nun da dava dışı Hasan Hüseyin'e sattığı ve devrettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, borçlu ...'ın dava konusu taşınmazları kızı ...'ya sattığı, ...'nun da dava dışı Hasan Hüseyin'e sattığı ve taşınmazların keşif tarihinde 62.631,00 TL değerinde olduğundan bu miktar üzerinden davacıya cebri icra yetkisi tanınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Yasada öngörülen iptal koşullarının oluşması halinde, borçlular hakkında yapılmış ve kesinleşmiş icra takibinin bulunması şartıyla 3. kişi yararına yapılan tasarruf tarihine kadar doğmuş olan vergi borcunun ulaştığı miktar ve ferileri ile sınırlı olarak iptale karar verilmesi gerekir....
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve bozma ilamına uygun olarak karar verilmiş bulunmasına göre davacı idare vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi için borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2 maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Yine aynı Yasanın 30. maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarrufların tarihleri ne olursa olsun geçersiz olacağı hüküm altına alınmıştır....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, davanın 6183 sayılı AATUHK’nun 24. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, Yasa’nın 30. maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muamelelerin tarihleri ve ne olursa olsun hükümsüz olduğunun belirtildiği, somut olayda davalı ...’ün 1998-2005 yılları arasındaki döneme ilişkin vergi borçlarının mükellefi olduğu, hakkındaki takiplerin kesinleştiği, 6.9.1999 tarihli haciz tutanağı ile 2.2.2007 tarihli mal beyanı dilekçesinden...
Mahkemece davanın kabulüne, satış işlemlerinin Halil hakkında 379910015 hesap nosu ile yürütülen vergi borcu tahsiline ilişkin takip konusu alacak ve ferileri miktarıyla sınırlı olmak üzere iptaline, davacı alacaklıya taşınmazın haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davanın kabulüne karar verilip alacağı oranında kedisine cebri icra hakkı tanınmış olmasına göre davacı Hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir. REDDİNE, 2-Davalıların temyizine gelince:Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devam eden maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece borçlu davalı Halil 'in ekonomik sıkıntı içinde olduğunun diğer davalılar tarafından bilindiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişsede varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir....
Mahkemece, dava konusu edilen 109 ve 110 nolu işyerleri için davadan vazgeçilmesi nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, 24 nolu bağımsız bölüm için açılan davanın kabulü ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı şirket adına tapuya tesciline, 14 nolu bağımsız bölüm için açılan davanın ise taşınmazın dava açılmadan önce dava dışı kişilere satılmış olmasından dolayı reddine karar verilmiş davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar yasanın 25. maddesi hükmüne göre borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3. kişiler aleyhine açılır....
nın prim alacağının tahsilini sağlamaya yönelik olarak 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 5510 sayılı Yasa'nın 88. maddesinin 16. fıkrasında ''Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacak- larının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkındaki Kanunun 51., 102, ve 106, maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır.." aynı maddenin 19.fıkrasında da "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkındaki Kanunun uygu- lanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı birimin bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir." de- nilmektedir. (506 sayılı Yasa'nın 80/7) Anılan Yasa'nın 101. maddesinde de aynı yönde bir düzenleme ile "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde,bu Kanun hükümlerinin uygulamasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür." hükmü yer almaktadır. (506 sayılı Yasa'nın 134. maddesi)...
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davanın 6183 sayılı Yasanın 26, 27 ve 29.maddelerde öngörülen süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1- Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu tarafından kardeşi ...'e yapılan 4.10.2000 tarihli tasarrufla ilgili olarak 6183 sayılı Yasanın 26.maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde dava açılmamış bulunmasına göre, davacı vekilinin borçlu ile kardeşi ... arasındaki tasarruf yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle dava konusu 7 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazlarıyla hükmün ONANMASINA, 2- Davacı vekilinin; borçlu tarafından yeğeni ...'...
“6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmüne aykırı olarak vekalet ücretinin nisbi alındığı görüldüğünden bu hususun HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereğince düzeltilmesine, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi gereğince 2.180,00 TL ücreti vekaletin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunun...
Dava 6183 sayılı yasanın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davalı borçlu kamu borçlusu olup kesinleşen vergi borçları bulunmaktadır. Borcun doğum tarihinden sonra davaya konu 8 taşınmazı aynı gün 14.03.2008 tarihinde davalı 3. Kişilere devretmiş olup davalı ...'ye yapılan satış dışındaki devirlerde taşınmazların gerçek değeri ile tapudaki satış bedelleri arasında fahiş fark bulunmaktadır. Davalı 3. Kişiler borçlu ile aynı köyde ikamet etmektedir. Ayrıca davalı ...'de borçlunun eşinin kardeşidir. Yani davalı üçüncü kişilerin hepsinin davalı borçlunun ızrar kastını bilebilecek kişilerdendir....