WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince ad ve soyada ilişkin düzeltme davalarının asliye hukuk mahkemelerinin görevinde olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Sözkonusu fıkranın (b) bendinde ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde, "kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri" başlığı altında 2. alt bend olarak "ad ve soyadın değiştirilmesi"ne ilişkin taleplerin "çekişmesiz yargı işi" olduğu belirtilmiştir....

    HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, soyadın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. Diğer yandan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun (b) fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır....

      Asliye Hukuk ve Karadeniz Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıtlarındaki Sakine olan ismin Sabre olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, 6100 sayılı HMK’nun 382. maddesi uyarınca davanın çekişmesiz yargı işlemi kapsamında olduğu ve 383. maddeye göre de sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın Nüfus Hizmetleri Kanun’unun 36....

        Pınarbaşı Sulh Hukuk Mahkemesi ise, isim değiştirlmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "Kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında 2. madde olarak "Ad ve soyadın değiştirilmesi" hususuna ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı "işi" olduğu belirtilmiş aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....

          nın 382. maddesinde, çekişmesiz yargı işleri düzenlenmiş aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, Kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri başlığı altında 2. madde olarak ad ve soyadın değiştirilmesi hususuna ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı işi olduğu belirtilmiş aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. HMK.'nın 383. maddesine göre çekişmesiz yargıda sulh hukuk mahkemesinin görevi asıl olup asliye hukuk mahkemesinin görevi istisna olduğundan yalnız mahkeme veya hâkim terimlerinin kullanıldığı bütün çekişmesiz yargı işleri için sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır. (Prof. Dr. B.Kuru/Prof. Dr. A.C.Budak İstanbul Barosu Dergisi, Cilt: 85, Sayı: 5, Yıl: 2011, sh: 33-36)Somut olayda, uyuşmazlık 13.03.2013 tarihinde yani 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkeme önüne getirilmiştir....

            Sulh Hukuk Mahkemesi ise, isim değiştirlmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "Kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında 2. madde olarak "Ad ve soyadın değiştirilmesi" hususuna ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı "işi" olduğu belirtilmiş aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....

              nın 382. maddesinde, çekişmesiz yargı işleri düzenlenmiş aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, Kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri başlığı altında 2. madde olarak ad ve soyadın değiştirilmesi hususuna ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı işi olduğu belirtilmiş aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. HMK.'nın 383. maddesine göre çekişmesiz yargıda sulh hukuk mahkemesinin görevi asıl olup asliye hukuk mahkemesinin görevi istisna olduğundan yalnız mahkeme veya hâkim terimlerinin kullanıldığı bütün çekişmesiz yargı işleri için sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır. (Prof. Dr. B.Kuru/Prof. Dr. A.C.Budak İstanbul Barosu Dergisi, Cilt: 85, Sayı: 5, Yıl: 2011, sh: 33-36) Somut olayda, uyuşmazlık 13.03.2013 tarihinde yani 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkeme önüne getirilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi davanın çekişmesiz yargı işi olduğundan dolayı sulh mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir. ...Sulh Hukuk Mahkemesi ise 5490 sayılı Kanun’un 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "Kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında 2. madde olarak "Ad ve soyadın değiştirilmesi" hususuna ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı "işi" olduğu belirtilmiş aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....

                  Yargıç, adın-soyadın değiştirilmesi istemiyle açılan bir davada ileri sürülen nedenlerin Türk Medeni Kanunun 27. maddesi kapsamında haklı neden sayılıp sayılmayacağını, uygulama (yargı kararları) ve öğreti (bilimsel görüşler) den de yararlanarak takdir edecek ve sonuca ulaşacaktır. Uygulamada; adın yetersizliği, elverişsizliği, karışıklığa yol açması, kötü, iğrenç, gülünç, incitici ve küçük düşürücü bir anlam taşıması, alay ve utanç konusu olması, ya da bazı yeni durumlarla oluşan bir zorunluluk bulunması, örneğin bir kimsenin nüfusta yazılı adından başka bir adla bilinip tanınması gibi nedenler, adın değiştirilmesi için haklı neden olarak kabul edilmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.04.2012 tarih ve 2012/18- 183- 2012/275 E K sayılı kararında da belirtildiği üzere; toplum içinde bir kişiyi diğerinden ayırmaya, o kişinin ferdi ailevi ve siyasi durumunu tayine yarayan birçok özellikleri vardır....

                  Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmüne göre ad ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak mahkemeden istenebilir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere özel hukuk açısından ad, kişiyi belirleyen ve tanıtan onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan bir kavramdır. Kişinin toplum içinde belirlenmesinin ve bu konuda gerekli düzenin sağlanmasının önemli bir aracıdır. Bu nedenle her kişinin bir adının olması ve bu adın yöntemince nüfus siciline yazılması yasa ile zorunlu kılınmıştır. Bu zorunluluk aynı zamanda kişinin yaşamı ile özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir öğesini oluşturan adını özgürce seçmesi ve taşıması için kendisine tanınmış bir temel kişilik hakkıdır....

                  UYAP Entegrasyonu