçlu olması nedeniyle adi ortaklığın malvarlığına haciz konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

                  Ortaklardan birinin ortaklık işleri için yaptığı giderlerden veya üstlendiği borçlardan dolayı diğer ortaklar, ona karşı sorumlu olurlar; bu ortağın, yönetim işleri yüzünden doğrudan doğruya uğradığı zararlar ile ortaklığı yönetiminden kaynaklanan tehlikeler sonucunda doğan zararları, diğer ortaklar gidermekle yükümlüdürler.(TBK. 627/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Taraflar arasındaki ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin ortaklar tarafından gerçekleştirilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda ise, mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur....

                    Tüzel kişiliği olmayan adi ortaklıklarda mükellefiyet, bütün ortakları kapsayacak şekilde, tek bir hesap üzerinden tesis edilir. Eğer katma değer vergisi mükellefi bir adi ortaklık ise, katma değer vergisinin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap olacaktır. Zira, katma değer vergisinde adi ortaklık müstakil bir birim ve mükellef teşkil eder; ancak, ortaklığın ayrı tüzel kişiliği olmadığından, vergi borcuna muhatap olma ve ödeme mükellefiyeti ortaklara düşer. 3065 sayılı Kanunun 44. maddesinde yer alan hükümle, tarhiyata muhatap olarak kimin alınacağı hususunda doğabilecek duraksamaları gidermek bakımından, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin tarhiyatın muhatabı olacağı hükmü getirilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu