Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 05/07/2012 gün ve 9202-9868 sayılı bozma kararında özetle; "6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının...

    Burada Kanun'dan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme söz konusudur. Ayrıca, 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılacak davada yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması ve taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir. O halde, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, mahkemece karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun'un yukarıda anılan ve somut davada uygulanması gereken emredici hükmü gereğince "davacı Hazinenin 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılmasına" karar verilmelidir....

      Dava, 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede, 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışması ile 1981 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 1953 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır....

        Mahallesi çalışma alanında bulunan 1050, 1070, 1071, 1073 ve 1082 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlar, kadastro tutanağının edinme hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, beyanlar hanesine ise 1050 parsel sayılı taşınmazın ... ..., 1070 parsel sayılı taşınmazın ... ..., 1071 parsel sayılı taşınmazın ... Aksel, 1073 parsel sayılı taşınmazın ... ... ve 1082 parsel sayılı taşınmazın ise ... ...'nin kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 25.09.1998 tarihinde tescil edildikten sonra 28.6.2010 tarihinde tevhit ve ifraz işlemine konu edilmiş, ifrazen oluşan dava konusu 161 ada 1 parsel 4.748,91 parsel sayılı taşınmazın, beyanlar hanesinde ... ... ve ... ...'nin kullanımında olduğu belirtilmiştir. Bilahare sözü edilen taşınmaz 30.05.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince ... ... ve müşterekleri ile ......

          Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacı, 6292 sayılı Kanun'un 7.maddesinde öngörülen bedelsiz iade talepli olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemli ve terditli olarak dava açmış olup, davacının ilk talebi hakkında karar verilmeden ikinci talebe geçilemeyeceği kuşkusuzdur. Öte yandan davacının ilk talebi, 6292 sayılı Kanun'un 7. Maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil (bedelsiz iade) istemine ilişkindir. Bu dava, bünyesinde mülkiyet ihtilafı barındıran klasik tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olmayıp, çekişmeli taşınmaz yönünden 6292 sayılı Kanun' un 7....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kullanım kadastrosundan kaynaklanan ve 6292 Sayılı Kanun gereğince satışı yapılan taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, ihdas yoluyla tescil edilen taşınmazın, hak sahibi olarak tespit edilen davalıya 6292 sayılı Yasa uyarınca kayden satılmasından sonra yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              nun 08.06.2011 gün ve 2011/1- 361 E. ve 2011/390 sayılı kararı)" gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1986 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

                Davacı tapu iptali ve tescil isteminde bulunsa da maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 ... Kanun'un 33 üncü md.). iddianın ileri sürülüş şekline göre, dava, davacı lehine henüz sicile yansıtılmamış olan mülkiyet hakkının doğmuş olması nedeniyle, tapu iptali ile tescil niteliğinde olmayıp zaten mevcut olan ve tapu sicilinde kayıtlı olan dayanak tapu kaydı uyarınca bedelsiz iadeye ilişkin idari işlemlerin icrasına yöneliktir. Bu konuda Kanunun idareye vermiş olduğu yetkiler ve idari işlemler dolayısıyla işin esasının da idare hukuku ilkelerine göre çözümlenmeyi gerektiği davanın kökeninde, çözüme kavuşturulmamış mülkiyet, kadastro vs. gibi hukuki ilişkinin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, davacının 6292 ... Kanun'un 7 nci maddesi gereğince açtığı davanın, 2577 ... İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (2577 ......

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen ve 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılan taşınmaza karşı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6292 sayılı Kanun 3....

                    UYAP Entegrasyonu