Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Sanığın, suç tarihinde eşi olan şikayetçinin bilgisi ve rızası dışında onun adına GSM abonelik sözleşmesi imzalayarak telefon hattı aldığının iddia ve kabul edildiği olayda; sanığın şikayetçi adına, onun bilgisi dahilinde, imzasını taklit ederek suça konu abonelik sözleşmesini imzaladığını savunması, şikayetçinin şikayet dilekçesinde; o tarihte sanık ile evli olduklarını, aralarında geçimsizlik olduğu gerekçesiyle ayrılmak istediğini söylediğinde sanığın nüfus cüzdanını elinden aldığını, ayrıldıktan sonrada kendisine yeni nüfus cüzdanı çıkarttırdığını ancak sanığın kendisinde kalan eski nüfus cüzdanı ile kendisinden habersiz olarak GSM abonelik sözleşmesi imzalayarak telefon hattı aldığını, bu hatla ilgili telefon borcundan dolayı hakkında icra takibi yapıldığında olaydan haberdar olduğunu beyan etmesi karşısında, iddia ve savunmalara göre sanık ve müştekinin fiili ayrılık ve boşanma...

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiklerinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir. Yapılan açıklamalar ve sanık ...’ın suça konu ......

      sözleşmelerinin düzenlendiği 18.01.2012 tarihi olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında 31.10.2012 tarihi olarak yanlış gösterilmesi, b- Sanığın, katılan adına aynı tarihte, aynı işyerinde dört ayrı abonelik sözleşmesi düzenlemekten ibaret eylemi nedeniyle tek özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, belge sayısının TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeksizin, her bir abonelik sözleşmesi nedeniyle ayrı hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini, c- Hükmün açıklanması konusunda ihbarda bulunulmasına karar verilen Kırıkkale 1....

        na ait kimlik fotokopisi ile Türk Telekom A.Ş Müdürlüğü'ne başvurarak katılan adına.... numaralı telefona ilişkin sahte abonelik sözleşmesi ile telefon hattı çıkartarak resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmasında katılan ile suç tarihinde aynı evde kaldığını, evi müşteki ile birlikte kiraladıklarını, müştekinin bizzat kendisinin başvurarak kiralamış oldukları eve telefon bağlattığını belirtmesi ve suça konu abonelik sözleşmedeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespitin yaptırılmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından; abonelik sözleşmesi üzerindeki yazı ve imzaların sanığın ve katılanın eli ürünü olup olmadığı yönünde yazı ve imza incelemesi yaptırılmasından sonra, eylemin sübutu halinde suç ve hüküm tarihinden önce 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin...

          nın işletmekte olduğu işyerini 2007 yılında sanığa devrettiği, sanığın isteği üzerine işyerinde kullanmakta olduğu sabit telefon hattını kapatmayarak kullanılmasına izin verdiği, ancak söz konusu sabit hat üzerine katılanın bilgisi ve rızası dışında 08.11.2007 tarihli abonelik sözleşmesi ile internet aboneliği tesis ettirildiğinin iddia olunması, suça konu abonelik sözleşmesi üzerinde bulunan yazı ve abone adına atılan imzaların katılanın eli mahsülü olmadığının belirtilmesi, abonelik sözleşmesinin sanığın yetkilisi bulunduğu Koçak İletişim isimli işyerinde düzenlendiğinin bildirilmesi ve suçtan elde edilen menfaatin sanığa ait olması karşısında; yüklenen suçun sübut bulduğu gözetilerek, hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası...

            Tüketici Mahkemelerinin ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının kimlik bilgilerinin usulsüz olarak kullanılması suretiyle düzenlenen abonelik sözleşmesi gereğince davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, 6502 sayılı Kanundaki tanımlara göre davanın tüketici işlemini kapsadığı ve aynı Kanunun 73/1 maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 2....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesi hükümlerine uygun olarak verilen hizmet karşıliğı fatura düzenlendiğini, davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirket ile ... A.Ş. arasında 21.07.2015 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalandığını, ......

                İlk Derece Mahkemesince abonelik sözleşmesi, faturalar, görüşme dökümleri, tarafların ticari defter ve kayıtları, ihbar olunan Türk Telekom tarafından dosyaya sunulan 38005 sayılı yazı, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir....

                Mahkemece, BUSKl tarifeleri yönetmeliğinin 31/3 maddesi gereğince abonelik sözleşmesi devam ederken borç tasfiye edilmeden aboneliğin feshi veya yeni bir abonelik sözleşmesi düzenlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dava konusu taşınmazın maliki olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Abone olan kiracının mecuru tahliye ettiği kiracının ve ondan sonraki kiracıların su parasını ödemediği davalınında kiracılar aleyhinde icra takibi yapıp bir kısım su bedelini tahsil ettiği ancak taşınmazın suyunun kesik olduğu dosya içindeki belgelerden ve taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı, taşınmazda bulunan kiracılar tarafından kullanılan suyun bedelinin ödenmemesi sebebiyle kendisinin abone yapılmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalının su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu niteliğinde bulunduğunda duraksama yoktur....

                  Taraflar arasındaki uyuşmazlık muarazanın men'i ile abonelik tesisi, davacı şirketi ile önceki abone arasında muvazaalı ilişki olup olmadığı, abonelik başvurusunun reddi ile muarazının men'i taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ‘Perakende Satış Sözleşmesi’ başlıklı ikinci bölümünü 5. ve devamı maddelerinde, perakende satış sözleşmesi başvurusu, kapsamı, sözleşmenin imzalanması, sözleşmenin taraflarının hak ve yükümlülükleri ile sözleşmenin süresi, sona ermesi düzenlenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu