D.iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ihtiyati haciz kararına istinaden davalı - borçluya ait 8811390 İMO numaralı Türk bayraklı M/V "Bakü" isimli gemi hakkında seferden men kararı uygulandığı, davalı - borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, Davacı - alacaklı tarafından İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/452 Esas sayılı dava dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 06/10/2020 tarih 2018/452- 2020/216 E.K. sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Davalı - borçlu tarafından İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ilamın tehiri icra talepli olarak istinaf edildiği ve borcu karşılar teminat mektubunun dosyaya sunulduğu, Davalı - borçlu tarafından İstanbul 11....
kararının kaldırılmasını, mükerrer talebe dayalı takibin, ödeme emrinin ve takip kapsamında bugüne kadar yapılan ihtiyati haciz dahil tüm işlemlerin iptalini ve aşkın hale gelmiş tüm haciz işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/15547 esas sayılı dosyasından, müvekkiline 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini ve müvekkilinin icra dosyasına borçlu olarak eklendiğini, icra müdürlüğünün 22/07/2019 tarihli kararı ile müvekkilinin tespit edilen mal varlıklarına haciz şerhi eklendiğini ve bankalarda mevcut hesaplarına bloke konulduğunu, ancak müvekkili şirkete tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesinin İİK'da aranan kanuni şartlara haiz olmadığını, müvekkiline gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinde yer alan tutarın 92.625,83 TL olduğunu, 89/1 haciz ihbarnamesine süresinde cevap verilmemesi sebebi ile bu kez 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinde yer alan tutarın da 92.625,83 TL olduğunu, yine müvekkili şirketçe süresi içerisinde cevap verilmediğinden bahisle müvekkili şirkete gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde yer alan tutarın 93.586,36 TL olduğunu, İİK md. 89 kapsamında gönderilen haciz ihbarnamelerinde gönderilen ve muhattap üçüncü kişinin...
- K A R A R - Davacı vekili, icra takibine konu edilen çekteki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını, haciz sırasında 1.000 YTL ödeme de bulunulduğunu ileri sürerek müvekkilinin takibe dayanak çek bakımından borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, haksız yere ödenen 1.000 YTL’nin istirdadına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çekin müvekkili bankaya dava dışı ......
Somut olayda, borçlu tarafından, dosya borcunun tamamı icra dairesine depo edilmiş olmakla, hacizlerin devamında bir yarar kalmadığı gibi şikayete konu hacizler borcun tamamının yatırılması karşısında aşkın hale gelmiş bulunmaktadır. Hacizle sağlanmak istenen gayeye ulaşılmış olup kaldırılmasına karar verilmelidir. O halde, mahkemece şikayetin reddine dair 20.01.2014 tarihli 2013/1079 Esas- 2014/21 Karar sayılı kararın onanması gerekirken Dairemizce maddi hataya dayalı olarak bozulduğu anlaşılmakla, mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : 1- Dairemizin 05.05.2014 tarih ve 2014/10730 E.- 2014/13243 K. sayılı BOZMA kararının kaldırılmasına, 2- Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile ... 7....
Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken son koşul ise: borçlunun temerrüdü ile alacaklının aşkın (munzam) zararı arasındakı illiyet bağının mevcudiyetidir. Aşkın zararın ispatına ilişkin yükümlülük, bu zararın varlığını iddia eden alacaklının üzerindedir. Bu bağlamda aşkın (munzam) zarar alacaklısı. TBK'nin 122. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle kaynağı ne olursa olsun evvela bir alacağı olduğunu, borçlunun temerrütte bulunduğunu. illiyet bağını ve bu alacağını tahsil edememesinden veya geç ödeme yapılmasından doğan ve duruma göre malvarlığında azalma veya engellenen kazançlardan oluşan zararını kanıtlamak durumundadır.---------- Tarihli benzer uyuşmazlıkta verdiği emsal karar gerekçesinde işaret edildiği üzere: Aşkın (munzam) zararın talebinde varlığı iddia olunan zararın yine alacaklı tarafından yasal ispat vasıtalarıyla somut, inanılır ve açık bir biçimde ispatlaması gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/481 Esas sayılı dosyasından 29/09/2021 tarihli ara karar ile 205.593,09 TL tutarlı ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini ve İİK 265. Maddesi gereği 08/11/2021 tarihine duruşma günü verildiğini, müvekkili tarafından 13/10/2021 tarihinde ilgili icra dosyasına 205.593,09 TL tutarında teminat yatırıldığını, yatırılan teminatın ihtiyati haciz tutarı kadar olduğunu yapılacak olan başkaca hacizlerin aşkın haciz durumunda olacağını belirterek İİK 266 maddesi gereği ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli olan şartların oluşmadığını, somut olayda müvekkillerin henüz vadesi gelmemiş bir borcu olmadığını, vadesi gelmeyen borçlar açısından ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli olan şartların oluşmadığını, müvekkillerin emekli ve sabit ikametgah sahibi vatandaşlar olduğunu, mal kaçırma gibi bir eylemlerinin olmayacağını, davacının iddia ettiği zararın miktarı ve tarafların kusur durumunun belli olmadığını, ihtiyati haciz kararının taşkın haciz olacak şekilde verildiğini ve ihtiyati haciz kararının amacını aştığını, ihtiyati haciz kararının teminatsız olarak verildiğini ve bu kararın hukuka aykırı olduğunu, mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının her iki müvekkil açısından ayrı ayrı kaldırılmasını, aksi kanaatte olunur ise davacının zararını fazlasıyla karşılayacak olan kazaya karışan 34 XX 260 plakalı araç üzerinde ihtiyati haciz şerhi...
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2021/330 E nolu dosyasında müvekkilinin sanıklardan sadece biri olduğunu ve henüz kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünün olmadığını, ceza dosyasında iddia edilen suç isnatlarının kesinleşmediğini, ihtiyati haciz kararı, yeterli gerekçe ve içerikten de yoksun olduğunu, ihtiyati haciz kararının icrası sonrasında, müvekkilinin ailesi ile birlikte paydaş olduğu araç ve arsa üzerinde ihtiyati haciz konulduğunu, ancak bu icranın, aşkın haciz mahiyetinde olduğunu, diğer maliklerin mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, ihtiyati haciz ile davacı idarenin alacağının güvence altına alınmaya çalışılırken, daha zayıf ve korunmasız konumda olan, huzurdaki davanın tarafı olmayan müvekkilinin ailesinin mülkiyet hakkının da ihlal edildiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, karardan geri dönülmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Rayiç bedel tespit tutanağı, cezaevi yazışma evrakları ile tüm dosya kapsamı....
gücündeki meydana gelen azalmanın aşkın (munzam) zararı oluşturduğu yönündedir....