DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. Maddesine Dayalı Menfi Tespit istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aleyhine 07/08/2012 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosya içeriğinden; davanın 07/08/2012 tarihinde açıldığı, mahkemece gerekçeli karar başlığında dava tarihinin sehven 01/11/2013 tarihi yazılmış olduğu anlaşılmakla birlikte, bu husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır....
aleyhine 24/03/2014 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/03/2015 günlü kararın ve temyiz isteminin süre nedeniyle reddine dair verilen 23/10/2019 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Hükmü temyiz eden davalı tarafa kararın tebliğ edildiği tarih ile temyiz dilekçesinin mahkemeye verildiği tarih arasında yasada öngörülen temyiz süresi geçmiştir. Mahkemece bu yön belirlenmek suretiyle verilen temyiz isteminin reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile temyiz isteminin reddine ilişkin hükmün ONANMASINA 07/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/06/2016 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/04/2017 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen 10/04/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre, hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 58.800,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir.Bu nedenle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir....
Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. Anılan yasa maddesinde "herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır." şeklinde ifade edildiği üzere uyuşmazlığın çözümünda dava genel mahkemelerde çözümlenmelidir. Mahkemece, işin esasına girilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken uyuşmazlığı giderme görevinin vergi mahkemelerine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiyz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 9.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, "Menfi Tespit (3.Şahıs Tarafından Açılan) davası olup, 6183 sayılı Kanunun 79.maddesine dayalı Menfi Tespit istemine ilişkin olup, bu tür hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 4. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/260 Esas, 2020/295 Karar sayılı dava dosyasından verilen, 02/07/2020 tarihli kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 4. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
nin 2012/17823, 2012/15213, 2012/16473 ve 2012/16807 sayılı haciz bildirgelerindeki borç nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava,6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu kamu borçlusu dava dışı şirket ve kişilerin hesaplarının bulunduğu banka olan davacı şirkete haciz ihbarnameleri ile kamu borçlarının olduğunu belirterek hesaplarındaki miktarların vergi idaresi hesabına aktarılmasını talep etmiştir. Ancak kamu borçlularının bankaları nezdinde herhangi bir hesap, hak ve alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davacı şirket tarafından bu haciz ihbarnamelerine cevap verilmemiş ve itiraz yapılmamış,bunun üzerine ödeme emirleri gönderilerek davacı bankadan bu borçların ödenmesi istenilmiştir....
Davalı vekili, 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre kamu borçlusunun 3. şahıslardaki alacak ve haklarına dair hakların haczine ilişkin bildirime 7 gün içinde itiraz edilmediği takdirde borcun 3. şahıs zimmetine geçeceğini belirterek banka tarafından haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. Davanın ilk açıldığı Osmaniye İş Mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz etmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 21/12/2015 gün, 2015/15598-2015/22606 sayılı bozma ilamında, davanın 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesine dayalı olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkin olması nedeniyle genel mahkemenin görevli olduğundan, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği hususuna değinilmiştir. Osmaniye İş Mahkemesince bozma ilamına uyulduktan sonra görevsizlik kararı verilerek dosya Osmaniye 1....
Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasanın 79/3. maddesine göre, “Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.” Aynı maddenin 4. fıkrasına göre ise, “Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır....